Epilepsi Cerrahisi

Yüzde 0.5-1 sıklıkta görülen, halk arasında “sara hastalığı” olarak bilenen epilepsi; beynin bir bölgesindeki hücrelerin anormal elektrik sinyalleri üretmesiyle oluşan sara nöbetlerinin kronikleşmesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Epilepsi doğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin hasarı yaşayan kişilerde gelişir. Ani bir şekilde ortaya çıkan epilepsi nöbetleri beynin tümüne ya da belirli bir bölümüne yayılır.


Liv Hospital'de Epilepsi Tedavisi

Liv Hospital Ulus Epilepsi Kliniği her hasta için kişiye özel tedavi sunar. Liv Hospital Ulus Epilepsi Kliniği’nde konusunda uzmanlaşmış nörologlar (epileptologlar), görüntüleme uzmanları (radyologlar), nöropsikolog ve psikiyatristler, nükleer tıp uzmanı ve konuda uzmanlaşmış beyin cerrahları hastayı beraber değerlendirir. Sonuç olarak hasta için en uygun tedavi belirlenir. Tedaviye dirençli olgularda cerrahi tedavi ve ileri tedavi yöntemlerini değerlendirmek için bir ekip çalışması yapılır. 

Epilepsi Tedavisi İşlemleri

Epilepsi cerrahisi iki tür yöntem ile ilerler.

  • Rezektif cerrahi: Beyindeki epilepsi odağı net olarak belirlenebilmişse bu odak ameliyat ile çıkartılır. Temporal lobektomi (amigdalohipokampektomi) bunların içinde en sık uygulanan ve en başarılı sonuçları veren yöntemdir. Uygun hastalarda epilepsiden kurtulma ihtimali %80’leri bulmaktadır ve buna karşılık komplikasyon ihtimali %1’ler civarındadır. 
  • Fonksiyonel cerrahi veya palyatif cerrahiler: Beyne ve beyne giden sinirlere uyarı verilmesi (pil yerleştirilmesi) veya nöbet yayılım yollarının kesilmesi yoluyla nöbetlerin yayılmasını, sıklık ve şiddetini azaltmaya yönelik olan cerrahi yöntemlerdir. Bunlardan biri “vagus sinir stimülatörü” yerleştirilmesi denilen yöntemdir. Göğüs altına yerleştirilen pil, vagus sinirini belli aralıklarla uyarır ve bu nöbetlerde azalma sağlayabilir. Bu tedavi yöntemiyle hastalarda belirgin düzelme sağlanabilir.
Epilepsi cerrahisinde hastanın nöbetlerini durdurmak veya olabildiğince azaltmak, bunu yaparken hastada ek nörolojik kayıp (herhangi bir sakatlık) oluşturmamak ve hastanın hayat kalitesini yükseltmek amaçlanır.