Yumurtalık (Over) Kanseri

Yumurtalık kanseri tedavisinde altın standart, bu konuda eğitim almış jinekolog onkolog tarafından yapılacak ve geride görülür tümör bırakılmayacak ilk ameliyattır. Bu cerrahide rahim, her iki yumurtalık, fallop tüpleri, çevredeki lenf düğümleri, karın yağ dokusu ve yumurtalık kanserinin yayıldığı organların bir kısmının da alınmasını içeren kapsamlı bir işlem söz konusudur.

Erken tanı çok önemli

Eğer tümör erken evredeyse, küçükse ve yumurtalıkta sınırlı kalmışsa, laparoskopi veya robotik cerrahi ile rahim, yumurtalıklar, karın yağ dokusu ve lenf bezlerinin çıkartılması operasyonları yapılabilir. Yumurtalık kanseri çok erken evrede tespit edildiyse veya genç yaşlarda görülen bazı yumurtalık kanseri türlerinde ise operasyonda, diğer yumurtalık ve rahim bırakılarak; daha çocuk doğurmamış kadınlar veya genç kızlarda, çocuk sahibi olma yeteneği ve hormon üretimi korunur. 

Risk faktörleri nelerdir?

Yaşam boyu yumurtalık kanseri geliştirme riski yüzde 1.4’tür. Her yaşta görülebilmesine rağmen en sık 60-64 yaşlarında görülür. Yumurtalık kanseri görülme riski bazı koşullarda artmıştır, 40 yaş üzerinde olmak, çocuk doğurmamış olmak, yağdan zengin diyetle beslenmek, talk pudrası kullanmak ve ailede yumurtalık kanser öyküsüne sahip olmaktır. Bununla birlikte doğum kontrol hapı kullanma, çocuk doğurma ve emzirme, rahmin alınması, tüplerin bağlanması yumurtalık kanser görülme riskini azaltır. 

Genetik tarama gerekebilir

Yumurtalık meme, rahim ve bağırsak (kolon) kanseri geçirmiş birinci derece akrabası bulunan kişiler yumurtalık kanseri geliştirme bakımından artmış risk altındadırlar. Bu kişilerde yaşam boyu risk, birinci derece akrabalarından bir kişide yumurtalık kanseri varsa yüzde 5, iki kişide varsa yüzde 7’dir. Bu kişilerde ailesel yumurtalık kanseri açısından BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonları taranmalıdır.

Belirtileri nelerdir?

Yumurtalık kanserinde şikayetler belirgin değildir, bu nedenle tanısı geç konur. Kasık ve karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık erken evredeki belirtilerdir. İleri evrelerde komşu organlara ait bası bulguları olur ki bunlar; kasıklarda basınç hissi, sürekli idrar ve dışkılama hissinin olması, karında kitle ve sıvı toplanmasına bağlı şişlik ve vajinal kanamadır. Yumurtalık kanserinde etkili bir tarama yöntemi yoktur. Günümüzde erken tanıda en sık yaklaşım düzenli jinekoljik muayene yapılarak ve ayrıntılı aile öyküsü alınarak hastanın değerlendirilmesidir. Hastanın muayenesinde pelvik alanda bir kitle saptanırsa transvaginal ultrasonografi ile de değerlendilmelidir. Ayrıca yumurtalık kanserinde kana fazla miktarda salınan ve CA-125 olarak adlandırılan değerde ölçülmelidir. Ancak CA-125 değerinin sigara içme, erken gebelik, endometriozis gibi durumlarda da artabileceği bilinmelidir. Yumurtalık kanserlerinde tedavi genellikle cerrahidir. Ameliyat esnasında kanserin cinsi ve yaygınlığı değerlendirilir. Hastanın yaşı, çocuk istemi ve kanserin evresine göre ameliyat planlanır. Rahim, yumurtalıklar ve pelvik bölgedeki lenf düğümleri tamamen alınabilir. Ameliyat sonrası da kemoterapi ve ya radyoterapi planlanır.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde