liv sağlık köşesi

AIDS Belirtileri

Oluşturma Tarihi: 22.08.2023 12:09

Aids

İnsan immün yetmezlik virüsü olan HIV bağışıklık sistemine saldırarak vücut direncini düşüren bir enfeksiyondur. Bu saldırıda akyuvarlar hedef alındığından bağışıklık sisteminin savunma yeteneği azalabilir, vücut tüberküloz, kanser, enfeksiyonlar gibi bazı hastalıklara yatkın hale gelebilir. HIV kronik olarak seyrettiğinde hayati tehlikeye yol açabilen edinilmiş immün yetmezlik sendromuna (AIDS) neden olabilir. Dolayısıyla HIV enfeksiyonunun ileri aşaması olarak AIDS ortaya çıkabilir. Dünya Sağlık Örgütü`ne göre HIV enfeksiyonu CD4 hücre sayısının <200 hücre/mm3 olması olarak tanımlanır.

HIV çoğunlukla enfekte kişiden kan, meni ve vajinal sıvılar, anne sütü gibi vücut sıvıları aracılığıyla yayılabilir.  Anne sütü ile bulaşabilen HIV, hamilelik sürecinde veya doğum esnasında bebeğe geçebilir. Sanılanın aksine sarılmak, öpüşmek, tokalaşmak, yiyecek ve içecekleri paylaşmak ile HIV bulaşmaz. HIV ve AIDS`in tedavisi henüz yoktur ancak antiretroviral ilaçlar ile enfeksiyonlar kontrol edilebilir. HIV/AIDS enfeksiyonuna sahip olmak ve tedavisinin sağlanması kadar bulaşın önlenmesi de kritik öneme sahiptir.

AIDS Nedir?

AIDS, HIV enfeksiyonunun kronik olarak seyretmesi ve bağışıklık sistemini zayıflatması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. HIV, bağışıklık sistemi hücrelerine hasar vererek savunma mekanizmasını harekete geçiren bir retrovirüstür. İnsan immün yetmezlik virüsü olarak bilinen HIV, giderek bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve sonucunda edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu (AIS) oluşabilir. İnsan immün yetmezlik virüsünün tedavi edilmeden AIDS`e yol açması yıllar sürebilir. Tedavisi yapılmayan HIV yaklaşık 10 yıl içinde edinilmiş bağışıklık yetmezliği geliştirebilir. HIV bulaşı olmadan AIDS vakası görülmez. Bununla birlikte HIV bulaşmış herkes AIDS geliştirmeyebilir. Bunun sebebi retrovirüs olan HIV tedavisinde kullanılan ilaçların virüs fonksiyonlarını yavaşlatmasıdır.

HIV enfeksiyonu sıklıkla korunmasız cinsel yolla yayılabilir. Bunun haricinde enfekte kana temas etmek, damardan uygulanan uyuşturucu kullanımları, enjeksiyonların paylaşılması, hamilelik, doğum ve emzirme ile HIV bulaşabilir. HIV`in kontrol altına alınması amacıyla antiretroviral tedavi (ART) uygulanabilir ancak vücut tamamen HIV enfeksiyonundan kurtulamayabilir. Çünkü HIV ve AIDS`in kesin bir tedavisi yoktur. Önerildiği şekilde uygulanan antiretroviral tedavi vücuttaki retroviral virüs seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Bu olaya viral baskılama adı verilir. Ancak tedavisi sağlanmayan HIV, bağışıklık yetmezliğine sebep olabilir. AIDS, vücuttaki bağışıklık hücrelerinin sayısının düşmesi ve immün sistemin hasar görmesi durumudur. Bununla birlikte ilerlemiş HIV ve AIDS, ek hastalıkların ortaya çıkmasını tetikleyebilir.

Aids Belirtileri

AIDS Belirtileri Nelerdir?

HIV enfeksiyonunun bulaşından sonraki ilk haftalar semptomsuz geçebilir. Bu nedenle test HIV/ AIDS testi yapılması önerilir. Çoğunlukla ilk 2-4 hafta içinde gribe benzeyen semptomlar ortaya çıkabilir. HIV enfeksiyonunun evresine bağlı olarak semptomlar birkaç gün veya hafta sürebilir. Yaygın olarak görülen belirtiler şunları kapsayabilir:

HIV enfeksiyonunun ilerlemesi sonucu bağışıklık sistemi zayıflamaya başlayabilir. İleri evre enfeksiyonun bağışıklık sistemi üzerine bıraktığı etkiler şunlar olabilir:

Bu semptomlar her zaman HIV ve AIDS`e işaret etmeyebilir. Bazı hastalıklar da aynı semptomlar gösterebilir. Ek olarak HIV ve AIDS gelişen kişilerde birtakım ciddi hastalıklar da eşlik edebilir. Tüberküloz, lenfoma, Kaposi sarkomu, şiddetli enfeksiyonlar, Hepatit B ve C, kriptokokal menenjit bu hastalıklar arasında sayılabilir.

AIDS Nedenleri Nelerdir?

AIDS gelişmesinin temel nedeni vücudun HIV ile enfekte olmasıdır. HIV enfeksiyonunun ileri ve ciddi aşaması AIDS olarak adlandırılır. HIV kapma olasılığını arttıran bazı durumlar şunları içerir:

  • Korunmasız cinsel ilişki yaşamak,
  • Herpes, sifiliz, klamidya ve bakteriyel vajinoz gibi diğer cinsel hastalıklara sahip olmak,
  • Uyuşturucu madde kullanımında iğne ve diğer enjeksiyon cihazlarını ortak kullanmak,
  • Kan ve doku nakli, steril olmayan delme ve kesmeyi içeren ve güvenli olmayan tıbbi prosedürler geçirmek,
  • Sağlık kuruluşlarında özellikle sağlık çalışanlarına enjeksiyon malzemelerinin batması, delmesi,
  • Hamilelik, doğum ve anne sütü aracılığıyla HIV bulaşabilir.

HIV ve AIDS sarılmak, tokalaşmak, dokunmak, öpüşmek vb. şekillerde bulaşmaz. Nadiren oral cinsel ilişki, HIV`li biri tarafından ısırılmak ve HIV ile enfekte olan kişinin ağız, dudak yaralarından öpüşme ile bulaşma olabilir.

Aids Nedir?

AIDS Çeşitleri Nelerdir?

İki ana tür insan immün yetmezlik virüsü bulunur: HIV-1 ve HIV-2. Her iki tür de farklı özelliklere sahip olmasına rağmen AIDS`e yol açabilir. AIDS gelişmesine neden olan HIV çeşitleri:

HIV-1: En yaygın HIV türüdür ve tüm HIV vakalarının yaklaşık %95`inden sorumludur. AIDS geliştirme hızı daha yüksektir. Doğum ile bebeğe HIV geçme olasılığı daha fazla olabilir.

HIV-2: Daha düşük bulaşma hızına sahiptir ve daha yavaş gelişir. Çoğunlukla Batı Afrika`da görülebilir. Bir kısım HIV-1 ilaçlarına karşı direnç gösterebilir.

HIV bulaşı, enfeksiyonun ilerlemesi ve AIDS gelişmesi şeklinde 3 evre görülür. Enfeksiyonun ilerlemesi ve bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu evrelere bağlı olarak farklı semptomlar oluşabilir. AIDS evreleri şunları kapsayabilir:

Birinci evre (Akut HIV): HIV ile enfekte olan kişiler genellikle ilk 2-4 hafta içinde grip veya soğuk algınlığına benzer belirtiler görebilir. Bu belirti ve semptomlar birkaç hafta veya bir ay sürebilir ve kendiliğinden kaybolur. Bu nedenle bu evre grip veya diğer hastalıklar ile karıştırılabilir.

İkinci evre (Klinik gecikme/ gizli aşama): Asemptomatik dönem olan bu evrede hiçbir belirti görülmeyebilir ancak HIV beyaz kan hücrelerini enfekte etmeye devam edebilir. HIV bağışıklık hücreleri olan CD4 T hücrelerini yok eder ve bağışıklık sistemini zayıflatır. Kişi HIV olduğunu fark etmeden diğer kişilere HIV bulaştırabilir.

Üçüncü evre (AIDS): CD4 hücrelerinin aşırı azalması ve bağışıklık sisteminin çökmesi ile sonuçlanan ileri aşama HIV enfeksiyonudur. Vücut direncinin düşmesi ile fırsatçı enfeksiyonlar oluşabilir.

AIDS Tanısı Nasıl Konulur?

HIV teşhisi evde yapılan testler ile veya sağlık kuruluşunda yürütülen doğrulama testleri ile yapılabilir. Bununla birlikte tek bir test ile HIV teşhisi sağlanamayabilir. HIV enfeksiyonunun erken teşhisi tedavi başarısını önemli ölçüde etkileyebilir. En sık kullanılan HIV testleri şunları kapsar:

Antijen/ antikor testleri: Kan örneği ile antijen ve antikorların varlığı saptanabilir. HIV virüsü antijendir ve antijene karşı üretilen bağışıklık hücreleri (akyuvarlar) antikordur. Antijenler vücut enfekte olduktan sonra birkaç hafta içinde saptanabilir. Antikorların kanda saptanması birkaç hafta veya ayı bulabilir.

Antikor testleri: En hızlı sonuç veren testlerdir, kan ve tükürük örnekleri ile yapılabilir. Vücutta üretilen antikorları saptamaya yardımcıdır. Virüse maruziyetten sonra 3-12 hafta içinde antikor testleri pozitif sonuç verebilir.

Nükleik asit testleri (NAT): Sıklıkla kullanılmaz ve kanda HIV varlığının saptanmasını sağlar. HIV ile enfekte olduktan yaklaşık 10-33 gün sonra teşhis yapılabilir.

Testlerin pozitif sonuç vermesi ile doktor ek testler isteyebilir. Tam kan sayımı, SMEAR, viral hepatit taraması ve göğüs röntgeni bu testler arasında yer alabilir.

Aids Tedavisi

AIDS Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

HIV ve AIDS`in kesin tedavisi yoktur ancak enfeksiyonun gelişme hızını yavaşlatabilen uygulamalar mevcuttur. Bu kapsamda ilaç kombinasyonu olarak antiretroviral tedavi (ART) tercih edilebilir. Bu kombinasyon birden fazla ilaç şeklinde veya birden fazla ilacın tek bir hapta toplanmasını sağlayan ilaç şeklinde olabilir. Kombinasyon şeklinde alınan ilaçlar HIV`in yayılmasını yavaşlatmaya ve yok etmeye yardımcı olur. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardım ederek enfeksiyonla savaşma yeteneği güçlendirilebilir.

HIV ile enfekte olan her birey hücre sayısı veya semptomları ne olursa olsun antiretroviral tedavi ile tedavi edilebilir. Kişinin hayatı boyunca her gün ART tedavisini sürdürmesi gerekir. Antiretroviral tedavinin amacı kandaki viral yükü (HIV seviyeleri) testler ile saptanamayacak kadar düşürmek ve bağışıklık sistemini yeniden güçlendirmektir. Bu sayede diğer enfeksiyonların oluşma olasılığı düşürülebilir, semptomları önleyebilir ve HIV`i diğer kişilere bulaştırma riski azaltılabilir. ART tedavisi alan ve viral yükü azalan bireyler HIV`i diğer insanlara bulaştırma olasılığını düşürebilir. Özellikle hamile kadınların mutlaka antiretroviral tedavi almaları gerekir. ART ile annede gelişen HIV enfeksiyonu hafifletilebilir ve bebeğe virüs geçmesi engellenebilir.

Sık Sorulan Sorular

“AIDS belirtileri nelerdir?”, “AIDS belirtileri ne zaman ortaya çıkar?” vb. sorular HIV ve AIDS gelişme sürecinde merak edilenler arasındadır. AIDS tanı sürecinde sık sorulan diğer soruları görmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.

AIDS Belirtileri Ne Zaman Ortaya Çıkar?

HIV ile enfekte olan kişi, bulaştan yaklaşık 2-4 hafta sonra grip semptomlarına benzer AIDS erken belirtileri gösterebilir. Bununla birlikte her HIV`li bireyde semptom ortaya çıktığı söylenemez. Ayrıca HIV`in vücuda yerleşmesi ve ilerlemesi aşamasında hiçbir belirti ortaya çıkmayabilir.

Kadın AIDS Belirtileri Kaç Günde Ortaya Çıkar?

AIDS ilk belirtileri genellikle kadın ve erkek bireyler için benzerdir. Grip benzeri belirtiler ilk bir ay içinde görülebilir. Bununla birlikte HIV enfeksiyonunun ilerlemesi ile kadınlarda birtakım semptomlar görülebilir. Anormal vajinal akıntı, adet döngüsünde düzensizlikler, ateş, cinsel ilişki sırasında ağrı, vajinal mantar enfeksiyonları, alt karında ağrı ve serviks kanseri HIV`in ileri aşamalarında ortaya çıkabilir. HIV`in ilerlemesi aylar veya yıllar sürebilir.

Erkek AIDS Belirtileri Ne Zaman Başlar?

Erkeklerde erken HIV belirtileri kadınlardakine benzer şekilde oluşabilir. Enfeksiyonun ileri aşamalarında erkeklere özgü birtakım rahatsızlıklar oluşabilir. Düşük testosteron hormonu nedeniyle cinsel isteksizlik, vücut kıllanmasında azalma, meme dokusunun büyümesi, depresyon görülebilir. Penis üzerinde yara oluşması, idrar yaparken ağrı veya yanma, prostatın enfeksiyonu sonucu oluşan prostatit gibi durumlar erkeklerde AIDS hastalığı belirtileri arasında sayılabilir.

Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek vücut direncini düşüren AIDS, tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Bu kapsamda kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz. Liv Hospital`da AIDS tanı ve tedavisine yönelik hizmetler verilmektedir.

* Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde