Genetik Testle Kişiye Özel Tedavi

Kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olan meme kanserine dünyada her 8 kadından biri hayatının bir döneminde yakalanıyor.  Son 50 yılda dünyada görülme sıklığı iki mislinden fazla artan meme kanserinin yaş ortalaması de son yıllarda gençlere doğru kayıyor. ABD’de 50 yaşın altında meme kanseri görülme oranı yüzde 19 iken, ülkemizde bu oran yüzde 40’ın üzerinde. ABD’de Evre 0 yani erken evre meme kanseri oranı yüzde 25 iken Türkiye’de bu oran yüzde 5. Buna karşılık tanı anında evre 4 (diğer organlara yayılmış) ABD’de yüzde 5 iken Türkiye’de yüzde 11’dir.  


 

Gereksiz tedavi önleniyor

Bazı kanser türleri ile genler arasında ilişki bulunuyor. Özellikle ailesinde kanser vakası olanların genetik yatkınlığının araştırılması gerekiyor. Genetik tetkiklerde yaklaşım, kanser sıklığı yüksek ailelerde öncelikle kanser tanısı konulmuş bireyde şüphelenilen mutasyonlara bakmaktır. Bunların sonuçlarına göre risk altında olduğu düşünülen diğer aile bireylerine de test yapılabilir. Ancak böyle kanser riski yüksek ailelerdeki her birey tehlikeli bir BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu taşıyor demek değildir. Tanı konulduktan sonra yapılan genetik testler ise uygulanacak en doğru tedavinin seçilmesine ve gereksiz tedaviden kaçınılmasına yardımcı oluyor. Meme kanseri olanların kan bağı olan akrabalarında genç yaşta (45 yaşın altında) meme kanseri varsa veya yine kan bağı olanlarda birden çok kişide meme kanseri varsa bu hastalarda genetik yatkınlığın araştırılması gerekiyor.
 

Testin sonucuna göre tanı ve tedavi

Liv Hospital'da Amerika ile uyumlu eş zamanlı gen paneli uygulanıyor. 14 veya 19 geni içeren panellerde genetik yatkınlık araştırılıyor. Böylece ailesel yatkınlık var mı, ortaya konuyor. Takip ve tedaviler de genetik testin sonuçlarına göre düzenleniyor. Genetik testle hem gereksiz ve fazla tedavi engellenmiş oluyor hem de gerekli tedavi gözden kaçırılmamış, nokta atışı yapılmış oluyor.
 

Ailede genç yaşta meme kanseri varsa dikkat

Özellikle ailesinde genç yaşta (45 yaşından önce)  ve birinci, ikinci derece akrabasında meme kanseri olan veya birden çok yine birinci ve ikinci derece akrabalarında genç yaşta meme kanseri dışında yumurtalık, pankreas, kolon, melanom gibi kanserler olan bireyler yakın takip edilmeli. Bu kadınlarda en genç yaşta meme kanseri olmuş yakınının yaşından 10 yıl öncesinde kontrollere başlanmalı. Örneğin 40 yaşında annesinde meme kanseri olmuşsa, 30 yaşında yakın takibe başlanmalı. Kanser olan akrabasında kanser gen paneline bakarak o ailede genetik yatkınlık var mı ortaya koymak önemlidir. Eğer gen panelinde patolojik bir gen bozukluğu varsa kanser olmamış diğer bireyler de kontrolden geçirilerek onlarda gen değişimi tespit edilirse cerrahi veya ilaçla meme kanserinden korunma sağlanabilir.
 

Genetik testin avantajları nelerdir?

  • Gereksiz tedavinin önüne geçilmiş, gerekli tedavi planmış ve uygulanmış oluyor.

  • Takiplerde yalnızca mamogram değil, MR ve tomosentez de yapılıyor.

  • Sonuçlarla tüm aile bireylerinde erken tanı sağlanmış, sağlıklı aile bireylerinin de meme kanseriyle ilgili sağlığı korunmuş oluyor. Aile bireyleri için genetik yatkınlık ortaya çıkıyora çıkıyor.

 

Genetik Test Kimlere Yapılmalıdır?

•    Birinci derecede yakınlardan (anne, kız kardeş, kız çocuk) ikisi meme kanseri ise ve bunlardan birine 50 yaşından önce meme kanseri tanı konulmuşsa;
•    Birinci veya ikinci derece yakınlarda (büyükanne, hala, teyze) üç veya daha fazlasında, tanı konulan yaştan bağımsız olarak, meme kanseri varsa;
•    Ailede hem meme hem yumurtalık kanseri olan birinci ve ikinci derece yakını varsa;
•    Ailede yaştan bağımsız olarak yumurtalık kanseri olan birinci ve ikinci derece yakın varsa;
•    Birinci derece yakının iki memesinde birden kanser varsa;
•    Aileden bir erkekte meme kanseri varsa;
•    45 yaşından önce meme kanseri olmuşsa;
•    Üçlü negatif meme kanseri olmuş ve 60 yaş altında ise

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde