Çocuklarda İştahsızlık
Bebek ve çocukların iştahı yaş ve gereksinimlerine göre değişim gösterir. Yaşamın ilk bir yılı boyunca hızlı büyüyen, kilo alan bebek daha sonraki aylarda büyüme hızındaki azalmaya paralel olarak daha az besin tüketmeye başlar. İştahsızlık, çocukları olduğu kadar aileyi de rahatsız eden çok yönlü bir sorundur. Henüz konuşma ve hareket yetenekleri gelişmemiş olan bebek, beslenme sırasında anneye bağımlıdır. Tokluk hissini başını çevirme, ağlama, emmeyi reddetme şeklinde belli eder. “Çocuğum zayıf kalacak” gibi yersiz bir korku ile çocuğu yemeye zorlamak ileride büyük sorunlara yol açabilir.

İştahsızlığın Sebepleri
Çeşitli sağlık sorunları iştahsızlık ile kendini belli eder. İştah çocukluk çağında bir tür alarm işareti görevini görür. Daha önce normal beslenen çocuğun yemek yeme arzusundaki azalma ve bunu izleyen kilo kaybı, araştırılması gereken bir hastalığı düşündürülmelidir.
İştahsızlığa Yol Açan Sağlık Sorunları
- Yanlış beslenme yöntemleri ve alışkanlıkları
- Dışkılama bozukluğu; kabızlık
- Psikolojik sorunlar
- Kronik hastalıklar
- Sindirim sisteminin hastalıkları
- Gastrit, ülser, karaciğer ve bağırsak hastalığı
- Karın ağrısı
- Anemi (Kansızlık)
- Vitamin ve demir eksikliği
- Diğer hastalıklar; sinir sistemi, dolaşım ve solunum sistemi
İştahsız çocuğa nasıl yaklaşılmalı?
Ebeveynler sıklıkla çocuklarının az beslendiği, besin seçtiği gibi şikayetler iletirler. Bu durumda gerçekten bir beslenme yetersizliği var mı bakılmalıdır. Anne; bebek veya çocuk beslenmesini gözlemleyerek birkaç günlük menü özetleri çıkarmalı, buna göre kalori hesaplaması yapılmalıdır. Böyle bakıldığında çocukların esasen çoğunluğu büyümeleri için gerekli enerjiyi alabildiği ve normal büyüdükleri görülür. Eğer bir çocuk büyümesi için gerekli olan beslenme içeriklerini en az 2 hafta süre ile alamıyorsa bu çocukta bir beslenme probleminin araştırılması gerekir.
İştahsızlığın sebepleri neler olabilir?
Bunun organik, psikososyal ve davranışsal birçok nedeni olabilir. Besinin sunuluş şekli, yaşa uygun olmayan kıvamda ve şekilde, kültüre uygun olmayan beslenme, sık beslenme, beslenme süresinin uzun tutulması, yağ ve karbonhidrattan zengin olması, anne /bakıcı bebek arasında bağlanma sorunları, infantil anoreksi, beslenme gibi psikososyal ve davranışsal nedenleri olabileceği gibi anemi, kalp hastalıkları ve diğer sistemik hastalıklar ve özellikle yutma bozuklukları gibi organik nedenlerin de araştırılması gerekir.
Hangi iştahsız çocukta yutma bozukluğu düşünülmelidir?
Yutma bozukluğunun olması için illa kas veya sinir hastalığı olması gerekmez. İştahsız olarak nitelendirilen çocuğun veya bebeğin beslenmeyi reddetmesi, besini ağzında çok bekletip çiğnemek yerine daha çok yanakta bekletip eriterek yutuyorsa, beslenirken başını geriye doğru atıyorsa, gövdesini geriye doğru atma gibi özel postürler oluşturuyorsa, başını ileri doğru uzatacak şekilde bir lokma için birden fazla yutkunma hareketi yapıyorsa, yutma sırasında öksürük ve aspirasyon yani akciğerine kaçırma tehlikesi yaşıyorsa, beslenme sonrasında öksürük oluyorsa, sık pnömoni oluyorsa yutarken burnundan süt besin geliyorsa, hep aynı kıvamı (Örneğin sıvı katı veya puding tercihi yapıyorsa) hep aynı sıcaklığı tercih ediyorsa yutma bozukluğu olabilir. Öncelikle mutlaka bir çocuk gastroenteroloğu ve daha sonra bir konuşma ve dil terapisti tarafından değerlendirilmelidir.
İştahsız Çocuklar için Öneriler
- Şeker, çikolata, bisküvi, cips gibi iştahı kesen yiyecekler öğün aralarında yenilmemelidir. Bu tür yiyecekler çocuğun hem iştahını kesecek hem de sağlıksız beslenme şekline alışmasına neden olacaktır.
- Yemek porsiyonları ufak tutulmalıdır. Yiyeceğinden fazlasına zorlamak yeme isteğini azaltacaktır.
- Çocuğun sevmediği gıdalarda ısrar edilmemeli, daha cazip hale getirilerek sunulmalıdır.
- Çocuğun bilinçaltına yerleşen korku, üzüntü, endişe gibi duygular iştahsızlık yaratabilir. Sağlık sorunu bulunmayan çocuklarda psikolojik kökenli iştahsızlık düşünülmelidir.
- Yemek sırasında tartışmak, bağırmak çocuğun da etkilenmesine neden olacaktır. Sevecen, sıcak bir yemek ortamının yaratılması çocuğun sofra terbiyesini diğer aile bireylerini gözlemleyerek öğrenmesi, yemek yemeyi zevkli hale getirecek önemli unsurların başında gelir.
- Bebek büyüdükçe bağırma ve ağlama ile isteklerini yaptırmanın bir yöntem olduğunu anlar. Yemek sofrası ceza, ödül, rüşvet ve mantıksız davranışların da yer aldığı bir savaş sofrasına dönüşür. Fazla ısrarcı olunması yemek alışkanlığını olumsuz yönde etkiler.