Afet Sonrası Psikolojik İyileşme Süreci
- İçindekiler
- Genel Bakış
- Afetlerin İnsanlar Üzerindeki Etkisi
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
- Tedavi Önerileri Nasıl Olmalıdır?
- Psikolojik İyileşme Sürecinde Hangi Kademeler Vardır?
- Çocuklarda Duygu Regülasyonunu Sağlamak
- Afet Sürecinde TV ve Sosyal Medyanın Etkisi
- Afet Sonrası Psikolojik ve Duygusal İyileşme Süreci
Genel Bakış
Deprem felaketinin gerçekleştiği ülkemizde, insanların deprem konusunda bilinçlendirilmesi, bedensel ve psikolojik etkilere yönelik kendi kendine ve yakınlarına yar¬dım konusunda eğitilmesi, gerekli durumlarda profesyonel destek olanaklarından yararlanabilmesi, toplum sağlığı açısından, en az yapıların imarı kadar önem taşımaktadır.
Afetlerin İnsanlar Üzerindeki Etkisi
Hayatın normal seyrini ya da kişiyi olumsuz olarak etkileyen, güven duygusunu zedeleyen ve başa çıkması zor her türlü olayı travmatik olay olarak tanımlayabiliriz. Travmatik olayalar iki duygumuzu çok derinden etkilemektedir. Bu gibi durumlarda güven duygumuzu ve kontrol hissimizi kaybetmemize sebebiyet vermektedir. Tramvaya maruz kalınan zorlayıcı yaşam olayının türü, şiddeti, süresi, kişinin olay öncesi ve sonrası deneyimleriyle olayı algılayabilme şekli ve başa çıkabilme becerileri doğrultusunda olaydan etkilenme derecesi bireylerde değişkenlik gösterebilir.Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travmatik bir olayın hemen akabinde ortaya çıkan bir zihinsel sağlık problemi olan Akut Stres Bozukluğu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu’ndan farklı olarak geçici bir durum olup, semptomları travmatik olaydan sonra en az iki ila altı hafta arasında sürmektedir. Fakat bu süre bazı parametreler göz önünde bulundurulduğunda (çoklu kayıp, göç etme, vb.) akut stres tepkisinin on haftaya kadar çıkmasını mümkündür. Ancak bu süre 10 haftayı geçtikten sonra bireyin semptomları devam etmekte ise birey TSSB tanısı altında değerlendirilebilir. Ancak bu süre 10 haftayı geçtikten sonra bireyin semptomları devam etmekte ise birey TSSB tanısı altında değerlendirilebilir. Her üç insandan biri, yaşamı boyunca ağır stres yaşar. TSSB, bu olguların ortalama % 10’unda ortaya çıkar.Bazı kişiler Travma sonra stres bozukluğuna (TSSB) yatkın hale gelirken, (örneğin depremi yaşayan kişilerin %20’si) bazı kişiler çok daha kısa sürede toparlanabilir. Örneğin, birey yaşanan afet öncesinde psikolojik bir tedavi görüyorsa etkilenme düzeyi daha yüksek olabilmekte veya olayın öncesinde yaşamış olduğu benzer travmatik olay ve travmatik izleri varsa, bu süreçte bir tedavi almadıysa, kayıpları fazlaysa, yardımlara kolay ulaşamadıysa vb. durumlar kişinin travmatize olma düzeyini arttırabiliyor. Yapılan araştırmalar kadınların erkeklere oranla ruhsal travmalardan sonra TSSB’ye daha sık yakalandığını göstermekte, travmanın türü ne olursa olsun, kadınlarda bu durumun erkeklerden 2-3 kat daha fazla görülmektedir.
Tedavi Önerileri Nasıl Olmalıdır?
Deprem sürecini yaşayan kişi, konuşmak is¬temediği takdirde, buna zorlanmamalıdır. Kendisinin arzu ettiği bir zamanda duygu ve deneyimini paylaşabileceğini bildirmek, kişi¬nin rahatlamasını sağlayacaktır. Konuşuldu¬ğunda, kişinin yaşadıklarını önemsizleştiren, deneyimini anlatmasına ve yaşamasına izin vermeyen, duyguları bastırmaya teşvik eden yorumlardan kaçınılmalıdır. Kendisinden daha zor durumdaki insanlara yardımcı olunmasına, yar¬dım alan için yaşamı kolaylaştırmanın yanı sıra yardım edene de yararlı olmanın getirdiği ra¬hatlama duygusunu vereceği için teşvik edilmelidir. TSSB’nin psikoterapiyle tedavisinde, travma odaklı Bilişsel-Davranışçı Terapi yaklaşımlarının ve EMDR yönteminin (Eye Movement Desensitization and Reprocessing / Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme ) özellikle etkin oldukları saptanmıştır. Söz konusu yöntemlere ek olarak ilk terapi tercihi olarak görülmese de belirli ilaçların da tedavide kullanılması söz konusudur. Bilişsel-davranışçı terapide bireyin belirtilerinin sürmesine neden olan hatalı düşüncelerinin sağlıklı düşüncelerle değiştirilmesi amaçlanır.
Psikolojik İyileşme Sürecinde Hangi Kademeler Vardır?
Afet sonrası bireylerin yaşadığı süreci kademelere ayırmak mümkündür. Birinci Kademe – Şok Süreci; ilk anlarda yaşanan ve birkaç gün sürebilen bir yapısı vardır. Odaklanma Problemi, hızlı unutma, halüsinasyon, duyarsızlaşma gibi tepkiler söz konusudur. İkinci Kademe – Tepki Verme Süreci, birinci kademe sonrasında görülebilen ve bir haftaya kadar sürebilir. Yerinde duramama, aşırı kaygı taşıma, strese karşı yüksek duyarlılık, mide rahatsızlıkları, titreme ve ağlama krizleri gibi tepkiler söz konusudur. Üçüncü Kademe – Farkındalık / Yas Süreci; ikinci kademe sonrası görülen, süresi bireyin yapısal özelliklerine bağlı çok uzun bir süreçtir. Olanları sorgulama / anlamlandırma, suçlu arama, acıyı derinliğince yaşama, sessizliğe bürünme ve rüyada hesaplaşmalar gibi tepkiler söz konusudur. Dördüncü Kademe – İyileşme Süreci; ömür boyu sürecek bir dönemdir. Sakinlik egemen olur, duygusal bir hissizlik başlar, hatırladıkça ağlamalar başlar, bastırma ve savunma mekanizması etkilidir.Çocuklarda Duygu Regülasyonunu Sağlamak
Deprem travmasını yaşayan kişinin yaşı, bu deneyime verilen yanıtı etkileyen faktörler¬den birisidir. Çocuklar, yaşam ve mekân kaybı gibi olaylara anlam vermekte, yetişkinlerden daha fazla zorlanırlar. Duygularını anlatmak¬ta ise deneyimsizdirler. Ailelerin çocuklarının duygusal regülasyonu için yapabileceği bazı öneriler şu şekildedir. Çocuğunuzun yaşanan olayı anlamasına yardımcı olun. Çocuğunuzla iletişim kurarken sakin, sessiz ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortamda olmaya özen gösterin. Çocuğunuzla iletişim kurarken onun yaşına uygun beceriler kullanın. Korkularını adlandırmasına; kaygılarını oyunlarla, masallarla ve resimlerle ifade etmesine destek olun. Daha sık sarılın, ortak zaman geçirin.. Çocuklar için fiziksel aktivite yapabileceği imkanların tanınması sağlanabilir. (Yürüyüş, dans vb.)Afet Sürecinde TV ve Sosyal Medyanın Etkisi
Herhangi bir felaket sonrasında çoğumuz aynı anda benzer duyguları tecrübe etmekteyiz. Bu duyguları; utanç, suçluluk, korku, endişe, öfke ve özellikle yas olarak ifade edebiliriz. Ara ara belki hepimiz ağlıyoruz, günlük hayatımıza odaklanmakta güçlük çekiyoruz, belki de bazen olan biteni unutup günlük yaşamın getirdiği davranış ve tepkilerde bulunuyoruz. Bu aşamada bu duyguların hepsi akut stres durumu olduğu için normal olarak değerlendirilmektedir. Afet gibi kontrolümüzün dışında gelişen olaylarda kontrol edebileceğimiz durumlar ise, haber akışını düzenlemek, temel ihtiyaçları ihmal etmemek, destek aramak, başa çıkma mekanizmalarına saygı göstermek, günlük rutinlerinizi sürdürmeye çalışmak,duygularınız hakkında konuşmak, keyif aldığınız aktivitelerle meşgul olmak, stres yönetimi tekniklerini uygulamak ve madde kötüye kullanımından kaçınmalıyız.