liv sağlık köşesi

Hipoglisemi

Oluşturma Tarihi: 28.09.2023 15:30 | Son Güncelleme: 09.10.2023 15:28

Hipoglisemi

Glikoz veya kan şekeri vücudun ve beynin başlıca enerji kaynağıdır. Yiyecek ve içeceklerle vücuda alınan karbonhidratlar glikozlara parçalanır ve hücrelerde kullanılmak üzere kan dolaşımına salınır. Kan dolaşımında mevcut olan glikoz dengesi pankreas tarafından düzenlenir. Kan şekerinin düzenlenmesinde rol alan iki hormon bulunur. İnsülin, kanda fazla seviyelerde bulunan glikozun hücre ve dokulara taşınarak kullanılmasını uyarabilir. Bu sayede kan glikoz seviyeleri düşürülebilir. Glukagon, kanda düşük seviyelerde glikoz bulunduğunda hipoglisemiyi önlemek amacıyla kan glikozu seviyelerini arttırabilir. Hipoglisemi olarak bilinen kan şekeri düşüklüğü genellikle aşırı insülin varlığından kaynaklanabilir. Vücutta pankreaslardan üretilen insülin veya sentetik insülin enjektesi sonucu kan şekeri düşüklüğü yaşanabilir. Bununla birlikte birtakım metabolik problemler, açlık, hormonal sorunlar, ağır egzersizler de hipoglisemiye yol açabilir. Diyabetli bireylerde hipergliseminin yanı sıra hipoglisemi sıklıkla yaşanabilir ve bu durum tehlikeli olabilir. Normal değerlerin altına düşen glikoz titreme, terleme, çarpıntı ve bayılma vb. semptomların oluşmasına neden olabilir. “Hipoglisemi nedir?”, “Hipoglisemi nasıl tedavi edilir?”, “Reaktif hipoglisemi nedir?” gibi sorulara cevap arıyorsanız yazının devamını okuyabilirsiniz.

Hipoglisemi Nedir?

Kan şekeri değerleri açlık, stres, ilaçlar, egzersiz vb. faktörlere bağlı olarak gün içinde değişkenlik gösterebilir. Kan şekeri veya glikozunun normal aralıklardan (70-100 mg/dL) daha düşük seviyelerde olmasına “hipoglisemi” denir. Klinik olarak açlık kan şekerinin 70 mg/dL veya 3,9 mmol/L altına düşmesi olarak tanımlanabilir. Hipoglisemi belirti ve semptomları tipik olarak kan şekerinin 55 mg/dL altında olması ile ortaya çıkabilir. Hipoglisemi sıklıkla diyabet semptomlarından sayılsa da diyabeti olmayan kişilerde de görülebilir. Özellikle tip 1 diyabet ve uzun süreli seyreden tip 2 diyabet vakalarında hipoglisemi sıklıkla gelişebilir. Hipogliseminin acil tıbbi tedavisi gerekir çünkü hayati tehlikeye yol açabilir. Diyabet hastalarında görülen hipoglisemi haricinde 2 tip hipoglisemi bulunur:

Reaktif hipoglisemi: Yemeklerden sonra, bariatrik cerrahi geçmişi ve enzim eksiklikleri varlığında oluşan kan şekeri düşüklüğüdür.

Açlık hipoglisemisi: İlaçlar, alkol, karaciğer, kalp ve böbrek hastalıkları, tümörler nedeniyle oluşan kan şekeri düşüklüğüdür.

Diyabetik olmayan hipoglisemi çoğunlukla glikoz veya şeker içeren yiyecek ve içeceklerden sonra kendiliğinden düzelebilir.

Hipoglisemi Belirtileri Nelerdir?

Hipoglisemi Belirtileri
 

Hipoglisemi belirtileri genellikle hızlı bir şekilde kendini gösterebilir. Hipoglisemi şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve farklı düzeylerde olabilir. Kan şekerinin 55 mg/dL ve daha düşük seviyelerde olması birtakım belirti ve semptomların oluşmasına yol açabilir. Hafif hipoglisemi belirtileri şunlar olabilir:

  • Açlık,
  • Terleme,
  • Sinirlilik ve titreme.

Orta düzey hipoglisemi ek olarak birtakım semptomlara neden olabilir. Bu semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Baş ağrısı ve dönmesi,
  • Bilinç bulanıklığı,
  • Ciltte solukluk,
  • Konuşmada ve görmede zorluk,
  • Bitkin hissetmek,
  • Çarpıntı.

Şiddetli hipoglisemi çeşitli rahatsızlıklara ve hayati tehlikeye neden olabilir. Bu nedenle acil tedavinin sağlanması gerekir. Şiddetli hipoglisemi vakalarında görülen semptomlar şunlar olabilir:

  • Bilinç kaybı,
  • Bulanık veya çift görme,
  • Kasılma veya nöbetler,
  • Koma.

Ek olarak uyku sırasında meydana gelen kan şekeri düşüklüğü terleme, kâbus görme, bitkin ve kafası karışmış hissetme, huzursuzluk gibi semptomlara sebebiyet verebilir.

Hipoglisemi Nedenleri Nelerdir?

Hipoglisemi Nedenleri
 

Hipoglisemi diyabetli ve diyabetli olmayan kişilerde birçok çeşitli etkenden kaynaklanabilir. Diyabet vakalarında hipergliseminin yanı sıra hipoglisemi birtakım uygulamalar sonucu ortaya çıkabilir. Diyabetli kişilerde hipoglisemi gelişmesine neden olabilecek başlıca faktörler şunlar olabilir:

  • Aşırı doz veya yanlış insülin kullanımı, kas dokusuna enjekte edilen insülin,
  • İnsülin ve yemek zamanlarını doğru şekilde ayarlayamamak,
  • Diyabet ilaçlarının aşırı dozlarda alınması,
  • Normalden daha aktif olmak,
  • Yemek yemeden önce alkol kullanımı,
  • Diyet lifi, protein ve yağın öğünlere dağıtılamaması.

Diyabetli olmayan sağlıklı bireylerde hipoglisemi görülebilir. Bu durum 2 faktörden kaynaklanabilir: Reaktif hipoglisemi ve açlık hipoglisemisi. Reaktif hipoglisemi nedenleri şunları içerebilir:

  • Bariatrik cerrahi,
  • Yüksek oranda basit karbonhidrat içeren yemekler yemek,
  • Prediyabet,
  • Enzim eksiklikleri.

Reaktif hipoglisemi belirtileri genellikle kendiliğinden düzelme eğilimindedir. Bununla birlikte karbonhidrat kaynakları reaktif hipoglisemi belirtilerinin yönetilmesinde tercih edilebilir. Açlık hipoglisemisi gelişmesine neden olabilen başlıca etkenler şunları kapsayabilir:

  • Aşırı doz alkol tüketimi,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Sepsis,
  • Böbrek yetmezliği,
  • İnsülinoma (endokrisn tümörü),
  • Adacık hücresi olmayan tümör hipoglisemisi.

Diyabetik olmayan hipoglisemi durumu nadiren aspirin, antibiyotikler vb. ilaçlar nedeniyle de oluşabilir.

Hipoglisemi Tanısı Nasıl Konulur?

Hipoglisemi Tanısı
 

Hipoglisemi tanısı klinik olarak kan glikozunun <70 mg/dL veya <3,9 mmol/L olması ile konulabilir. Kan şekeri ölçüm cihazı olan glukometre küçük iğnesi yardımıyla parmaktan kan örneğine ihtiyaç duyar. Bununla birlikte CGM (Sürekli Glikoz Takip) cihazı gece ve gündüz boyunca kan şekeri düzeylerini, dalgalanmaları veya değişiklikleri gösteren bir alettir. CGM cihazı ile olası hipoglisemi atakları belirlenebilir ve önlenebilir. Hipoglisemi tanısında birden fazla seviye kullanılabilir. Belirti ve semptomlar, kan şekeri düzeyleri hipoglisemi seviyelerinin belirlenmesinde yardımcı olabilir. Bu seviyeler şu şekilde sıralanabilir:

  • Seviye 1: Kan glikozu 54-70 mg/dL arasında,
  • Seviye 2: Kan glikozu <54 mg/dL,
  • Seviye 3: Fiziksel ve zihinsel işlevlerde aksaklık ve ciddi hipoglisemik durumlar.

Diyabeti olmayan kişilerde birkaç gün boyunca oruç/ açlık esnasında kan şekeri takibi yapılabilir. Bu sayede açlık hipoglisemisi kontrol edilebilir. Reaktif hipoglisemisi şüphesi durumunda karışık öğün tolerans testi olarak bilinen MMTT testi uygulanabilir. MMTT testinde protein, karbonhidrat ve yağ içeren özel bir karışım tüketilmesi istenir. İçeceğe karşı vücutta üretilen insülin seviyeleri 5 saat içinde birkaç defa kontrol edilebilir. Bu testlere ek olarak kandaki insülin seviyeleri ve diğer maddeler tespit edilebilir. Hipogliseminin ana nedeni tedavinin şekillenmesine yardımcı olabilir.

Hipoglisemi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hipoglisemi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavi edilmediğinde kan şekeri daha da düşebilir ve ciddi risklere yol açabilir. Hipoglisemi belirtileri ortaya çıktığında uygulanabilecek bazı tedavi yöntemleri mevcuttur. Hafif ve orta şiddetli hipoglisemi için acil hipoglisemi tedavisi şunlar olabilir:

  • 15-20 gram glikoz veya karbonhidrat içeren yiyecek veya içecek tüketilebilir (glikoz tabletleri veya jeli, ½ bardak meyve suyu veya meşrubat, 3 çay kaşığı bal veya şeker).
  • 15 dakika bekledikten sonra kan şekeri ölçülür. Kan glikoz seviyeleri düşük seyrediyorsa 15-20 gram glikoz veya karbonhidrat içeren gıdalar alınır. 15 dakika sonra tekrar kan şekeri ölçülür ve kan şekeri 70 mg/dL olana kadar durum tekrarlanır.
  • Kan şekeri 70 mg/dL ve daha yüksek düzeye ulaştığında tekrar düşmesini önlemek amacıyla sağlıklı bir ara öğün veya atıştırmalık tercih edilebilir (1 dilim ekmek, 1 bardak süt, 1 kâse yoğurt, makarna veya pilav, kuru veya taze meyve vb.). Hipoglisemi diyeti tekrarlı olarak devam eden hipoglisemi için uygulanabilir.

Kan şekeri düştüğünde kişi kendi kendine tedavi sağlayamıyorsa bu şiddetli hipoglisemiye işaret edebilir. Şiddetli hipoglisemi acil tedaviyi gerektirir. Hafif ve orta şiddetli hipoglisemiden farklı olarak şiddetli hipoglisemide yiyecek veya sıvı tüketilmesi önerilmez. Bu durum bilinci yerinde olmayan kişilerde boğulmaya sebebiyet verebilir. Şiddetli kan şekeri düşüklüğü durumunda glukagon kullanımı gerekir. Sentetik glukagon enjeksiyon veya burun tozu şeklinde alınabilir. Glukagon karaciğerin glikozu kan dolaşımına bırakmasını sağlayabilir. Bu sayede kan şekeri yükselerek hayati tehlike ortadan kalkabilir. Glukagon verildikten yaklaşık 5-15 dakika sonra kişi bulantı ve kusma yaşayabilir.

Sık Sorulan Sorular

Kan glikozunun dengede tutulması beyin ve diğer organların fonksiyonları için gereklidir. Bu dengenin bozulması sonucu ortaya çıkan hipoglisemi ve hiperglisemi birtakım sorunlara yol açabilir. Hipoglisemi ile ilgili en çok merak edilen soruları görmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.

Hipoglisemi Atağı Nasıl Olur?

Hipoglisemi atağı tipik olarak titreme, soğuk terleme, solgun cilt, baş ağrısı ve dönmesi, hızlı kalp atışı, sinirlilik, mide bulantısı ve bitkinlik ile kendini gösterebilir. Şiddetli ve tedavi edilmeyen hipoglisemi atağı bilinç kaybı, görme ve konuşmada zorluk, nöbetler şeklinde görülebilir.

Hipoglisemi Hangi Tahlille Anlaşılır?

Rutin kan tahlilleri ile ölçülen kan glikoz seviyeleri hipoglisemi hakkında bilgi verebilir. Bununla birlikte insülin hormonu seviyeleri kan testleri ile değerlendirilebilir. Kan tahliline ihtiyaç duymadan glukometre veya CGM ile kan glikozundaki düşmeler tespit edilebilir.

Hipoglisemi Öldürür Mü?

Hipoglisemi çoğunlukla ölümcül değildir ancak şiddetli hipoglisemi vakalarında risk bulunabilir. Nadiren tedavi edilmeyen şiddetli hipoglisemi durumunda koma veya ölüm meydana gelebilir. Ancak her hipoglisemi ölüme yol açmayabilir.

Hipoglisemi Kaç Olmalı?

Kişide hipogliseminin tanımlanması için kan glikoz seviyelerinin 70 mg/dL veya 3,9 mmol/L altına düşmesi beklenir. Bazı durumlarda kan glikozu <70 mg/dL altına düştüğünde belirti ve semptom göstermeyebilir. Genellikle hipoglisemi semptomları kan glikozunun <55 mg/dL olması ile fark edilebilir.

Kan şekerinin yükselmesinin yanı sıra kan şekeri düşüklüğü tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Bu kapsamda kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz. Liv Hospital`da hipoglisemi tanı ve tedavisine yönelik hizmetler verilmektedir.

* Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde