Kabakulak Belirtileri

Kabakulak hastalığı büyük çoğunlukla çocukluklarda görülen ve bulaşıcılığı yüksek bir hastalıktır. Bulaşıcılık yüksek olduğundan dolayı kabakulak virüsüne maruz kaldığı belirlenen hastalar izole edilmeli ve bu hastalarla gerekli önlemler alınmadan temas edilmemelidir. Kabakulak hastalığının bir aşısı mevcuttur ancak bu aşı kişiyi tedavi etmeye yönelik değil kişiyi hastalıktan korumaya yöneliktir. Bununla beraber aşı kabakulak hastalığını her ne kadar önemli ölçüde engellese de aşı olduktan sonra hastalığa yakalanma ihtimali bulunmaktadır. 

Kabakulak Nedir?

Yaygın olarak çocukluk çağında görülen kabakulak virüs kaynaklı bir hastalıktır ve buna neden olan ise Mumps virüsüdür. Enfeksiyon ile yayılma hızının 3 haftayı bulmasından dolayı en uzun kuluçka dönemine sahip olan hastalıklardan biri olarak da bilinmektedir. Bu nedenden dolayı kabakulak hastalığını tespit etmek uzun sürmekte ve virüs hastalığının güçlenmesine neden olmaktadır. Virüs vücuda girdikten sonra vücudun farklı alanlarına tutunur, bunların bir çeşidi ise tükürük bezlerine tutunur ve sonucunda kabakulak olarak adlandırılan hastalığa yol açar. Tükürük bezlerine tutunan virüsler o bölgede şişmeye başlar ve artan iltihap yüzünden kulak altı yada çenenin alt kısmında şişliğe neden olur. Bu iltihap miktarı arttıkça sinir sistemi hasar alabilir bunun nedeni ise tükürük bezlerinin sinir sistemine bağlı olmasıdır.

Kabakulak Bulaşıcı Mıdır?

Kabakulak bulaşıcı bir hastalıktır. Bu yüzden kabakulak olan hastanın kullandığı her şey dezenfekte edilip karantina altına alınmalıdır. Çocukluk yaşında daha sık rastlanan bu hastalık çocuk parkları ve okullarda daha sık yayılır. Yetişkinlerde ve bebeklerde ise daha çocuklara göre nadir yayılmaktadır. Bir kabakulak taşıyıcısı, virüsü toplumda 4 ila 7 kişiye hastalığı bulaştırabilir. Kabakulak hastası olan kişilerin tükürük bezlerinin şişmesinden önceki ve sonraki 5 gün boyunca hastalığı bulaştırıcıdır. Tedavi edilmediği durumlarda ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle belirtilerin başlaması halinde bir uzmana başvurmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.

Kabakulak Belirtileri Nelerdir?

Kabakulak virüsüne maruz kalan kişide belirtiler ortalama iki veya üç haftaya yayılarak belli olmaktadır. Kabakulak belirtileri arasında, hasta kendini sürekli yorgun ve stresli hisseder bununla birlikte; vücut sıcaklığında ani düşüşler ve yükselişler, özellikle çocuklarda asabi karakterin giderek artmasından dolayı huysuzluk, ara ara sıcak ve soğuk titremeler, kemik ve eklem ağrıları, idrarın koyu renkte akması ve dışkıda ishal meydana gelmesi kabakulak hastalığının belirtileri arasındadır. En yaygın belirtisi ise ortalama 1.haftanın sonunda ortaya çıkan kulak yada çene altında meydana gelen şişlik oluşmasıdır. Bu şişlikler yüz yapısını bile bozabilir. En yaygın belirtinin kulak yada çene altında oluşan şişlik olmasının sebebi ise virüsün tükürük bezlerine tutulmasından dolayı o bölgede iltihap oluşturarak şişliğe neden olmasıdır.

Kabakulak Tekrarlar Mı?

Kabakulak, damlacık yoluyla bulaşabilir, bu sebeple hızlı yayılır. Kabakulak hastalığını atlatan bir kişinin tekrardan bu hastalığa yakalanma riski çok düşüktür çünkü vücut bu virüsü artık kişinin vücudu tarafından tanıdığından dolayı kişi kendini daha güçlü koruyacaktır. Daha önce bu hastalığa yakalanmayan bir kişi bu hastalığa yakalanan kişi ile yakın mesafede bulunursa hastalığın bulaşma riski çok yüksektir çünkü yakın mesafedeki hastanın öksürmesi veya konuşması bu hastalığın bulaşmasına yeterli olacaktır. Aynı eşyayı kullanmak, aynı ortamda uzun süreli bulunmak da bu etkenler içerisindedir.

Kabakulak Olunca Ne Yapılmalıdır?

Kabakulak tedavisi olmayan bir hastalıktır bu yüzden en yakın zamanda bir sağlık kurumuna yada aile hekimine başvurmalıdır. Kabakulak olan bir kişi kendini daha rahat hissetmek için ise;

• Ağrıyı azaltmak için reçetesiz satılan ağrı kesiciler kullanabilir.
• Kendini yorgun ve halsiz hissediyorsa yatak istirahati yapabilir.
• Yüz bölgesindeki şişen bezleri buz paketleri kullanarak rahatlatabilir.
• Ateş nedeniyle oluşan su kaybını azaltmak için bol sıvı tüketebilir.
• Asitli yiyecek ve içeceklerden kaçabilir.
• Çiğnenmesi zor olmayan katı yiyecekler (çorba, yoğurt, vb.) tüketebilir.

Ama unutulmamalıdır ki bol sıvı tüketimi ve istirahat etmek size en iyi gelecek uygulamalardandır.

Kabakulağa Ne İyi Gelir?

Kabakulak hastalığına çare olarak hala bir ilaç bulunamamıştır. Oluşan baş ağrıları ve eklem ağrılarını dindirmek ve en aza indirmek için reçetesiz satılan ağrı kesiciler kullanılabilir. Kabakulak bulaşıcı bir hastalık olduğundan dolayı bu süreçte evinizde eğer aile veya toplu bir yaşam içerisinde yaşıyorsanızda kendi odanızıda istirahat size iyi gelecektir. Bu dönemde gazlı ve asitli sıvılardan kaçarak bol sıvı tüketmek yükselen ateşinizden dolayı vücudunuzdaki su kaybını da düzenleyecektir. Bu dönemde yüksek ateşler sık sık görülebilir buna çözüm olarak ise ateş düşürücü ilaçlar ve ateşi düşürmek için ıslak havlular ile koltuk altı ve kasık gibi dolaşımın vücudun diğer bölgelerine göre daha çok olduğu bölgelere uygulanabilir. Çiğnenmesi zor olmayan katı yiyecekler tüketebilir.

Kabakulak Aşısı Ne Zaman Yapılır?

Kabakulak aşısı ülkemizde KKK (kızamık-kızamıkçık-kabakulak) üçlü aşı olarak 2006 yılında 12. ay ve ilköğretim birinci sınıfta toplam iki doz olarak uygulanır. Dünyada ise ilk olarak 1948 yılında lisanslandırılmış ama çok kısa bir süre etki göstermiştir. Bunun üzerine, üzerinde yine çalışmalar yapılan kabakulak aşısı 1960 yıllarında tekrardan piyasaya çıkarılmıştır. İlk doz aşıdan sonra kabakulak hastalığına yakalanma riski %78, ikinci doz aşıdan sonra ise %88 civarındadır yani aşı olduktan sonra da hastalığa yakalanma riski vardır.

Gebelikte Kabakulak Aşısı

Gebeler veya aşı yapıldıktan sonra 4 hafta içerisinde gebelik planlayanlara aşı önerilmez. Aşı yapılan kişinin bir ay süreyle gebe kalmaması gerekir. Bu önlem aşının henüz gelişim dönemindeki bebeğe etki etmemesi için önemlidir. Emzirme döneminde aşı yapılmasında sorun bulunmaz. Kızamıkçığa karşı bağışıklığı olmayan gebelerin doğumdan hemen sonra KKK ile aşılanması gerekir. Ağır bağışıklık yetmezliği olan kişilerde (kanser hastaları, organ nakli yapılanlar, uzun süre kortikosteroid kullananlar, kemoterapi veya radyoterapi alanlar, ağır immün yetmezliği olan HIV pozitif hastalar vb.) KKK aşısının canlı aşı olması sebebiyle yapılmaz. Orta/ağır şiddette hastalığı olan kişilerde erken dönem geçinceye kadar aşının ertelenmesi önerilir.