liv sağlık köşesi

Mol Gebeliği (Üzüm Gebeliği)

Oluşturma Tarihi: 27.02.2024 11:35 | Son Güncelleme: 27.02.2024 13:15

Mol Gebelik

Mol gebeliği, anormal bir gebelik şeklidir. Mol gebelikte gebelik dokusu, üzüm tanesi gibi kistler halinde büyüdüğü için bu tabloya “üzüm gebeliği” denir.

Mol Gebeliği (Üzüm Gebeliği) Nedir?

Mol gebeliği (halk arasında üzüm gebeliği olarak da bilinir.) gebeliğin normal seyrini kaybettiği ve rahim içinde üzüm tanesi şeklinde anormal dokuların oluştuğu bir durumdur. Mol gebeliği, genetik yapısı bozuk olan trofoblast hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkar. Trofoblast hücreleri, plasentayı oluşturan ve embriyonun rahim duvarına tutunmasını sağlayan hücrelerdir. Mol gebeliği, gebeliğin erken dönemlerinde fark edilebilir. Bu durum kısa süre içerisinde tedavi edilmezse ciddi gebelik komplikasyonları ortaya çıkabilir.

Mol Gebeliğinin Nedenleri

Mol gebeliği nedenleri henüz tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte yumurtanın sperm tarafından döllenmesi sırasında meydana gelen kromozom dengesizlikleri bu duruma neden olabilir. Normal bir gebelikte, embriyo her ebeveynden 23 kromozom alarak toplam 46 kromozoma sahip olur. Mol gebelikte ise, embriyo anneden kromozom almaz ya da babadan fazla kromozom alımı gerçekleşebilir. Bu durumda embriyo ve plasenta anormal bir şekilde gelişir.

Mol Gebeliğinin Risk Faktörleri

Bazı durumlar mol gebelik oluşumu için risk oluşturabilir. Bu risk faktörleri şunları içerebilir:

  • 35 yaşından büyük veya 20 yaşından küçük olmak,
  • Asya kökenli olmak,
  • Daha önce mol gebeliği veya birden fazla düşük yaşamış olmak,
  • Hormonal bozukluklar veya immün sistem problemleri,
  • Sigara içmek, alkol kullanmak veya bazı kimyasallara maruz kalmak.
Mol Gebelik Nedir

Mol Gebeliğinin Belirtileri ve Teşhis Süreci

Vajinal kanama mol gebelikte sık karşılaşılan belirtilerden biridir. Oluşan kanama koyu renkli, parçacıklı veya üzüme benzer bir şekilde olabilir. Ayrıca mol gebeliği olan kadınlarda bazı belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler şunları içerebilir:

  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Rahmin normalden daha hızlı büyümesi,
  • Pelvik ağrı ve baskı hissi,
  • Fetal hareket veya kalp atışı olmaması,
  • Tansiyon yükselmesi veya tiroid fonksiyon bozukluğu.

Mol gebeliği belirtileri bu durumun teşhis edilmesinde oldukça önemlidir. Mol gebeliği teşhis etmek için doktor tarafından genel ve vajinal muayene yapılabilir. Yapılan muayenede kan testleri istenebilir ve ultrasonografi ile rahim görüntülenebilir. Mol gebeliği olan kadınlarda kan testlerinde hamilelik hormonu olan hCG seviyesi yüksek çıkabilir. Ultrasonografi ile de rahim içinde anormal dokuların varlığı tespit edilebilir.

Mol Gebeliğinin Tedavi Yöntemleri

Mol gebeliği, anormal bir döllenme olayı sonucunda anormal gebelik dokusunun çoğalması durumudur. Mol gebeliğinin kesin tanısı, gebelik dokusunun histolojik incelemesi ile konulabilir. Mol gebeliği tedavisi, mevcut dokunun boşaltılmasını içerir. Üzüm gebeliği kürtaj işlemi ile boşaltılabilir. Boşaltmadan sonra, insan koryonik gonadotropin (hCG) seviyelerinin izlemek gerekir. Eğer HCG seviyeleri yükselir veya aynı kalırsa, bu durum mol gebeliğinin devam ettiğini veya kötüye dönüştüğünü gösterebilir. Bu durumda kemoterapi veya rahmin çıkarılması (histerektomi) gibi diğer tedavi seçenekleri uygulanabilir.

Mol Gebeliğinin Takibi

Mol gebeliği anormal bir gebelik şeklidir. Gebelik dokusunun cerrahi olarak boşaltılmasından sonra mol gebeliğin takip edilmesi gerekir. Boşaltmadan sonra, kadınların kan veya idrar örnekleri alınarak insan koryonik gonadotropin (hCG) hormonu seviyeleri ölçülür. Bu hormon, mol hücreleri tarafından üretilir. Hormon seviyesi normalleşene kadar, kadınların her iki haftada bir test yaptırmaları gerekir. Hormon seviyesi normalleştikten sonra, kadınların bir süre gebelikten kaçınmaları önerilir. Gebelikten kaçınma süresi, mol gebeliğinin tipine ve hormon seviyesinin normalleşme süresine bağlı olarak değişiklik gösterir. Genellikle, kısmi mol gebeliği olan kadınlar için 6 ay, tam mol gebeliği olan kadınlar için 12 ay beklenir. Bu süre zarfında, kadınlar ağızdan alınan doğum kontrol hapları kullanabilir.

Mol Gebeliği

Mol Gebeliğinin Uzun Vadeli Etkileri

Üzüm gebeliği geçirenler için nadiren de olsa hormon seviyesinin yükseldiği veya düşmediği durumlar görülebilir. Bu durum, mol hücrelerinin vücutta yayıldığını veya kötüleştiğini gösterebilir. Bu duruma invaziv mol veya persistan trofoblastik hastalık denir. İnvaziv mol kemoterapi veya rahmin alınması gibi ilave tedaviler gerektirebilir.

Mol gebeliği olan kadınların takibinde, psikolojik destek de oldukça önemlidir. Mol gebeliği, kadınlar için hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı bir deneyim olabilir. Yaşanılan kayıp korku, suçluluk, üzüntü gibi duygulara yol açabilir.

Mol Gebeliği ve Duygusal Etkileri

Mol gebeliği, normal bir gebelik olmadığı halde gebelik testinin pozitif çıkması nedeniyle kadınlar için hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı bir deneyim olabilir. Mol gebeliği olan kadınlarda farklı duygusal etkiler ortaya çıkabilir. Bu etkiler şunları içerebilir:

  • Kayıp: Mol gebeliği sonucunda kadınlar hayal ettikleri gebeliği, bebeği ve aileyi kaybettiklerini hissedebilir. Ayrıca mol gebeliği tedavisi ve takibi sırasında, gebelikten kaçınmaları gerektiği için doğurganlıklarını da kaybettikleri hissi de ortaya çıkabilir.
  • Suçluluk: Mol gebeliği, kadınların kontrolü dışında gelişen bir durumdur. Bu durum sonucunda bireylerde mol gebeliğine dair suçluluk duyguları ortaya çıkabilir. Örneğin gebeliği planlamadıkları, sağlıksız beslendikleri, stresli oldukları veya genetik bir sorunları olduğu için kadınlarda suçluluk duygusu oluşabilir.
  • Üzüntü: Kadınlar yaşadıkları kaybı kabullenmeye, anlamaya ve atlatmaya çalışabilir. Bu süreçte ağlama, öfkedepresyon, yalnızlık, umutsuzluk, çaresizlik gibi duygular ortaya çıkabilir.

Mol Gebeliğinden Korunma ve Önleme Yöntemleri

Mol gebeliğinin önlenmesinde bazı yöntemlerin uygulanması etkili olabilir. Bu yöntemler şunları içerebilir:

  • Doğum Kontrolü: Mol gebeliği olan kadınlar tedavi sonrası normal bir gebelik yaşayabilir. Ancak mol gebeliğinin tekrarlama riski bulunabilir. Bu nedenle mol gebeliği olan kadınların düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Takip süresince kadınların gebelikten kaçınmaları önerilir.
  • Genetik Danışmanlık: Bazı genetik faktörler mol gebeliği riskini artırabilir. Örneğin, NLRP7 veya KHDC3L genlerindeki mutasyonlar, tekrarlayan mol gebeliği ile ilişkilidir. Bu nedenle mol gebeliği olan kadınlarda genetik danışmanlık oldukça önemlidir.
Üzüm Gebeliği

Mol Gebeliği İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Üzüm gebeliği, hamilelik sırasında nadir görülen bir komplikasyondur. Bu durumda bebek gelişme göstermeyerek rahimde anormal dokular oluşur. Bu dokular üzüm tanesi şeklinde kistlere benzeyen küçük keseciklerdir. Üzüm gebeliği, genellikle ilk üç ayda belirti verir ve erken teşhis edilirse tedavi edilebilir.

Mol Gebeliği Tekrarlar mı?

Mol gebeliği olan kadınların çoğu, tedavi sonrası normal bir gebelik yaşayabilir. Ancak, mol gebeliği tekrarlama riski de bulunabilir. Bu risk gebeliğinin tipine, sayısına ve genetik faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Mol Gebeliği Sonrası Gebelik Planlaması

Mol gebeliği olan kadınların gebelik planlaması yapmadan önce bir doktora danışmaları gerekir. Doktorlar kadınların sağlık durumunu, mol gebeliğin tekrarlama riskini, genetik faktörleri ve gebelik öncesi bakımı değerlendirebilir. Ayrıca kadınların psikolojik olarak yeni bir gebeliğe hazır olup olmadıklarınının belirlenmesi de oldukça önemlidir.

* Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde