liv sağlık köşesi

Gül Hastalığı

Oluşturma Tarihi: 25.08.2023 11:13 | Son Güncelleme: 25.08.2023 11:19

Gül Hastalığı

Cildimiz vücudumuzu dış etkilerden koruyan bir organdır. Vücut sıcaklığının ayarlanması, patojenlere karşı korunması, sıvı tutulumunu sağlaması ve sıcak-soğuk gibi hislerin algılanmasına yardımcı olur. Cilt, yaşam koşulları ve genetik faktörlerden etkilenebilen bir yapıdadır. Birçok etken cildi tahriş edebilir; kızarıklık, şişlik ve ağrıya yol açabilir. Bu durum ciltte hastalıkların oluşmasını tetikleyebilir. Oluşan cilt hastalıkları bazı durumlarda tehlikeli olabilir ve tıbbi tedavi gerektirebilir. Yaygın olarak görülen cilt hastalıklarından biri olan gül hastalığı cildin kızarık, kabarık ve pullu görünümüne sebebiyet veren bir sağlık sorunudur. Gül hastalığı genellikle genç yetişkinlerde görülür ve tehlikeli değildir. Akut bir rahatsızlıktır ve birkaç ay içinde kendiliğinden düzelir. Bulaşıcı olup olmadığı hakkında kesin kanıtlar yoktur ancak kalabalık ortamlarda çok sık bulunmak ile ilişkili olabilir.

Gül Hastalığı Nedir?

“Roza” olarak bilinen gül hastalığı ciltte oluşan kabarık ve pullu döküntüler ile karakterizedir. Deri üzerinde kuru, pul ve oval lezyonlar şeklinde belirebilir ve kaşıntılı olabilir. Vücudun herhangi bir bölgesinde ortaya çıkabilen gül hastalığı, genellikle gövde, kollar ve bacaklarda kendini gösterebilir. Yaygın olmamakla birlikte yüz, boyun, kasıklar ve koltuk altında meydana gelebilir. Vücuttaki döküntüler pembe, kırmızı, kahverengi, mor veya gri olabilir. Başlangıç aşamasında ilk işaret göğüs, karın veya sırtta ortaya çıkan oval bir haberci yamadır. Haberci yama 2-10 cm boyutlarındadır ve pembemsi renkte olabilir. Bununla birlikte her zaman haberci yama görülmeyebilir. İlk yamanın ortaya çıkmasından birkaç hafta sonra vücudun farklı bölgelerinde daha küçük boyutlarda pembemsi lekeler belirmeye başlayabilir. Bu lekeler ağaç dallarına benzer görüntüye sahip olabilir. Genellikle döküntüler 6-8 hafta sürebilir ve yaklaşık 10 hafta içinde iz bırakmadan kendiliğinden düzelir.

Gül hastalığı herkeste olabilir ancak yaygın olarak 10-35 yaş arası yetişkinlerde görülür. Gül hastalığının bulaşıcı olup olmadığı kesin olarak bilinmemekle birlikte toplu alanlarda dikkatli olunması gerekebilir. Çoğunlukla tedavi gerekmeyebilir, bununla birlikte semptomların kontrol edilmesinde tedavi etkili olabilir. Bazı gül hastalığı vakalarında kaşıntı görülebilir. Genel olarak gül hastalığı sık tekrarlamaz. Bununla birlikte hastalığı geçiren kişilerin yaklaşık %2-3`ünde bu sorun tekrarlayabilir.

Gül Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Gül Hastalığı Belirtileri
 

Gül hastalığı belirtileri kademeli olarak gelişebilir. Haberci döküntünün ortaya çıkmasından sonra diğer belirtiler yavaş yavaş gelişebilir. Haberci döküntü kabarık, oval, renksiz veya pembemsi görüntüye sahip olabilir. İlk yamanın ortaya çıkması ile birlikte oluşan diğer belirtiler şunlar olabilir:

  • Baş ağrısı, halsizlik, yüksek ateş ve solunum yolu enfeksiyonları oluşabilir.
  • Yaklaşık 2-3 hafta içinde gruplar halinde oval veya dairesel döküntüler görülmeye başlanabilir. Sonradan oluşan lekeler daha küçük boyutlardadır (1-2 cm).
  • Gül hastalığına sahip kişilerin yaklaşık %50`sinde kaşıntılar meydana gelebilir. Kaşıntılar nedeniyle cilt tahriş olabilir veya daha fazla hasar alabilir.
  • Özellikle daha koyu tenli bireylerde oluşan yamalar daha kabarık ve döküntülü olabilir.

Gül hastalığı normalde acı verici değildir ancak kaşıntılı vakalarda şiddetli ağrı oluşabilir ve bununla birlikte enfeksiyon oluşma riski artabilir.

Gül Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Gül Hastalığı Nedenleri
 

Gül hastalığının ana nedeni belirsizdir ancak bazı faktörler ile ilgili şüphe bulunabilir. Bakteri, virüs, spiroketler gibi mikroorganizmaların, atopinin, otoimmün mekanizmaların gül hastalığının gelişmesinde etkisi olabileceği düşünülür. Virüs enfeksiyonuna neden olan herpes virüsünün bazı suşları (alt türleri) gül hastalığını tetikleyebilir. Uçuk ve genital herpeslere yol açan herpes virüsü ile ilişkili olmadığı belirtilebilir. Bazı çalışmalarda Hepatit B, difteri, çiçek hastalığı ve influenza aşılarından sonra döküntüler oluştuğu gösterilebilir. Ayrıca barbütiratlar, D-penisilamin ve klonidin gibi ilaçların kullanımı ile birlikte pullu döküntüler görülebilir. Mevsimsel koşullar göz önüne alındığında ılıman bölgelerde özellikle kış mevsimlerinde sık olarak görülebilen şikâyetler arasındadır. Bu konu hakkında kesin bir bilgi veya çalışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte gül hastalığının gelişmesinden hemen önce oluşabilen solunum yolu enfeksiyonları Streptococcus bakterisinden kaynaklanabilir.

Gül Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?

Cilt hastalıkları teşhisi tipik olarak fiziksel muayene sonucu konulabilir. Bununla birlikte semptomlar, aile geçmişi ve diğer hastalıkların varlığı teşhisin yapılmasını kolaylaştırabilir. Gül hastalığı tanısı çoğunlukla fizik muayene ile konulabilir. Ancak egzama, sedef, saçkıran gibi diğer cilt hastalıkları ile benzer semptomlar görülebileceğinden birtakım testlerin yapılması gerekebilir. Doktorun önerebileceği testler alerji ve kan testleri, biyopsi olabilir. Bazı durumlarda kesin tanının konulması amacıyla diğer cilt hastalıklarının dışlanmasına yardımcı olabilen mantar testi istenebilir. Gül hastalığı çoğunlukla şiddetli veya ciddi değildir, kendiliğinden iyileşebilir. Ancak kaşıntı ve tahriş gibi rahatsız edici semptomların hafifletilmesi amacıyla tanı ve tedavi gerekebilir.

Gül Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Gül hastalığı 8-10 hafta içerisinde aşamalı başlayarak ilerleyebilir ve kendiliğinden iyileşebilir. Çoğunlukla acil tıbbi tedaviye ihtiyaç duyulmayabilir. Ancak rahatsız edici ve kaşıntılı döküntüler yaşandığında semptomların hafifletilmesine yönelik birtakım uygulamalara ihtiyaç duyulabilir. Semptomların yönetilmesinde gül hastalığı tedavisi şunları içerebilir:

  • Antiviral ilaçlar: Vücuda girerek enfeksiyon oluşturan virüslerin kontrol altına alınması amacıyla antiviral ilaçlar kullanılabilir.
  • Kortikosteroid ilaçlar: Ciltte ve vücudun diğer kısımlarında oluşan iltihaplanma ve kızarıklıkları hafifletebilen kortikosteroid ilaçlar önerilebilir.
  • Fototerapi: Ultraviyole ışınlarının kullanılarak cilt bozukluklarının tedavileri sağlanabilir.

Daha az görülen kaşıntılı gül hastalığında antihistaminik ilaçlar önerilebilir. Kortizonlu gül hastalığı kremi uygulanması veya nemlendirici tercih edilmesi tavsiye edilebilir. Gül hastalığı kesin çözüm uygulamaları ilaç tedavilerini içerebilir.

Gül Hastalığı Hakkkında Sık Sorulan Sorular

Cilt hastalıkları bulaşıcı ve riskli bir sorun olabilir. Gül hastalığı çoğunlukla iyi huylu bir rahatsızlıktır ancak bazı semptomları ağrılı olabilir. Gül hastalığı süreci ve kontrol edilmesi hakkında “Gül hastalığına ne iyi gelir?” gibi en çok merak edilen soruları görmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.

Gül Hastalığı Neden Olur?

Gül hastalığının nedeni kesin olarak anlaşılamamıştır. Virüs enfeksiyonları, ilaçlar veya genetik faktörlerin gül hastalığını geliştirdiği hakkında kesin kanıtlar yoktur. Ayrıca gül hastalığının bulaşıcılığı hakkında da kesin bilgiler bulunmadığından ana sebep belirlenemeyebilir. Bununla birlikte gül hastalığı karaciğer yağlanması vakalarında belirti olarak ortaya çıkabilir.

Gül Hastalığı Kaşıntı Yapar Mı?

Gül Hastalığı Kaşıntı
 

Kaşıntı genellikle tüm gül hastalığı vakalarında görülmez. Egzama, sedef hastalığı gibi diğer deri hastalıklarında görülen kaşıntı bazı durumlarda gül hastalığı için de mevcuttur. “Gül hastalığı kaşıntı yapar mı?” sorusuna verilebilecek cevap hastalığı geçiren kişilerin yaklaşık %50`sinde kaşıntı geliştiği şeklindedir. Ek olarak bu vakaların yaklaşık %25’inde kaşıntı şiddetli olarak görülebilir.

Gül Hastalığına Ne İyi Gelir?

Gül hastalığının neden olduğu semptomların yatıştırılması amacıyla önerilen bazı uygulamalar vardır. Özellikle kaşıntılı gül hastalığına sahip olanlar için daha dikkatli bakım önerileri tavsiye edilebilir:

  • Ilık veya hafif soğuk duş alınabilir.
  • Kokusuz, tahriş etmeyen sabun veya duş jeli kullanılabilir.
  • Duştan sonra tüm vücuda nazik bir uygulama ile nemlendirici sürülebilir.
  • Dar giysiler yerine bol giysiler tercih edilebilir.
  • Güneş altında çok fazla vakit geçirmemeye dikkat edilebilir.
  • Yüksek faktörlü güneş koruyucuları tercih edilebilir.

Kaşıntı krizleri sırasında cilde soğuk kompres uygulanabilir. Kaşıntılı bölgelere birkaç dakika boyunca soğuk uygulama önerilebilir.

Gül Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?

Gül hastalığının bulaşıcılığı şüphelidir. Hastalığın kesin nedeni bilinmediğinden toplulukta küme halinde görülmesi bulaşıcılık olasılığını düşündürebilir. Bu nedenle kesinlikle bulaşıcıdır denilemez. Kalabalık ortamlarda uzun süre geçirmek veya ortak kullanım alanlarını kullanmak kapsamında önlemler alınması tavsiye edilebilir.

Vücutta Gül Hastalığı Nasıl Geçer?

Gül hastalığı genellikle tıbbi tedaviye ihtiyaç duymadan kendi kendine iyileşebilir. İlk döküntünün oluşmasından sonraki 8-10 hafta içinde gül hastalığı semptomları hafifleyerek sona erebilir. Doktorunuz enfeksiyon varlığı saptadığında antiviral ilaçlar reçete edebilir. Ayrıca enfeksiyon kapan yaraların tedavisinde kortikosteroid ilaçlar veya kremler uygulanabilir. Gül hastalığı doğal tedavi ile yönetilebilir. Bitkisel tıbbi tedavide kullanılan kantaron yağı, gül hastalığı için yatıştırıcı özellik gösterebilir.

Gül Hastalığı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Gül hastalığı olanlar için çok sıcak banyo veya saunalar önerilmez. Bu durum kaşıntı gelişmesine neden olabilir veya var olan kaşıntının kötüleşmesine neden olabilir. Ayrıca cilt bariyerinin yapısı değişebilir, enfeksiyona açık hale gelebilir ve şişebilir. Döküntülerin olduğu bölgelerin sabunsuz ve nazik bir şekilde yıkanması sağlanabilir. Sık sık güneş ışınlarına maruz kalmak lekelerin daha koyu renge dönmesine yol açabilir. Vücutta iltihaplanmayı destekleyebilecek birtakım besinlerin kısıtlanması önerilebilir. Rafine şeker, kızarmış besinler, fast-food ürünleri, yüksek oranda trans yağ içeren gıdaların tüketilmesi vücutta stres ve iltihaplanmanın tetiklenmesini sağlayabilir.

Cilt vücudun korunmasında rol alan en önemli organlardan biridir ve dış etkenlere açık bir konumdadır. Cilt ve vücut sağlığınız için kontrollerinizi ihmal etmeyiniz. Liv Hospital’da gül hastalığı tanı ve tedavilerine yönelik hizmetler verilmektedir.

* Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde