Diyabet Kliniği'nde Tedavi Edilen Hastalıklar

Diyabet kliniği, diyabetin tanı, tedavi ve yönetimi konularında uzmanlaşmış bir sağlık kuruluşudur. Bu klinikler endokrinologlar, diyetisyenler, hemşireler ve diğer sağlık profesyonellerinden oluşan bir ekibe sahiptir.

Liv Hospital Diyabet Kliniği'nde Tedavi Edilen Hastalıklar

Liv Hospital Diyabet Kliniği'nde multidisipliner bir yaklaşımla alanında uzman sağlık profesyonelleri kapsamlı tedavi ile hastaların sağlık kalitelerinin yükselmesine katkı vermektedir.

Diabetes Mellitus (Tip1 Diyabet, Tip2 Diyabet, Gebelik Diyabeti): Şeker hastalığı olarak da bilinen diyabetin en yaygın tipleri, tip 1 diyabet (çocukluk tipi), tip 2 (erişkin tipi) diyabet ve gebelik diyabetidir. Hastanemizde diyabet hastaları, konusunda deneyimli endokrinolog, iç hastalıkları uzmanı, diyetisyen ve diyabet hemşiresinden oluşan ekip tarafından tetkik ve tedavi edilir; uzun süreli izlemleri yapılır; hastalara ve hasta yakınlarına diyabet eğitimi verilir. Ayrıca gelecekte diyabet hastalığı oluşma riskine sahip kişilerin erken tanısına ve hastalığın önlenmesine yönelik hizmetler verilir. İnsülin pompası, sürekli kan glukoz monitörizasyonu gibi teknolojik tedavi ve takip sistemleri de uygulanır.

Obezite (Şişmanlık): Obezite (şişmanlık) önemli ve tüm dünya ile birlikte ülkemizde de giderek yaygınlaşan bir hastalıktır. Diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, kan yağlarında bozulma, eklem sorunları ve kanser gibi birçok hastalığa zemin hazırlar. Obezitenin yaygın nedeni, kişinin aşırı kalori alması, buna karşılık yeterli kalori harcamamasıdır. Ancak öncelikle kilo alımının altında yatan hormonal veya metabolik bir hastalık olmadığının araştırılması ve ortaya konulması gerekir. Çünkü birçok endokrin hastalık, kendini kilo alımı ile belli eder.

İnsülin Direnci Durumları (Metabolik Sendrom ve Polikistik Over Sendromu): İnsülin direnci, başta diabetes mellitus olmak üzere birçok hastalığın temelinde yatan ve genellikle genetik olarak geçiş gösteren bir durumdur. Metabolik sendrom da çoğunlukla kan şekeri ve insülin metabolizmasındaki bozukluklar, kilo fazlalığı, hipertansiyon, kan yağlarında bozukluk, ürik asit yüksekliği, polikistik over sendromu durumlarının iki ya da daha fazlasının bir arada bulunması şeklinde tanımlanmış bir durumdur. Tanı konulmaması ve gerekli önlemlerin alınıp tedavi edilmemesi halinde zaman içinde başta kalp olmak üzere beyin, böbrek ve bacak damar hastalıklarının ortaya çıkmasını hızlandırır.

Zayıflık (Anoreksiya Nevroza, Bulimia): Psikolojik kökenli olan ve daha çok genç kadınlarda görülen bu hastalıkların tanı ve tedavisinin zamanında yapılmaması durumunda beyindeki hormon merkezlerinin çalışma düzenleri bozulmasına bağlı hastalık tipleri ortaya çıkabilir. Tiroid hastalıkları toplumda en yaygın sağlık sorunlarındandır. Tiroid bezi, salgıladığı tiroid hormonu ile vücudun çalışma hızını belirler ve hormon salgılanmasında bir artış (hipertiroidi-zehirli guatr) ya da azalma (hipotiroidi-az çalışması) olması halinde vücuttaki bütün organ ve sistemler bundan olumsuz etkilenir. Bu nedenle erken tanısı ve tedavisi büyük önem arzeder. Bu durum özellikle gebelik öncesi hazırlık döneminde ve gebelikte hem anneyi hem de bebeği etkileyebileceğinden ve olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden çok daha önemli hale gelir. Tiroid bezinin en yaygın hastalıklarından biri de nodüllü veya nodülsüz guatrdır. Tiroid nodüllerinin titizlikle tetkik ve takip edilmesi, özellikle içinde kanser gelişme riski olan nodüllerin ayırt edilip gerekli durumlarda cerrahi de dahil olmak üzere tedavi edilmesi zorunludur. Çünkü tiroid kanserlerinin tamama yakını zamanında tanı ve tedavi ile tamamen ortadan kaldırılabilir. Diğer tüm organların olduğu gibi tiroid bezinin de iltihabi hastalıkları mevcuttur.

Paratiroid Hastalıkları: Paratiroid bezleri boyunda, tiroid bezinin arka kısmında bulunan, kalsiyum metabolizmasını düzenleyen bezlerdir. Paratiroid bezlerinin az (hipoparatiroidi) veya çok (hiperparatiroidi) çalışması başlıca paratiroid hastalıklarıdır. Tedavi edilmemesi halinde başta kemik erimesi, kırıklar olmak üzere birçok metabolik komplikasyonlara yol açabilir.

Hipofiz Hastalıkları: Hipofiz bezi beyin tabanında bulunan, vücuttaki bütün büyük hormon sistemlerinin idare merkezi olarak çalışan bir organdır. Hipofiz bezinin yeterli fonksiyon yapmaması (hipopitüitarizm), tümörleri (prolaktinoma, akromegali, Cushing hastalığı, nonfonksiyone tümörler vb), hipofizitler başlıca hipofiz hastalıklarıdır. Hipofiz hastalıkları endokrinoloji bölümü tarafından takip ve tedavi edilir. Gerekli hastalarda beyin cerrahisi, radyasyon onkolojisi gibi branşlarla iş birliği içinde çalışılır.

Adrenal Bez: Adrenal bezler her iki böbreğin üzerinde yerleşmiştir. Böbrek üstü bezinin yeterli görev yapmaması (adrenal bez yetmezliği), aşırı fonksiyon yapması veya tümörleri (nonfonksiyonel tümörler, Cushing sendromu, feokromositoma, primer hiperaldosteronizm, konjenital adrenal hiperplazi, böbrek üstü bezi kanserleri vb) başlıca adrenal bez hastalıklarıdır.

Hirsutizm (Aşırı Tüylenme): Hirsutizm (aşırı tüylenme) yaygın görülen bir durumdur. Yapısal ve ırksal olabileceği gibi birçok durumda altında yatan özellikle de hormonal nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Bu nedenle epilasyon vb. yöntemlerle giderilme çabaları bu kişilerde başarısız kalır. Doğru yöntem, öncelikle tüylenmeye neden olabilecek altta yatan hormonal bir hastalık olup olmadığının bir endokrinolog tarafından araştırılması; saptanırsa tedavi edilmesi, saptanmazsa tüy gidermeye yönelik uygun yöntemin (epilasyon, ilaç vb) kullanılmasıdır. Tüylenmeye yol açabilecek hastalıkların en sık görülenleri, polikistik over sendromu, hiperprolaktinemi, konjenital adrenal hiperplazi, Cushing sendromudur.

Testis ve Overin Hastalıkları: Kadın ve erkekte cinsiyet hormonlarının bozukluğunun yol açtığı infertilite (kısırlık), libido azalması (cinsel isteksizlik), erkekte erektil disfonksiyon (sertleşme bozukluğu), kadınlarda tüylenme artışı bizzat testis ve overlerin hastalığından olabileceği gibi diğer hormonal hastalıkların bir sonucu olarak da ortaya çıkabileceğinden endokrinoloji tarafından tetkik edilmeli ve uygun tedavi düzenlenmelidir.

Osteoporoz ve Diğer Metabolik Kemik Hastalıkları: Osteoporoz, bir kemik metabolizması hastalığıdır. En yaygın şekli menopoz sonrası osteoporoz olmakla birlikte diğer sebeplere bağlı osteoporozun ayırıcı tanısının yapılmış olması hastanın doğru tedaviyi alması bakımından önem taşır. Osteoporozla birlikte paget, osteogenezis imperfekta vb. gibi metabolik kemik hastalıkları da endokrinolojinin ilgi alanındadır.

Lipid (Kan Yağları) Metabolizması Hastalıkları: Lipid metabolizması hastalıkları ve nadir görülen metabolik hastalıkların kolesterol yüksekliği olarak bilinen lipid metabolizması bozukluklarının, kardiyoloji ve iç hastalıkları kliniklerinde tedavi edilmesi alışılagelmiştir. Kolesterol yüksekliğinin kalp damar hastalıklarına neden olması nedeni ile bu uygulama genellikle hastanın yeterli tedavisini sağlar. Ancak seyrek görülen bir grup lipid metabolizması hastalığının tedavisi daha karmaşıktır ve bu hastalıklar endokrinolog tarafından izlenir. Benzer şekilde seyrek görülen Gaucher, Nieman Pick, Fabry vb. metabolizma hastalıklarının da tedavisi endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanının alanıdır.