Covid 19 Sırasında Çocuk Ve Gençlerde İnternet Kullanımı

Covid-19 Salgını Sırasında Çocuk Ve Gençlerde İnternet Kullanımı

Koronavirüs pandemisi küresel çapta normal günlük aktiviteleri önemli ölçüde bozmuştur. Salgınla beraber, dünya bir önlem olarak evde daha fazla zaman geçirmeye başladı. İnsanlar evde ne kadar çok zaman geçirirse, interneti de o kadar çok kullanır oldular. Koronavirüs salgınıyla beraber bütün dünya iş, eğitim, alışveriş, haberleşme gibi günlük yaşama ait bütün etkinlikleri evden ve dijital ortamdan yapmaya başladı. Koronavirüs salgını sırasında evde sıkışıp kalmış (okullar, işyerleri, parklar, sahiller, alışveriş merkezleri, kültürel etkinlik yerleri kapalı)  insanlar hayatlarının daha fazlasını çevrimiçi olarak geçiriyorlar. Tüm okullar, ebeveynlerin işlerinin bir kısmı odalarımıza, salonlarımıza taşındı. Okul derslerinden doktor randevularına kadar, günlük yaşamımızın pek çok alanı çevrimiçi oldu. Cep telefonlarımızı ve interneti kullanmak, salgın sırasında günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Artık bu yeni durum için  “dünya evde yaşanıyor” ya da “dünya eve sıkıştı” diyebiliriz.



Evde kalma zorunlulukları ve karantinalar sürecinde özellikle internet kullanımında % 50-75 ve çevrimiçi oyun etkinliğinde% 75'lik bir artış olduğu, sosyal medya kullanım süresinin ise normal süreden % 87 daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Televizyon, bilgisayar, tablet ve akıllı telefon gibi teknolojik cihazların aşırı kullanılmasının bağımlılığa ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabileceği belirtilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü ve ruh sağlığı uzmanları, çocuk ve gençlerin ruh sağlığının korunmasında dengeli bir ekran kullanım ve oyun oynama süresinin önemli olduğunu önermişlerdir.  
 

Salgın Sırasında Çocuk ve Gençlerde Sorunlu İnternet Kullanımı

İnternet çocuklara özellikle bilgilenmede ve eğitimde büyük yararlar sağlar. Çocuklar ve gençler internette merak ettikleri konular, ilgi alanları, güncel konular hakkında çok çabuk ve geniş bir şekilde bilgi edinirler. Aynı zamanda sosyal medya aracılığı ile dünyanın hemen her tarafından arkadaş edinebilirler. Kolay ulaşılabilmesi, evrensel olması, yoğun uyaran içermesi, kişisel bişgileri saklanması, sorumluluk yüklenmeden ve kolayca sosyal iletişim kurulabilmesi gibi pek çok niteliğinden dolayı internet ortamı, problemli kullanım ve bağımlılık icin riskli bir ortam oluşturur. 

Sorunlu internet kullanımı gençlerin sosyal ilişki kurma becerilerini etkiler; Çocuk ve gençler her yaş döneminde kurdukları ilişkilerin derinliği çerçevesinde kendi kimlikliklerini geliştirme, değiştirme, ruhsal olarak daha güçlü bireyler olma yolunda ilerlerler.  Arkadaşlarını, anne babalarını, diğer yetişkinleri model alır, onların değerlerini benimser ya da ret ederler. Gençlerin, yeni kurdukları derinliği olan tutarlı sevgi ilişkileri geçmiş yaşanılan acı deneyimleri de iyileştirebilir. Böylece hem geçmiş yaşantılarındaki travmaları yeniden gözden geçirir, çözebilir, daha gerçekçi değerlendirebilir, onların acısına dayanabilir ve onlarla baş edebilirler. Bu durum aynı zamanda şimdi ve gelecekte kaygı ile baş etme güçlerini ve sorun çözme becerilerini artırır. Ancak internet başında zaman geçiren ve yaşamda aktif sosyal deneyimleri-ilişkileri az olan çocuklar ve gençler şimdi ve gelecekteki sosyal ilişkilerinde daha fazla sorun yaşayacaklardır. Yapılan çalışmalar ekran başında çok zaman geçirenlerin, aile ve arkadaşları ile kurdukları yüz-yüze ilişki zamanının önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Zamanın büyük kısmını ekran başında geçiren çocuk ve gençler dışarıda sosyal ilişki kurmaya zaman ayıramayacaktır. Dış dünyada yaşıtları ile ilişki kurma açısından öz güven sorunu yaşayabileceklerdir. Yine tam tersine öz güven sorunu yaşayan gençler daha fazla ekran başında zaman geçirebilirler. Ekran kullanımının uzun süreli ve kontrolsüz kullanımı çocuk ve gençlerin problem çözme,  baş etme becerilerini olumsuz etkileyecektir.  İnternet kullanmanın, “maddi özelliklerin öne çıktığı dünyada sosyal ilişkiler kurmak için gerekli olan beceriyi, yetenekleri ve sabrı yok ettiğine” inanan çalışmacıların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Özellikle uzaktan eğitimin yapıldığı, gençler için sokağa çıkmanın yasak olduğu bu dönemde sorunlu internet kullanımının artacağı açıktır. Ekran süresi, çocukları ve gençleri meşgul etmek için bir çözüm gibi görünebilir. Ancak uzun bir süre kullanıldığında yukarıda belirtilen sosyal ilişki sorunlarının yanı sıra ruhsal, davranış, fiziksel ve akademik sorunlara neden olabilmektedir.

Özelikle ekran başında çok zaman harcamaları nedeniyle derslerinde sorun yaşayabilirler. İnternet bağımlılığı olan gençler internet ortamı dışında zaman geçirmek istemeyecek ve gittikçe okula gitmek istemeyeceklerdir. Yine internette geçirilen zaman nedeniyle geç uyuma ya da uyumama ertesi günkü günlük yaşamlarını ve performanslarını etkileyecektir. Uzun süreli ekran maruziyeti dikkati bozar, uzun süre aynı şeye odaklanmayı olumsuz etkiler. Daha geniş zihinsel imgelerin, kelime dağarcığının oluşmasını engeller, hatırlama güçlükleri ortaya çıkar. Bütün bunlar akademik performanslarını olumsuz etkiler.

Ekrana bakarken öne eğilme, uzun süreli ekran kullanımı, omurga bozuklukları ve ağrıya,  gözlerde kuruma ve irritasyona, görme bozukluğuna, kollarda ve parmaklarda uyuşmaya ve ya ağrıya, baş ağrısı gibi yakınmalar neden olabilir. Ekranın başında uzun zaman geçirme nedeniyle fiziksel aktiviteleri çok azalacak, yeme düzenleri değişecek ve bu durum obezitenin ortaya çıkma riskine neden olur. 

Sosyal ortamda yeni tanışılan kişiler nedeniyle zararlı arkadaşlıklar kurabilirler. Zamanın çoğunu internete geçirdiği için aile ilişkileri olumsuz etkilenebilir. İnternet başında geçirdiği zaman arttıkça, bu süreçte yapabileceği, sosyal, sportif ve sanatsal etkinliklerden mahrum kalabilir. Yaygın internet kullanan ve bilgisayar oyunları ile zamanını geçiren çocukların sosyal gelişimlerinin önemli ölçüde gerilediği ve öz güvenlerinin düşük olduğu bilinmektedir. 
Sorunlu internet kullanan gençlerde sosyal kaygı düzeyinin arttığı ve saldırganlık davranışlarının yüksek olduğu belirtilmiştir. Uzun süre internet kullanımında, şiddet içerikli videolar ve oyunların çocuğun şiddet eğilimini artırdığı gösterilmiştir. Çocuk ve gençte internet kullanımının yol açtığı şiddet eğiliminin oluşmasında oynanan oyunun türü, oyun oynama sıklığı ve süresinin etkili olduğunu belirtilmiştir. İnternet kullanan gençlerin şiddete eğilimlerinin artmasının yanı sıra bu gençlerde “siber zorbalık” olarak tanımlanan kasıtlı, saldırgan tutumlara maruz kalma riski de yüksektir. Siber zorbalıkta, sıklıkla gençlerin elektronik ortamdaki kişisel bilgileri kullanılarak taciz ya da tehdit edilebilirler.  
Bazen sorunlu internet kullanımı ruhsal bozukluklar nedeniyle ortaya çıkabilir ya da sorunlu internet kullanımına bu bozukluklar eşlik edebilir. İnternet kullanımın ilişkili olduğu ruhsal bozukluklar Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Sosyal Anksiyete Bozukluğu, Kaygı Bozuklukları Depresif Bozukluktur. Yine sorunlu internet kullanımı sırasında durgunluk, kızgınlık, panik atak, duygudurum değişiklikleri ile depresyon gibi ruhsal problemler ortaya çıkabilir. İnternet kullanımının yalnızlık duygusu ile ilişkili olduğu, dış dünyadan elde edilemeyen sosyalleşmenin sanal ortamda yaşanmak istendiği belirtilmektedir. Tam tersine sorunlu internet kullanımı, gerçek sosyal ilişkiler kurma ihtiyacını ve çabasını da azaltır, sıklıkla ruhsal bozukluğun ve işlev kaybının ağırlaşması ile sonuçlanır. Yine internet kullanımı fazla olan kişilerin sosyal destek algılarının zayıf olduğu bulunmuştur. Yani aslında bir yandan kendilerini yalnız hissetmekteler bir yandan da kendilerine sunulan ilgi ve desteği fark etmekte zorlanmaktalar. 
Ebeveynlerin sorunlu internet kullanımı ve ya internet bağımlılığı ile ilgili bilgi sahibi olmaları önemlidir. Ebeveynler internet kullanımına sadece çocuklarının zamanını öldüren bir problem olarak değil, onların ruhsal ve fiziksel sağlığını, akademik başarısını, sosyal ilişkilerini bozan, her konudaki baş etme becerilerini olumsuz etkileyen bir sorun olarak bakmaları daha gerçekçi ve önemli görünmektedir. 
 

İnternet Bağımlılığı Nedir? 

İnternetin aşırı kullanımı ve bu aşırı kullanımın yol açtığı sorunları ifade için, problemli (sorunlu) internet kullanımı, patolojik internet kullanımı, internet bağımlılığı, aşırı internet kullanımı gibi farklı kavramlar kullanılmaktadır. Aşağıda internet bağımlılığı için kabul edilen belirtilere yer verilmiştir. 
  • İnternet kullanımı ile ilgili aşırı zihinsel uğraş
  • Keyfi almak için giderek daha fazla kullanma
  • Planlanandan daha uzun süre internette kalma
  • Bırakmaya yönelik başarısız girişimler
  • Kullanım süresi ile ilgili yalan söyleme
  • Azaltma-tamamen kesme durumunda huzursuzluk, çökkünlük ya da kızgınlık hissedilmesi
  • Okul, iş ve arkadaş çevresiyle sorunlar yaşama, eğitim veya kariyer ile ilgili bir fırsatı tehlikeye atma
İnternet bağımlılığı her yaşta görülebilir. Ancak en büyük risk grubu 12-18 yaş arası gençlerdir. Ülkemizde genç nüfusun çok olduğu düşünülecek olursa önemli bir sorun olduğu ortaya çıkar. Her iki cinste de görülebilir, ama erkeklerde kızlara oranla 2-3 kat fazladır. 
İnternet kullanımının azaltma girişimleri sırasında internet kullanma isteği ile ilgili aşırı zihinsel uğraş,  kızgınlık, gerginlik huzursuzluk yaşanmakta, çevrimdışı olduğunda kendisini bunamış hissetme ve/ya depresif semptomlar ortaya çıkabilmektedir. Ebeveynler ve gençler internet kullanımının azaltma girişimleri sırasında bu belirtileri yaşayacağını ve internetten uzak kaldıkça belirtilerin azalacağını bilmelidir.
 

Sorunlu İnternet Kullanımıyla Baş Etmede İzlenecek Yol

Çocuklar/gençler bilgisayar/internet kullanmalıdır. Bu çağı yakalamak için gereklidir. Hele salgın sırasında dışarı çıkma yasağı varken, çocukları tamamen internetten uzaklaştırmak gerçekçi olmaz. Ancak evde kaldıkları süre içerisinde internet kullanım süreleri gittikçe artan, akademik sosyal aktiviteleri etkilenen çocuklarda ebeveynler uyanık olmalıdırlar.  Sorunlu internet kullanımı olan gençler, ebeveynin internet kullanımını kısıtlama çabalarına karşı uzlaşmacı olabilecekleri gibi sert-kuralları ret eden bir şekilde yanıt da verebilirler. Ebeveynler kararlı ve tutarlı olarak aşağıda verilen önerileri yerine getirmelidirler. 

Küçük yaşlardan itibaren çocuklarını dışardaki tehlikelerden korumakta olan anne babalar bilmelidirler ki internet kullanımında da yaklaşım benzerdir. Çocuklar ve gençler için internet kullanımında denetimle güvenli bir kullanım sağlamak esastır. Çocuklarının hangi amaçla internet kullandıkları denetlenmelidir. İdeal kullanım biçimleri: bilgi edinme, okulla ilgili aktiviteler, haberleşme şeklindedir. Haberleşmeden kasıt; gerçek yaşamdan tanıdığı kişilerle, amacı “sohbet etmek” olmayan iletişim kurmak olmalıdır. Şiddet içermeyen oyunlara zaman sınırı sağlanarak oynanmasına izin verilebilir
Çocuk ve gençlerin günlük bilgisayar kullanımı 1-2 saati geçmemesi önerilir.

 

Çocuklar ve Gençler İçin İnternet Kullanmanın Uygun Zamanı Nedir?

Ödevden önce, ders arasında, sosyal etkinliklerin ya da aile içi etkinliklerin yerini alacak şekilde kullanımına izin verilmemelidir. Yine yemek saatlerinde, sırasında ya da uykudan önce internet kullanılmamalıdır. İnternet kullanım zamanı bunların dışında, yapacak bir şey olmadığı zamanlar olmak üzere gün içerisinde planlanmalı, başlangıç ve bitiş zamanı belirlenerek kullanıma izin verilmelidir.
  • Ebeveynler çocuklarına bilgisayar ve internet erişimi sağladıklarında görevlerinin bittiğini düşünmemeli, internette meydana gelen tehlikelerden korumak için internet ve bilgisayar kullanımını en azından “ev içi denetleme” yapabilecek seviyede öğrenmeleri gerekmektedir.
  • Ebeveynler, bilgisayar oyunlarını; çocuklarını kendilerini rahatsız etmeden oyalayacak bir araç olarak görmemelidirler.
  • İnternette geçirilen zaman başlangıç ve bitiş saatleri olarak çocuk ve gençlerin içinde olacağı bir şekilde belirlenmeli ve bu sürelere uymasını sağlamalıdır. Yine bu sınırlara uyulduğunda ya da uyulmadığında yapılacaklar (ödül-ceza) çocuk ve gençlerle beraber belirlenmelidir. 
  • Çocuklar ve gençler için internete giriş ve çıkış saatleri takip çizelgesi yapılabilir. Bu takip çizelgesi çocuklar tarafından doldurulmalı, ebeveynler kontrol etmelidirler. 
  • Anne ve baba çocukları ile birlikte zaman geçirme konusunda birlikte program yapmalı, onların kendi başına zaman geçirebilecekleri faaliyetler konusunda yol gösterici ve model olmalıdırlar.  
  • İnternet kullanımında çocuğun fotoğraf, gerçek isim, adres aile üyelerinin bilgilerini vermemesi gerektiği öğretilmeli ve denetlenmeli (İstismar riski, akran istismarı ve zorbalığı)
  • İnternette cinsel istismarla karşılaşabilecekleri ile ilgili çocuklarını bilgilendirmeli kendilerini koruma yollarını anlatmalılar.
  • İnternette karşılaşabilecekleri hoşa gitmeyen görüntü, paylaşım ve konuşmaları kendilerine bildirmeleri öğretilmeli ve güven oluşturulmalı.
  • Ebeveynler, sorunlu internet kullanımı, internet bağımlılığı ve aşırı internet kullanımı için riskli olan ruhsal hastalıklar konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar.
  • Ebeveynler doğru model olabilecek davranışlar sergilemeleri önemlidir. Çocuklar her zaman ebeveynleri izler, görür ve taklit ederler. Ebeveynler kendileri ekranı kapamalı, böylece aile bireylerinin birbirleri ile zaman geçirmeleri, derin ilişkiler kurabilmeleri ve bağlanabilmeleri için fırsat yaratmalıdırlar.
  • Ebeveynler ev içerisindeki etkinlikler konusunda model olmalı. (Evde çocuklarla grup halinde oynanabilecek oyunlar oynayabilirler. Aile için okuma saatleri planlayabilir veya farklı konular ve türler hakkında kitaplar okuyabilirler).  Asıl önemli olan, kişiye huzur duygusu getirecek şeyler bulmalı ve bunları daha fazla stres ve daha fazla endişe katacak şeyler yerine kullanmada yol gösterici olmalıdırlar. 
Bilinmeyenlerin çok olduğu “büyük bir deneydeyiz” ve ebeveynler her basamak için, her zorluk için yeni şeyler öğrenerek ve uygulayıcı olarak, bu deneyin iyi mi kötü mü bir serüvene dönüşeceğini belirleyeceklerdir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde