-
Ablasyon Nedir?
-
Ablasyon Türleri Nelerdir?
-
Kardiyolojide Kullanılan Ablasyon Türleri
-
Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu Nedir?
-
Atriyal Flutter Ablasyonu Nedir?
-
Supraventriküler Taşikardi (SVT) Ablasyonu Nedir?
-
Ventriküler Taşikardi (VT) Ablasyonu Nedir?
-
Aksesuar Yol Ablasyonu Nedir?
-
Ventriküler Ekstra Sistol (Atım) Ablasyonu Nedir?
-
Pulsed Field Ablasyon (PFA) Nedir?
-
Ablasyon Sürecindeki Hazırlık Adımları
-
Ablasyon Faydaları ve Riskleri
-
Ablasyon mu İlaç Tedavisi mi? Hangisi Tercih Edilmeli?
-
Ablasyon Öncesi Nelere Dikkat Edilmeli?
-
Ablasyon Sonrası Süreç
-
Kardiyoloji Ablasyonları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kardiyolojide ablasyon, kalp ritim bozukluklarının tedavisinde önemli bir invaziv yöntemdir. Bu işlemde, özel kateterler aracılığıyla kalp içine veya çevresine ulaşılır ve anormal elektrik aktivitesinin kaynağı olan dokular hedef alınarak tahrip edilir veya izole edilir. Ablasyon genellikle radyofrekans enerjisi veya soğuk enerji (kriyoablasyon) gibi enerji kaynakları kullanılarak yapılır.
Atriyal fibrilasyon, atriyal flutter, supraventriküler taşikardi (SVT), ventriküler taşikardi (VT) gibi çeşitli ritim bozuklukları için farklı ablasyon yöntemleri uygulanabilir. Ablasyon genellikle semptomların azaltılması, hastanın yaşam kalitesinin ve yaşam süresinin artırılması ve uzun dönemde ilaç kullanımının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması amacıyla yapılmaktadır.
Ablasyon Nedir?
Ablasyon, Latince kökenli bir terim olup "yok etme" veya "ortadan kaldırma" anlamına gelir. Tıpta ise anormal dokuların veya hücrelerin çeşitli yöntemlerle yok edilmesi işlemidir. Genellikle kanser, kalp ritim bozuklukları, varis tedavisi ve bazı cilt hastalıklarında kullanılır. Ablasyon işlemi cerrahi olabilir ya da ısı, soğuk, lazer, kimyasal madde veya radyofrekans gibi tekniklerle yapılabilir. Kasık damarından ince bir kateterle kalbe ulaşılır. Ritim bozukluğunun kaynağını belirlemek için kalp içine elektrotlar yerleştirilir; gerekirse kontrast madde (boya) da kullanılır.
Ablasyon Türleri Nelerdir?
Kardiyak Ablasyon :Kalpteki ritim bozukluklarını (aritmileri) tedavi etmek amacıyla uygulanır. Kateter yardımıyla kalbin içine ulaşılarak anormal elektriksel iletim bölgeleri yakılır (radyofrekans) ya da dondurulur (kriyoterapi).
Endometriyal Ablasyon: Rahim iç yüzeyindeki (endometriyum) dokunun yok edilmesi işlemidir. Özellikle adet kanamaları çok yoğun olan kadınlarda uygulanır. Rahim alınmadan kanamaların azaltılması amaçlanır.
Tümör Ablasyonu: Kanserli hücrelerin hedeflenerek yok edilmesidir. Karaciğer, böbrek, akciğer gibi organlarda tümörlerin tedavisinde kullanılır. Radyofrekans, mikrodalga veya kriyoablasyon (dondurma) teknikleriyle yapılabilir.
Varis Ablasyonu: Bacaklardaki varisli damarların kapatılması için kullanılır. Radyofrekans ya da lazerle damar içinden uygulama yapılarak kan akımı durdurulur.
Lazer Ablasyonu: Cilt üzerindeki benler, siğiller, lekeler ya da estetik amaçlarla kullanılan lazer tabanlı ablasyon türüdür. Doku yüzeyini kontrollü şekilde yakarak temizler.
Kriyoablasyon: Dokuya aşırı soğuk uygulanarak hücrelerin tahrip edilmesi sağlanır. Tümör tedavilerinde ve bazı cilt hastalıklarında kullanılır.
Radyofrekans Ablasyonu: Yüksek frekansta radyo dalgaları kullanılarak hedef dokular ısıtılır ve tahrip edilir. Hem ağrı tedavisinde (ör. faset eklem ağrısı) hem de kanser tedavisinde yaygın bir tekniktir.
Kardiyolojide Kullanılan Ablasyon Türleri
Kardiyolojide uygulanan ablasyon işlemleri genellikle kalp ritim bozukluklarını tedavi etmek amacıyla gerçekleştirilir. Ablasyon işlemi, anormal elektrik aktivitesinin kaynağını belirleyip bu bölgeleri tahrip etmek veya izole etmek için kullanılır. Doktor, hastanın şikayetleri, EKG bulguları ve varsa yapısal kalp hastalıklarını değerlendirerek radyofrekans, kriyoablasyon veya PFA gibi en uygun yöntemi belirler.
İşte kardiyolojide yaygın olarak uygulanan ablasyon türleri:
- Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu
- Atriyal Flutter Ablasyonu
- Supraventriküler Taşikardi (SVT) Ablasyonu
- Ventriküler Taşikardi (VT) Ablasyonu
- Aksesuar Yol Ablasyonu
Ablasyon işlemleri genellikle uzman bir kardiyak elektrofizyolog (kalp ritim bozuklukları uzmanı) tarafından gerçekleştirilir ve genellikle invaziv bir prosedürdür. İşlem sırasında hastanın genel sağlık durumu, kalp yapısı ve ritim bozukluğunun türü dikkate alınarak uygun teknik ve yöntem belirlenir.
Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu Nedir?
Atriyal fibrilasyon ablasyonu, atriyal fibrilasyon adı verilen kalp ritim bozukluğunun tedavisinde kullanılan bir invaziv işlemdir. Atriyal fibrilasyon dünya üzerinde en sık görülen ritim bozukluğudur. Kalbimizin atriumlarının (kulakçuklarının) ritim bozukluğundan dolayı kasılamamasıdır. Kasılamayan atrium içerisinde de pıhtı oluşur ve bu maalesef ki hastalarımızda felce sebebiyet verebilmektedir. İşlem genellikle elektrofizyologlar tarafından gerçekleştirilir. Hastanın yaşam süresini ve kalitesini arttırmayı, belirli semptomlarını iyileştirmeyi, hastada oluşa bilecek felç riskini azaltmayı ve belirli ilaçların yan etkilerinden kurtulmayı amaçlar.
Neden Yapılır?
Atriyal fibrilasyon, atriyum adı verilen kalbin üst odacıklarında düzensiz ve hızlı titreşimlere neden olan bir durumdur. Bu durum kalp ritim bozuklukları arasında en sık görülenlerden biridir ve atriyal fibrilasyon ablasyonu, hastanın semptomlarını azaltmaya veya ortadan kaldırmaya, kalp ritmini düzenlemeye ve uzun vadeli ilaç kullanımını azaltmaya yönelik bir tedavi seçeneği olarak kullanılır.
Nasıl Yapılır?
Atriyal fibrilasyon ablasyonu genellikle kateter tabanlı bir işlemdir. Ablasyon işleminde öncelikli olarak elektrofizyolog hastanın kasık damarından 1mm’ lik bir delik aracılığı ile girerek kalbin içerisine kateter olarak adlandırılan özel iletken materyal ile ulaşır. Kalbin içerisine ulaştıktan sonra kalpte ritim bozukluğuna sebep olan bölgeyi tespit etmek için üç boyutlu haritalama yöntemi ile kalbin üç boyutlu haritasını oluşturur. Ardından kalbin içindeki anormal elektriksel aktiviteyi ortadan kaldırmak veya izole etmek için enerji uygularlar. Bu genellikle radyofrekans enerjisi veya soğuk enerji (kriyoablasyon) kullanılarak yapılır. İşlem sonunda tekrardan üç boyutlu haritalama yapılarak anormal bölgenin ortadan kalkmış olduğundan emin olunduktan sonra işleme son verilir. Hastalar işleme genel anestezi altında alınır. İşlemden sonra bir gece hastanede yatarak takip edilir ve birinci günün sonunda hastalar şifa ile taburcu edilir.
Hastalar İçin Avantajları Nelerdir?
Ablasyon işlemi, atriyal fibrilasyon semptomlarını hafifletmek veya ortadan kaldırmak için etkili bir seçenektir. Bu, kalp atış hızını kontrol altına alabilir, düzensiz kalp atışlarını düzeltebilir ve hastanın yaşam kalitesini artırabilir. Ayrıca, uzun süreli ilaç kullanımı gereksinimini azaltabilir veya ortadan kaldırabilir.
Atriyal Flutter Ablasyonu Nedir?
Atriyal flutter ablasyonu, atriyal flutter adı verilen bir kalp ritim bozukluğunun tedavisinde kullanılan özel bir ablasyon işlemidir. Atriyal flutter, kalp atriyumlarında (üst odacıklarında) düzenli ancak hızlı bir şekilde titreşimlerin meydana geldiği bir durumdur ve genellikle atriyal fibrilasyonla ilişkilidir, ancak ritim karakteristikleri farklıdır.
Neden Yapılır?
Atriyal flutter, kalbin atriyumlarında anormal bir elektriksel dalganın döngüsel olarak dönmesi sonucunda oluşur. Bu durum kalp atışlarını hızlandırabilir ve düzensiz kalp atışlarına neden olabilir. Atriyal flutter ablasyonu, bu anormal döngüyü oluşturan ve sürdüren bölgeleri hedef alarak düzenli bir ritim oluşturmayı amaçlar.
Nasıl Yapılır?
Atriyal flutter ablasyonu genellikle elektrofizyologlar tarafından özel kateterler aracılığıyla gerçekleştirilir. Kateterler atriyum içine yerleştirilir ve anormal ritmi oluşturan döngüsel yolu haritalamak için özel elektrofizyolojik teknikler kullanılır. Daha sonra, anormal ritmi sürdüren doku bölgeleri radyofrekans enerjisi veya soğuk enerji (kriyoablasyon) kullanılarak tahrip edilir veya izole edilir.
Supraventriküler Taşikardi (SVT) Ablasyonu Nedir?
Supraventriküler taşikardi (SVT) ablasyonu, kalbin üst odacıklarından (atriyumlar) kaynaklanan hızlı ve düzensiz ritim bozukluğunun tedavisinde kullanılan bir girişimsel işlemdir. Supraventriküler taşikardi (SVT), normal kalp atışının dışında ekstra elektriksel uyarıların oluşmasıyla ortaya çıkar ve bu durum genellikle anormal bir döngü veya ekstra iletim yolaklarından kaynaklanır.
Neden Yapılır?
Supraventriküler taşikardi (SVT), kalbin üst odacıklarından kaynaklanan ve genellikle anormal iletim yolları veya döngüler nedeniyle ortaya çıkan hızlı ve düzensiz bir ritim bozukluğudur. Tıbbi olarak üç ana ritim bozukluğundan oluşur:
- Atriyoventriküler nodal reentry (AVNRT)
- Atriyoventriküler reentry (ANRT)
- Atriyal taşikardi
Supraventriküler taşikardi (SVT) ablasyonu, bu anormal iletim yollarını veya döngüleri hedef alarak ve etkisiz hale getirerek normal kalp ritmini restore etmeyi amaçlar. Ablasyon işlemi başarılı geçtiği takdirde hastaya %100 tedavi olma şansı sağlaya bilmektedir. Başarılı bir ablasyon işlemi sonrası hastanın ek bir medikal ilaç kullanma ihtiyacı ömür boyu olmamaktadır.
Nasıl Yapılır?
Supraventriküler taşikardi (SVT) ablasyonu, elektrofizyologlar tarafından özel kateterler aracılığıyla gerçekleştirilir. Kateterler genellikle femoral arter veya femoral ven üzerinden (hastanın kasık damarından) kalbe yönlendirilir ve atriyum içindeki anormal elektriksel doku bölgeleri haritalanır. Daha sonra, bu bölgeler genellikle radyofrekans enerjisi veya soğuk enerji (kriyoablasyon) kullanılarak tahrip edilir veya izole edilir.
Ventriküler Taşikardi (VT) Ablasyonu Nedir?
Ventriküler taşikardi (VT) ablasyonu, kalbin alt odacıklarından (ventriküller) kaynaklanan hızlı ve düzensiz bir ritim bozukluğunun tedavisinde kullanılan özel bir invaziv işlemdir. VT, genellikle anormal elektriksel aktiviteye bağlı olarak ventriküllerdeki kas hücrelerinin hızlı ve düzensiz bir şekilde kasılması sonucunda oluşur. En ölümcül ritim bozukluğudur. Hastanın şoklu kalp pili yok ise çok yüksek oranlarda ölüm ile sonuçlanmaktadır.
Neden Yapılır?
Ventriküler taşikardi, kalbin alt odacıklarında anormal elektriksel aktivite sonucu ortaya çıkan hızlı ve düzensiz ritim bozukluğudur. Bu durum, ciddi kalp problemleri olan kişilerde ani kalp durması gibi potansiyel olarak hayatı tehdit eden durumlar yaratabilir. Ventriküler taşikardi (VT) ablasyonunda hastanın kasık damarından 1mm’lik bir delikten girilerek hastanın ventikülüne (kalp karıncığına) özel iletken olan kateter olarak adlandırılan materyaller ile ulaşılır. Ardından hastanın kalbinin üç boyutlu haritalama teknolojisi ile kalbin elektriksel haritası oluşturulur. Üç boyutlu haritada bu anormal elektriksel aktivitenin kaynağını belirleyip, bu bölgeleri tahrip ederek veya izole ederek düzenli bir kalp ritmini geri kazanmayı amaçlar. İşlem süresi uzun olan ve tedavi şansı ancak deneyimli operatör ve merkezlerde yüksek olan bir ablasyon yöntemidir. Tüm ritim bozuklukları arasında tedavi şaansı en düşük ve en ölümcül olan ritim bozukluğudur.
Nasıl Yapılır?
Ventriküler taşikardi ablasyonu, elektrofizyologlar tarafından özel kateterler aracılığıyla gerçekleştirilir. Genellikle femoral arter veya femoral ven üzerinden kateterler kalbe yönlendirilir ve ventriküllerdeki anormal elektriksel doku bölgeleri haritalanır. Daha sonra, bu bölgeler genellikle radyofrekans enerjisi veya soğuk enerji (kriyoablasyon) kullanılarak tahrip edilir veya izole edilir.
Aksesuar Yol Ablasyonu Nedir?
Aksesuar yol ablasyonu, kalbin ekstra iletken yolaklarından kaynaklanan belirli bir tür kalp ritim bozukluğunun tedavisinde kullanılan bir invaziv işlemdir. Aksesuar yollar, normal iletim yolları dışında ekstra elektriksel iletim yolları olarak tanımlanır ve bazı durumlarda supraventriküler taşikardi (SVT) veya atriyal fibrilasyon gibi ritim bozukluklarına yol açabilirler.
Neden Yapılır?
Aksesuar yollar normal kalp ritmi dışında ekstra elektriksel uyarılar oluşturabilir ve bu durum supraventriküler taşikardi (SVT) veya diğer atriyal ritim bozukluklarına neden olabilir. Aksesuar yol ablasyonu, bu ekstra iletim yollarını hedef alarak ve etkisiz hale getirerek normal kalp ritmini restore etmeyi amaçlar.
Nasıl Yapılır?
Aksesuar yol ablasyonu genellikle elektrofizyologlar tarafından özel kateterler aracılığıyla gerçekleştirilir. Kateterler genellikle femoral arter veya femoral ven üzerinden kalbe yönlendirilir ve anormal iletim yolları haritalanır. Daha sonra, bu bölgeler genellikle radyofrekans enerjisi veya soğuk enerji (kriyoablasyon) kullanılarak tahrip edilir veya izole edilir.
Ventriküler Ekstra Sistol (Atım) Ablasyonu Nedir?
Ventriküler ekstra sistol veya eksta kalp atımları kalbin alt odacıklarından (ventriküller) kaynaklanan ekstra atımlardır. Normalde kalbimizin elektriksel uyarıları kalbin sinüs nodu dediğimiz bölgesinden çıkmaktadır. Ancak ekstra atımlar kalbin karıncıklarındaki kalp kası hücrelerinden anormal elektriksel uyarı çıkması sonucunda oluşmaktadır. Bu ekstra atımlarda hastada çarpıntı, boşluğu düşme hissi veya göz kararması gibi şikayetler oluşturmaktadır. Eğer tedavi edilmezler ise hastada ilerleyen yıllarda kalp yetersizliği gelişme riski mevcuttur ve bu da hastaların yaşam süresini kısaltmaktadır.
Nasıl Yapılır?
Ventriküler ekstra sistol ablasyonu genellikle elektrofizyologlar tarafından özel kateterler aracılığıyla gerçekleştirilir. Kateterler genellikle femoral arter veya femoral ven (hastanın kasık damarından) üzerinden kalbe yönlendirilir ve hastanın kalbinin üç boyutlu haritası oluşturulur. Daha sonra, ekstra atımların olduğu milimektik bölgeler genellikle radyofrekans enerjisi kullanılarak tahrip edilir veya izole edilir.
Pulsed Field Ablasyon (PFA) Nedir?
Pulsed Field Ablasyon (PFA), kalp ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılan en yeni ve ileri ablasyon yöntemlerinden biridir. Özellikle atriyal fibrilasyon (AF) gibi supraventriküler taşiaritmilerin tedavisinde giderek artan şekilde tercih edilmektedir. Bu yöntem, doku tahribatını termal (ısı) ya da soğukla değil, elektroporasyon adı verilen biyofiziksel bir mekanizma ile gerçekleştirir.
Nasıl Yapılır?
Pulsed Field Ablasyon (PFA) işlemi, genellikle kasık damarından girilerek özel bir kateter yardımıyla kalbin sol kulakçığına ulaşılmasıyla başlar; hedeflenen ritim bozukluğuna neden olan bölgelerde (örneğin; pulmoner ven çevresi) yüksek voltajlı, kısa süreli elektrik darbeleri uygulanır. Bu darbeler, yalnızca kalp kası hücrelerinin zarında kalıcı porlar (delikler) oluşturarak hücre ölümüne yol açar; çevredeki sinir, damar ve yemek borusu gibi hassas dokulara zarar vermeden etki eder. İşlem süresi oldukça kısadır ve termal hasar riski taşımadığı için komplikasyon oranı düşüktür.
Ablasyon Sürecindeki Hazırlık Adımları
Ablasyon, çeşitli kalp ritim bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir prosedürdür ve başarılı bir sonuç için titiz bir hazırlık gerektirir. İşte ablasyon öncesinde atmanız gereken temel adımlar ve dikkat etmeniz gereken detaylar:
Doktorunuzla Detaylı İletişim
- Tıbbi Geçmişinizi Paylaşın: Mevcut tüm sağlık sorunlarınızı, geçirdiğiniz ameliyatları, alerjilerinizi (ilaçlara, kontrast maddeye veya latekse karşı) ve önceki kardiyak olaylarınızı (örneğin kalp krizi) eksiksiz bir şekilde doktorunuza bildirin.
- Kullandığınız İlaçları Listeleyin: Reçeteli, reçetesiz tüm ilaçları, vitaminleri, bitkisel takviyeleri ve kan sulandırıcıları doktorunuza bildirin. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar işlemden önce belirli bir süre kesilmelidir.
Gerekli Testler ve Değerlendirmeler
Ablasyondan önce, kalbinizin durumunu ve ritim bozukluğunun doğasını anlamak için bir dizi test yapılır. Bunlar şunları içerebilir:
- Elektrokardiyogram (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini kaydeder.
- Ekokardiyogram (EKO): Kalbin yapısını ve işlevini gösteren bir ultrason testidir.
- Holter Monitörü: 24 ila 48 saat veya daha uzun süre boyunca kalp ritminizi sürekli olarak kaydeder.
- Efor Testi: Kalbinizin fiziksel stres altındayken nasıl tepki verdiğini değerlendirir.
- Kan Testleri: Genel sağlık durumunuzu, böbrek fonksiyonlarınızı ve kan pıhtılaşma değerlerinizi kontrol etmek için yapılır.
- Gerekirse Kardiyak BT veya MR: Kalbin ayrıntılı görüntülemesi için istenebilir.
Yaşam Tarzı Düzenlemeleri
- Yeme ve İçme Kısıtlamaları (Oruç): Genellikle işlemden önceki 6 ila 12 saat boyunca hiçbir şey yememeniz veya içmemeniz istenir. Bu, anestezi sırasında oluşabilecek komplikasyonları önlemek için hayati önem taşır. Bu konuda doktorunuzun ve hastane personelinin özel talimatlarına kesinlikle uyun.
- Sigara ve Alkol Tüketimi: Eğer sigara içiyorsanız, işlemden önce bırakmanız veya azaltmanız şiddetle tavsiye edilir. Sigara içmek iyileşmeyi olumsuz etkileyebilir ve komplikasyon riskini artırabilir. Alkol tüketimi de işlemden önceki günlerde sınırlandırılmalıdır.
- Hijyen: İşlemden önceki gece veya sabah, enfeksiyon riskini azaltmak için özel bir antiseptik sabunla duş almanız istenebilir. Doktorunuzun veya hemşirenizin verdiği talimatlara uyun.
- Kişisel Eşyalar: İşlem günü takılarınızı, lenslerinizi, protezlerinizi ve diğer metal eşyalarınızı çıkarmanız istenecektir. Yanınıza sadece gerekli eşyaları alın.
Lojistik ve Destek
- Ulaşım Düzenlemesi: Ablasyon sırasında veya sonrasında sedasyon alacağınız için işlemden sonra kendiniz araba kullanamayacaksınız. Bu nedenle, sizi hastaneden alacak ve eve götürecek birini ayarlamanız çok önemlidir. Ayrıca, ilk 24 saat boyunca yanınızda birinin bulunması tavsiye edilir.
- Sorularınızı Hazırlayın: İşlemle ilgili aklınıza takılan her türlü soruyu doktorunuza veya sağlık ekibine sormaktan çekinmeyin. Süreci ve olası riskleri/faydaları tam olarak anlamak, endişelerinizi azaltmaya yardımcı olacaktır.
Ablasyon Faydaları ve Riskleri
Ablasyon, özellikle kalp ritim bozukluklarının (aritmilerin) tedavisinde kullanılan, minimal invaziv bir tıbbi işlemdir. Bu işlem sırasında, kalpteki anormal elektriksel sinyalleri engellemek amacıyla, ısı (radyofrekans) veya soğuk (kriyoablasyon) enerjisiyle kalp dokusunda küçük yaralar (skarlar) oluşturulur.
- Yaşam Kalitesinde Belirgin Artış: Ablasyon, aritmiye bağlı çarpıntı, nefes darlığı, halsizlik gibi semptomları önemli ölçüde azaltır. Hastaların yaşam kalitesinde, işlemden sonraki 3 ay ve 1 yıl içinde anlamlı iyileşmeler gözlenmiştir.
- İnme (Felç) Riskinde Azalma: Özellikle atriyal fibrilasyon (AF) hastalarında, ablasyon işlemi ritim bozukluğunu kontrol altına alarak inme riskini azaltır. Ancak, işlem sonrası kan sulandırıcı ilaçların tamamen bırakılması genellikle önerilmez.
- İlaç İhtiyacının Azalması veya Ortadan Kalkması: Ablasyon, aritminin kökenini hedef aldığı için, uzun süreli antiaritmik ilaç kullanımına olan ihtiyacı azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Bu, ilaç yan etkilerinden kaçınmak isteyen veya ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastalar için büyük bir avantajdır.
- Uzun Süreli Semptom Giderimi ve Yüksek Başarı Oranları: Özellikle supraventriküler taşikardi (SVT) ve atriyal flutter gibi aritmi türlerinde başarı oranı %80-95’e kadar çıkabilmektedir. Atriyal fibrilasyon için ise ilk işlemde başarı oranı %70 civarındadır; tekrarlayan işlemlerle bu oran %79’a kadar yükselmektedir.
- Minimal İnvaziv ve Hızlı İyileşme: Ablasyon, açık kalp ameliyatına göre çok daha az invazivdir. Hastalar genellikle kısa sürede taburcu edilir ve günlük yaşama hızlıca dönebilirler.
- Hayat Süresinde Uzama Potansiyeli: Özellikle tehlikeli aritmi türlerinde, ablasyon işlemiyle ölüm riski azaltılabilir ve yaşam süresi uzatılabilir.
- Teknolojik Gelişmelerle Artan Etkinlik: Yapay zeka destekli ablasyon gibi yeni teknolojilerle başarı oranları %88’e kadar çıkabilmektedir.
Her tıbbi işlemde olduğu gibi, ablasyonun da bazı riskleri ve olası yan etkileri vardır:
- Giriş Yeri Kanama ve Enfeksiyon: Kateterin yerleştirildiği kasık veya kol bölgesinde kanama ve enfeksiyon riski mevcuttur.
- Damar ve Kalp Kapak Hasarı: Kateterin damarlardan geçirilmesi sırasında damar veya kalp kapaklarında hasar oluşabilir.
- Yeni veya Kötüleşen Aritmiler: Nadiren, işlem sırasında yeni aritmiler ortaya çıkabilir veya mevcut aritmi kötüleşebilir.
- Kan Pıhtısı ve İnme Riski: Çok nadir de olsa, işlem sırasında oluşan pıhtılar beyne veya akciğere giderek inme veya emboliye yol açabilir.
- Kalp Zarı (Perikard) Yaralanması ve Tamponad: Kateterin kalp duvarını delmesi sonucu kalp zarı içinde sıvı birikmesi (tamponad) gelişebilir. Bu, acil müdahale gerektiren ciddi bir komplikasyondur.
- Vasküler Komplikasyonlar: Pseudoanevrizma, arteriyovenöz fistül ve hematom gibi damar komplikasyonları en sık görülen yan etkiler arasındadır.
- Nörolojik Komplikasyonlar: İnme veya geçici iskemik atak gibi nörolojik komplikasyonlar çok nadir görülür.
- Komplikasyon Oranları: Genel olarak, ablasyon işlemlerinde herhangi bir komplikasyon gelişme riski %4-6 civarındadır. Ciddi komplikasyonlar ise %1-2 oranında görülmektedir. Örneğin, perikardiyal efüzyon/tamponad %0,78, inme/TİA ise %0,17 oranında raporlanmıştır.
Ablasyon mu İlaç Tedavisi mi? Hangisi Tercih Edilmeli?
Kalp ritim bozukluklarının tedavisinde ablasyon ve ilaç tedavisi iki temel seçenektir. Hangisinin tercih edileceği, hastalığın tipi, şiddeti, hastanın yaşı, eşlik eden hastalıklar ve daha önceki tedavi yanıtlarına göre belirlenir.
İlaç tedavisi, genellikle ilk basamak olarak tercih edilir. Anti-aritmik ilaçlarla kalp ritminin düzenlenmesi ve atakların azaltılması amaçlanır. Ayrıca çarpıntı, nefes darlığı gibi semptomların kontrolü sağlanır. Ancak bazı hastalarda ilaçlar yetersiz kalabilir, yan etki oluşturabilir ya da ritim bozukluğu tekrarlayabilir.
Ablasyon tedavisi ise ritim bozukluğuna neden olan kalp dokusunun hedeflenip kalıcı olarak etkisiz hale getirilmesini sağlar. Özellikle atriyal fibrilasyon, atriyal flatter ve bazı ventriküler taşiaritmilerde ilaç tedavisine dirençli vakalarda veya ilaç kullanmak istemeyen hastalarda kalıcı çözüm olarak tercih edilir.
Ablasyon Öncesi Nelere Dikkat Edilmeli?
Ablasyon işlemine girmeden önce, en iyi sonucu almak ve riskleri en aza indirmek için dikkat etmeniz gereken bazı önemli adımlar ve hususlar vardır. Doktorunuz size özel talimatlar verecektir, ancak genel olarak şunlara dikkat etmelisiniz:
- İlaç Gözden Geçirmesi: Şu anda kullandığınız tüm ilaçları (reçeteli ilaçlar, reçetesiz ilaçlar, takviyeler ve bitkisel ürünler dahil) doktorunuza bildirin. Özellikle kan sulandırıcılar gibi bazı ilaçları işlemden birkaç gün önce kanama riskini azaltmak için bırakmanız gerekebilir. Asla doktorunuza danışmadan hiçbir ilacı kesmeyin.
- Açlık: Genellikle işlemden belirli bir süre (genellikle 6-12 saat) önce hiçbir şey yememeniz veya içmemeniz istenir. Bu, anestezi sırasında güvenlik için çok önemlidir.
- Alerjiler: İlaçlara, kontrast maddelere veya latekse karşı herhangi bir alerjiniz varsa doktorunuzla paylaşın.
- Tıbbi Geçmiş: Önceki ameliyatlar, kronik rahatsızlıklar (diyabet, böbrek hastalığı veya akciğer sorunları gibi) ve enfeksiyonlar dahil olmak üzere tam bir tıbbi geçmiş sağlayın.
- Sigara ve Alkol: Sigara kullanıyorsanız, iyileşmeyi etkileyebileceği ve riskleri artırabileceği için işlemden önce bırakmanız veya azaltmanız tavsiye edilebilir. Alkol alımını sınırlamak da önerilebilir.
- Ulaşım Düzenlemeleri: Sedasyon alacağınız için işlemden sonra kendiniz araba kullanamayacaksınız. Sizi alacak ve ilk 24 saat sizinle kalacak birini ayarlayın.
- Sorular: İşlem, riskleri, faydaları ve ne bekleyeceğiniz hakkında doktorunuza veya sağlık ekibine çekinmeden her türlü soruyu sorun. Süreci anlamak endişeyi azaltmaya yardımcı olabilir.
- Hijyen: Enfeksiyon riskini azaltmak için işlemden önceki gece veya sabah özel bir antiseptik sabunla duş almanız istenebilir.
Ablasyon Sonrası Süreç
Ablasyon sonrası iyileşme süreci, yapılan ablasyon tipine ve genel sağlığınıza bağlı olarak değişebilir. Çoğu hasta işlem sonrası aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilir. Duruma göre hastanede kalış süresi 6–24 saat arasında değişebilir. İlk 24–48 saat ağır egzersiz, merdiven çıkma, yüzme ve duş önerilmez. Giriş bölgesi tamamen iyileştikten sonra 3–5 gün içinde normal yaşama dönülebilir. Doktor önerisine göre kişisel kısıtlamalar değişebilir.
Hemen İşlem Sonrası:
- İzleme: Birkaç saat boyunca iyileşme alanında yakından izleneceksiniz. Bu, kalp atış hızınızın, kan basıncınızın ve ponksiyon bölgesinin (genellikle kasık veya boyun) izlenmesini içerir.
- Yatak İstirahati: Kateterin giriş yerinden kanamayı önlemek için işlemden sonra birkaç saat boyunca düz yatmanız gerekecektir.
- Ağrı ve Rahatsızlık: Hafif göğüs rahatsızlığı, giriş yerinde ağrı veya çarpıntı hissedebilirsiniz. Gerekirse ağrı kesici sağlanabilir.
- Sıvı Alımı: Kontrast boyayı sisteminizden atmaya yardımcı olmak için bol miktarda sıvı içmeye teşvik edileceksiniz.
Evde İlk Birkaç Gün/Hafta:
- Dinlenme: İşlemden sonra birkaç gün, hatta haftalar boyunca yorgun hissetmek normaldir. Bolca dinlenin ve yorucu aktivitelerden kaçının.
- Aktivite Kısıtlamaları: Doktorunuz size özel aktivite kısıtlamaları hakkında bilgi verecektir. Bu genellikle belirli bir süre (örn. 1-2 hafta) ağır kaldırmaktan, yorucu egzersizden ve uzun süre ayakta durmaktan kaçınmayı içerir.
- Ponksiyon Bölgesi Bakımı: Giriş yerini temiz ve kuru tutun. Enfeksiyonu önlemek için tamamen iyileşene kadar banyo yapmaktan, jakuziye girmekten veya yüzmekten kaçının. Bölgenin bakımı için size talimatlar verilecektir.
- İlaçlar: Doktorunuzun belirttiği şekilde reçeteli ilaçlarınızı almaya devam edin. Bu, kan sulandırıcılar veya antiaritmik ilaçlar olabilir.
- Çarpıntılar: Ablasyon sonrası günler veya haftalar içinde düzensiz kalp atışları veya çarpıntılar yaşamak yaygındır. Bu genellikle iltihaplanma ve kalbin işleme uyum sağlamasından kaynaklanır. Bunlar genellikle zamanla geçer.
- Takip Randevuları: İyileşmenizi izlemek ve ablasyonun başarısını değerlendirmek için kardiyoloğunuzla takip randevularınız olacaktır.
Ne Zaman Tıbbi Yardım Aranmalı: Aşağıdaki durumlarda derhal doktorunuza başvurun:
- Ponksiyon bölgesinde şiddetli ağrı veya şişlik
- Baskı ile durmayan kanama
- Ateş veya titreme
- Ponksiyon bölgesinde enfeksiyon belirtileri (kızarıklık, sıcaklık, iltihap)
- Nefes darlığı veya kötüleşen göğüs ağrısı
- Yeni veya kötüleşen düzensiz kalp atışları
Ablasyon Sonrası Hâlâ Aritmi Yaşanır mı?
Evet, ablasyon sonrası bazı hastalarda geçici veya kalıcı olarak aritmi (ritim bozukluğu) yaşanabilir. İşlem sonrası ilk 3 ay, kalbin iyileşme süreci olarak kabul edilen 'blanking dönemi'dir. Bu dönemde aritmi atakları görülebilir ve bu, işlemin başarısız olduğu anlamına gelmez. Blanking dönemi sonrasında da bazı hastalarda kalıcı aritmi devam edebilir ya da yeni ritim bozuklukları gelişebilir.
Başarı oranı; ritim bozukluğunun türüne, kalpte yapısal sorun olup olmamasına ve işlem sırasında tüm odakların etkili şekilde izole edilip edilmediğine bağlıdır. Atriyal fibrilasyon gibi karmaşık aritmilerde, bazen birden fazla ablasyon seansı gerekebilir. Yine de birçok hasta, ablasyon sonrası çarpıntı sıklığında ve şiddetinde belirgin azalma yaşar.
Kalp Ablasyon İşlemi Sonrası Nelere Dikkat Etmeli?
- İlk günlerde dinlenme önemlidir. İşlem sonrası birkaç gün hafif halsizlik ve kateter giriş yerinde ağrı olabilir.
- Giriş bölgesi (genellikle kasık), enfeksiyon veya kanama açısından gözlemlenmelidir. Kızarıklık, şişlik veya akıntı olursa doktora başvurulmalıdır.
- İlaçlar düzenli kullanılmalıdır. Doktorunuz kısa bir süre daha kan sulandırıcı veya anti-aritmik ilaç önerebilir.
- Ağır egzersiz ve ağır kaldırmaktan ilk bir hafta kaçınılmalıdır.
- Çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi yeni şikayetler gelişirse vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
- Düzenli takip önemlidir. İlk 3 ayda EKG ve/veya holter takibi ile ritim kontrolü yapılabilir.
Kardiyoloji Ablasyonları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kimler İçin Uygundur?
Ablasyon genellikle ilaç tedavisine yeterli yanıt vermeyen veya ilaçlara karşı toleransı düşük olan hastalarda düşünülür. Ayrıca ablasyon müdahalesi nedeniyle ciddi semptomları olan ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yaratan hastalar için de bir tedavi seçeneği olabilir.
Riskleri ve Komplikasyonları Nelerdir?
Ablasyon işlemi günümüzde üç boyutlu haritalama sistemileri sayesinde komplikasyon riskleri son derece azalmış olsa da, her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler ve komplikasyonlar bulunabilir. Bunlar arasında kanama, damar yaralanması, kateter yerleştirme yerinde hematom veya arteriyovenöz fistül gibi komplikasyonlar yer alabilir. Nadir durumlarda, kalp dokusuna zarar verebilecek potansiyel riskler de mevcuttur.
İyileşme Süreci ve Sonuçları Nelerdir?
Ablasyon sonrası hastalar genellikle birkaç gün içinde hastaneden taburcu edilir ve normal günlük aktivitelerine dönebilirler. İyileşme süreci genellikle hızlı olmasına rağmen, doktorun talimatlarına uyulması önemlidir. İşlemin etkinliği bireyden bireye değişebilir ancak genellikle semptomların azalmasında veya ortadan kalkmasında başarılı olabilir.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .