Alerjiler İle İlgili Sık Sorulan Sorular

Alerji genetik mi? 

Anne veya babadan biri alerjikse çocukta alerjik hastalığa rastlanma olasılığı yüzde 40 iken hem anne hem de babanın alerjik olduğu durumda çocukta bu oran yüzde 70’lere çıkıyor. Alerjik bünyeli ebeveynler, gebelikte ve doğumu takiben ev içinde sigara içilmemesine, gebelik ve emzirme döneminde anneye alerjenik gıdalardan arındırılmış bir diyet uygulanmasına, bebeğin mutlaka anne sütünü emmesinin sağlanmasına dikkat etmeleri gerekir. Yukarıda korunma ile ilgili kısımda anlatılan tedbirlerin doğumdan itibaren dikkatlice uygulanıp çevresel alerjenlerle temasın azaltılması yararlı olacaktır.


 

Zaman içerisinde farklı alerjiler gelişebilir mi?

Alerjenlere karşı hassaslaşma süresi belirli değildir, günler, aylar ya da yıllar sürebilir. Bu yüzden alerjik olmadığınızı düşündüğünüz bir şeye karşı zaman içinde alerji geliştirdiğinizi fark edebilirsiniz. Bazı insanlar sensitizasyon evresinde durur, bazı belirtileri hissetmelerine rağmen hiçbir zaman tam bir alerjik duyarlılık geliştirmezler.
 

Alerjiler Ömür boyu sürer mi?

Uygun şekilde tedavi edilmeyen alerjik hastalıklar kronikleşebilir ve tedavisi daha güç hale gelebilir. Çünkü alerjinin etkilediği doku yeniden ve farklı bir şekilde yapılanmaya gider. Bunun sonucunda astım, kronik bronşit, kronik ürtiker, sinüzit gibi hastalıklar görülebilir.
 

Teknoloji alerjiyi tetikliyor mu? 

Alerjik hastalıkların sıklığı teknolojinin gelişimine paralel olarak artıyor. Kişilerin kapalı ve dar alanlarda topluca yaşamaları, açık sahada çalışmaktan büroda çalışmaya dönüş, halı döşemeler, ev içinde kedi, köpek, kuş vb hayvanların beslenmesindeki artış, sigara alışkanlığının yayılması, katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesi, yaşamımıza giren ilaç ve kimyasal maddelerin giderek fazlalaşması, hava kirliği gibi nedenlerle alerjik hastalıklar endüstrileşmiş yörelerde ve kırsal kesime göre kentlerde daha sık görülüyor.
 

Çok fazla hijyenik olmak alerjiyi tetikliyor mu? 

Şehirde yaşayan daha hijyenik ortamlarda büyüyen çocukların mikroplarla daha az karşılaşması sonucu savunma sisteminin dengesi bozularak alerjik hastalıkların gelişimi kolaylaşır. Çok temiz ortamlarda büyüyen, çok az enfeksiyon geçiren ve çok sık antibiyotik verilen çocuklar, yeteri kadar mikropla karşılaşmadığından, alerjiye daha yatkın oluyorlar. Buna karşılık kırsal bölgelerde yaşayan, kreş ya da anaokuluna giden veya kalabalık çok çocuklu ailelerin çocuklarında bazı mikroplar veya parazitlerle daha sık karşılaşma bağışıklık sisteminde var olan dengeyi daha iyi koruyup sonuçta bu çocuklarda alerjik hastalık daha az görülür. 
 

Alerji neden son yıllarda artış gösteriyor? 

  • Hijyenik olma oranında artış 
  • Hava kirliliğindeki artış
  • Ozon tabakasındaki delinme sonucu ultraviyole ışınlarına maruz kalma 
  • Sigara içilmesi 
  • Besinlerdeki katkı maddeleri 
  • Ani hava değişiklikleri
  • Kullanılan ilaçlar ve kozmetik ürünler
  • Stres
  • Bitki örtüsünün azalması 
  • Az güneş gören, boydan boya halı kaplı, iyi havalanmayan binalarda ikameti sayabiliriz.

En çok alerji yapan besinler nelerdir?

Besinler çoğunlukla birden fazla maddenin karışımı şeklinde olduklarından besindeki hangi maddenin alerjiye yol açtığını anlamak kolay değildir. Besin öğeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle protein yapısındadır. İnsanlarda sıklıkla alerjiye neden olan besinler şunlardır: İnek sütü, yumurta, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık fıstık gibi), tahıllar, etler, meyveler, sebzeler ve kuru baklagiller, ba¬haratlar ve çeşni vericiler, çikolata, bal ve bazı içeceklerdir. Bu besin¬lerden bazıları diğerlerine göre daha sık alerjiye neden olurlar. Örneğin süt ve yumurta meyve sebzelere göre daha sık alerjik reaksiyona neden olur. Yine bu besinlerden bazıları diğerlerine göre daha ciddi reak¬siyonlara neden olurlar (yer fıstığı ve ağaç fıstıkları gibi).

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde