liv sağlık köşesi

Kalp Krizi

Oluşturma Tarihi: 25.10.2023 10:02 | Son Güncelleme: 25.10.2023 10:47

Kalp Krizi

Kardiyovasküler hastalıklar ülkemizde ve dünya genelinde tüm ölüm sebepleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kalp krizi de kardiyovasküler hastalıklar arasında en sık görülen durumdur. Tıp literatüründe miyokard infarktüsü (MI) olarak da bilinir. Kalbin beslenmesini sağlayan damarların yağ ve kolesterol plaklarıyla tıkanması nedeniyle kalbe kan akışı yavaşlar veya kesilir. Kalpte hayati risk taşıyan hasarlar oluşur. Bu nedenle kalp krizi belirtilerini taşıyan kişiler acil olarak doktora başvurmalıdırlar.

Kalp Krizi Nedir ?

Kalbe gelen kan tüm vücuda buradan dağılır. Ancak kalbin de işlevini devam ettirebilmesi için kalbi besleyen damarlardan gelen kana ihtiyacı vardır. Kalbi besleyen bu damarlara koroner arter denilmektedir. Koroner arterlerin çeşitli nedenlerle daralması veya tıkanması sonucu kalbe kan akışı kesilir ya da yavaşlar. Kanlanmanın azalması ile oksijen ve besin yetersizliği sonucu kalp kasında hücre ölümleri ve yıkımlar gerçekleşir. Kalpte gerçekleşen bu bir dizi değişim kalp krizi olarak adlandırılır.

Kalp Krizinin Belirtileri

Kalp Krizi Belirtileri
 

Kalp krizinin hafif ya da ağır düzeyde birçok belirtisi olabilir. Bayanlarda kalp krizi belirtileri daha hafif seyretmektedir. Erkeklerde ağrı baskın semptom iken kadınlarda bulantı ve kusma sık görülen semptomdur. En sık görülen kalp krizin 12 belirtisi şunlardır:

  • Göğüs ağrısı: En yaygın belirtidir. Sıkışma, baskı, ağırlık, ezilme veya boğuluyormuş hissi şeklinde seyredebilir.
  • Yayılan Ağrı: Göğüs ağrısı, boyuna, çeneye, sırta, kola veya mide bölgesine yayılabilir. En sık görüleni sol kola yansıyan ağrıdır. Bazı durumlarda da sol el parmak uyuşması kalp kriziyle ilişkilendirilir.
  • Nefes darlığı: Kalp krizi sırasında kalbin vücuda yeterli miktarda kan pompalayamaması, nefes darlığına yol açabilir.
  • Terleme: Kalp krizi sırasında kalp atış hızı artar. Bu sebeple kişinin nabzı yükselir. Kriz sonrasında ise kişinin nabzı olması gereken normal değerin de altına düşer. Bu esnada vücut ısısı da yükselir.Bu durum, terlemeye neden olabilir.
  • Çarpıntı ve ritim bozuklukları: Çarpıntı sadece göğüs bölgesinde değil bazen boyun çevresinde de kendini gösterebilir.
  • Halsizlik: Kriz esnasında vücutta oluşan stres kişinin bitkin hissetmesine sebep olabilir.
  • Öksürük: Şiddetli ve sık öksürük gözlemlenebilir.
  • Sersemlik: Genellikle kadınlarda görülür.
  • Baş dönmesi veya bayılma: Kalp krizi sırasında kan basıncı ani düşebilir. Bu durum, baş dönmesine veya bayılmaya yol açabilir.
  • Bulantı ve kusma: Sık görülmese de ciddi bir kalp krizi belirtisidir.
  • Midede yanma ve hazımsızlık gibi sindirim sistemi problemleri
  • Anksiyete, korku ve endişe hissi: Bu belirtiler genellikle kişi tarafından normal kabul edilmektedir fakat en az diğer risk faktörleri kadar ciddiye alınmalıdır.

Kalp Krizi Riskini Artıran Faktörler

Kalp krizi riskini  artıran birçok faktör olmakla beraber bunlar kişiden kişiye değişiklik de gösterebilmektedir. Nedenler arasında yer alan önemli faktörler şunlardır:

  • Diyabet (şeker hastalığı)
  • Sigara kullanıyor olmak ya da düzenli olarak dumanına maruz kalmak
  • Hipertansiyon
  • Obezite
  • Doymuş yağ ve tuz oranı yüksek beslenme
  • Yüksek kolesterol seviyeleri
  • Yetersiz fiziksel aktivite, egzersiz
  • Alkol tüketimi
  • Stres
  • İlerleyen yaş
  • Erkek cinsiyet
  • Ailede koroner arter hastalığına sahip kişilerin varlığı

Kalp Krizi Çeşitleri

Kalp krizinin bilinen 3 çeşidi vardır:

1) ST yükselmeli miyokard enfarktüsü (STEMI): Oldukça şiddetlidir ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Koroner arterlerde tam tıkanma meydana geldiği zaman oluşur.

2) ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü (NSTEMI): Koroner arterlerde kısmi tıkanmanın geliştiği kalp krizi çeşididir. Daha az tehlikeli olmasına rağmen kalıcı hasar bırakma riski vardır.

3) Koroner arterlerde kasılma (koroner spazm): Sessiz kalp krizi denilen çeşittir. Kalbe kan akışı azalmıştır. Daha az ağrılıdır. Kalıcı hasar bırakmaz.

Kalp Krizi Tanısı

Kalp Krizi Tanısı
 

Kalp krizi tanısında belirlenmiş çeşitli yöntemler mevcuttur. Bu yöntemler tanıda hayati önem taşımaktadır. Yöntemler şöyle sıralanabilir:

  • Elektrokardiyogram (EKG): EKG, kalp kasılmasıyla ortaya çıkan elektriksel aktiviteyi kayıt altına alan bir testtir. Kalp krizi şüphesiyle hastaneye başvuran hastalara uygulanır.
  • Kan testleri: Kandaki troponin proteininin düzeyi, kalp krizinin erken tanısında ve şiddetinin saptanmasında yardımcı olabilir.
  • Koroner anjiyografi (Kalp kateterizasyonu): Bilek veya kasıktan yapılan tıkalı damarı görüntülemeye yarayan yöntemdir.
  • Anjiyogram: Kan akışının kısıtlı olduğu bölümler belirlenir.
  • Kalp BT (Bilgisayarlı Tomografi) taraması: Kalbin detaylı taraması yapılır.
  • Kalp MR'I: Radyo dalgalarından yararlanılarak kalbin iç görüntüsü elde edilir.

Kalp Krizinden Korunmak İçin Alınacak Önlemler

Son yıllarda yapılan çalışmalarda kalp krizi  geçiren hastalarda yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisinin kombine kullanılması sonucu risk faktörlerinin, olası yeni bir krizin ve ölüm oranın azaldığı gösterilmektedir. Kalp krizinden korunmak için gündelik fiziksel aktivite ve egzersizlere yer verilmelidir. Kolesterol, diyabet ve hipertansiyon kontrol altına alınmalıdır. Günlük diyete sağlıklı besinler dahil edilmelidir. Sigara mutlaka bırakılmalı, pasif içicilikten de korunulmalıdır.

Kalp Krizinde Nabız Değişiklikleri

Kalp krizi esnasında kalp atış hızı büyük ölçüde artar. Nabzın anormal artmasıyla kalp krizinden şüphelenen kişilerin aklına “kalp krizinde nabız kaç olur ?” sorusu gelmektedir. Kriz esnasında kişinin kalp atış hızı dakikada 150’ye ulaşabilir. Fakat kalp krizine verilen tepkiler hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Bazı hastalarda nabız değişmeyip sabit kalırken bazılarında ise normal değerden düşük olabilir. Bu yüzden kalp atış hızı kalp krizinde kesin belirleyici olamayabilir. Kalp kriziyle ilgili en sağlıklı ve güvenilir bilgi EKG raporundan alınabilir.

Kalp Krizi Esnasında Yapılması Gerekenler 

Kalp krizine dayalı ölümlerin çoğu kalp krizi başladıktan sonraki ilk saat içerisinde ortaya çıkar. Bu yüzden kalp krizinde ilk yardım hayati önem taşır. İlk müdahaleye ne kadar erken başlanırsa, ilerleyen süreçte uygulanacak tedavi yöntemlerinden yüksek verim alınır ve kalbin hasar görmesinin önüne geçilmiş olur.

Kalp krizi esnasında hareket mümkün olduğunca kısıtlanmalıdır. Bu süreçte kalbin kendisi oksijen ihtiyacını sağlayamıyor iken diğer dokuların artan enerji ve oksijen ihtiyacına karşılık veremez. Bu yüzden kriz esnasında enerji kaybı ve efor olabildiğince azaltılmalıdır. Kişi ayakta ise oturup dinlenme pozisyonuna geçmelidir. Kriz esnasında geçirilen her süre çok önemlidir. Kalp her dakika yıkıma uğrayarak fonksiyonlarını kaybeder. Kişi ve yakını acilen sağlık kurumunu aramalıdır. Erken müdahale yaşam şansını arttırmaktadır. Kişi kendi kendine hastaneye gitmeye çalışmamalıdır. Kişi kriz esnasında her türlü hareketten kaçınmalı kalbi yormamalıdır. Gerekli tıbbi bilgisi olmayan kişiler müdahalede bulunmamalıdır. Ortam havalandırılmalı, kişiyi sıkacak giysi ve aksesuarlar gevşetilmeli veya çıkarılmalı özellikle göğüs bölgesi rahatlatılmalıdır.

Sessiz Kalp Krizi

Kalp krizi belirgin ve hissedilebilir semptomlarla ortaya çıkacağı için onu fark etmemenin imkânsız olduğu düşünülür. Bunun aksine kalp krizi her zaman belirti göstermez.

Kalp krizi geçiren kişi mutlaka göğüste ağrı ve endişe duygusu hissetmeyebilir. Bu tür asemptomatik kalp krizine daha çok yaşlılarda, kadın cinsiyette ve şeker hastalarında rastlanılır. Semptom göstermeyen bu kalp krizi şekline sessiz kalp krizi denir. Bu tür kalp krizinin 7 sessiz belirtisi ise şöyle sıralanabilir: Sebebi bilinmeyen yorgunluk, nefes darlığı, boyundan üst tarafa yayılan ağrı, mide ekşimesi, mide yanması, ani soğuk basması ve terleme, sıkıntılı ruh hali şeklinde kendini gösterebilir. Bu hastalar genellikle kalp krizi geçirdiklerini herhangi bir doktor kontrollerinde tesadüfen öğrenirler.

Kalp Krizi Tedavi Yöntemleri

Kalp krizi şüphesi ile hastaneye gelen ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra MI tanısı alan hastada uygulanan tedavi basamakları şunlardır;

1. Ağrıyı kontrol altında tutmak ve hastanın rahatlamasını sağlamak.

2. İnfarktüsün yayılmasını önlemek.

3. Aritmiye bağlı ölümü önlemek.

4. Var olan veya gerçekleşme olasılığı mevcut komplikasyonları tedavi etmek.

Kalp krizi sonrası kan sulandırıcılar, pıhtı önleyici ajanlar ile acil müdahale gerçekleştirildikten sonra daha ileri müdahaleler gerekebilir. Stent, bypass ameliyatı, kalp pili gibi uygulamalar mevcuttur. Stent yerleştirmede, balon anjiyoplasti ile damarlarda açıklık sağlanır. Bypass ameliyatında, vücudun belli bölümlerinden alınan damarlar kalbe kan akışını tekrar sağlamak için kullanılır. Kalp pili, ritmi düzenlemeye yardımcı vücuda yerleştirilen implante bir cihazdır.

Düzenli kardiyoloji kontrollerinden geçerek koroner kalp hastalıklarının erken tanısı mümkündür. Özellikle risk faktörlerini taşıyor iseniz henüz sağlıklı iken sağlık kuruluşlarına danışmayı ihmal etmeyin. Kalp krizi ile ilgili belirtileri kendinizde fark etmeniz durumunda ise hemen acil servise başvurarak gerekli tıbbi yardımı almanız hayati önem taşır.

* Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde