Alerjik Hastalıklar
Alerji Nedir?
Alerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı (alerjenlere) aşırı şekilde anormal bir reaksiyon vermesidir. Bağışıklık sistemimiz, çevremizde bulunan ve vücudumuza ağız, burun ve deriden giren yabancı ve zararlı maddelere karşı vücudumuzu korumak için çeşitli yanıtlar oluşturur. Bu reaksiyonlarla, bağışıklık sistemi hücreleri zararlı maddeleri ortadan kaldırır ya da vücuda girmelerini engeller. Alerjide ise bağışıklık sistemi normalde vücut için zararlı olmayan maddelere karşı aşırı bir reaksiyon meydana getirir.Liv Hospital Alerji Kliniği’nde tanı için cilt ve kan testleri kullanılırken tedavide korunma önlemleri ve ilaçların yanı sıra uygun hastalarda immünoterapi (alerji aşı tedavisi) subcutan (cilt altı enjeksiyon) sublingual (dil altı aşılama) şeklinde uygulanır.

Genetik yatkınlık olabilir
Organizmada kendisine karşı özgün antikor oluşturan maddelere antijen denir. Bu antijen alerjik bir durum geliştirirse o zaman antijene alerjen adı verilir. Alerjenler normalde çoğu insan için zararsız maddelerdir ancak atopik yani alerji gelişimine yatkın bünyeli kişilerde alerjik hastalıklara neden olurlar. Alerjik hastalıklar genetik yatkınlık ve çevresel etkenlerin bir arada bulunması ile gelişen kronik rahatsızlıklardır. İnsandan insana bulaşmazlar ve taşınmazlar. Genetik yatkınlık ve çevresel alerjenin bir araya gelmesiyle önce vücutta bir duyarlılık oluşur. Bu duyarlılık sonucu bağışıklık sistemi IgE adında bir antikor salgılar. Bu antikor kan dolaşımı ile vücuda dağılarak bağışıklık sistemi hücrelerine yapışır. Eğer alerjen vücuda bir daha girerse hemen onu tanır ve çok şiddetli bir reaksiyon verir. Bu reaksiyon esnasında bağışıklık sisteminden salgılanan binlerce madde alerjenin etki ettiği organda anormal şiddette bir alerjik cevap oluşturur.En yaygın alerjik maddeler
- Ot ve ağaç polenleri
- Ev tozu akarları
- Evcil hayvanların deri veya tüyleri
- Mantar veya küf sporları
- Çeşitli gıdalar (Süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler)
- Hamam böcekleri
- Arı sokmaları
- Birtakım ilaçlar
- Lateks
- Kimyasal reçineler, lastik, nikel
Alerjik hastalıkların belirtileri nelerdir?
Hastalığın tipine, ağırlığına ve hastanın yaşına, cinsiyetine göre belirtiler değişir.- Alerjik sinüzit; burun ve göz nezlesinde yılın belirli aylarında veya tüm yıl boyunca devam eden hapşırma, burunda kaşıntı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı vardır. Geniz akıntısı, boğazda gıcıklanma, gözlerde yaşarma, kızarıklık ve kaşıntı, kulakta dolgunluk, hışırtı, kaşıntı, baş ve kulak ağrısı, koku alma bozukluğu, tat almama, sesin değişmesi olabilir.
- Astımda; nefes darlığı, öksürük, hırıltılı-hışıltılı solunum, göğüste tıkanıklık olabilir. Bu yakınmaların aniden ve krizler şeklinde ortaya çıkması bir müddet sonra kendiliğinden veya tedaviyle düzelmesi, tekrarlaması, gece uykudan uyandıracak şekilde olması çok tipiktir.
- Cilt alerjilerinde; ciltte kaşıntı, kabarıklık, kırmızı renkli döküntüler, sulanma, kabuklanma, deride kalınlaşma ve deride renk değişikliği görülebilir.
- Mide, bağırsak kanalı alerjilerinde bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, gelişme geriliği, kansızlığa bağlı halsizlik, solukluk, göz kapakları ve bacaklarda şişlikler gibi yakınmalar olabilir.
- Anjiyonörotik ödem ve anafilakside tablonun ağırlığına bağlı olarak değişen derecelerde yüzde, dudakta, dilde, boğazda aniden şişme, tıkanma, ciltte solukluk, kızarıklık, kaşıntı ve kabarıklıklar, döküntüler, nefes darlığı, hırıltılı solunum, tansiyon düşmesi, ateş, terleme, çarpıntı, kalpte ritim bozukluğu, morarma, kusma, karın ağrısı, ishal, havale geçirme, solunum durması ve ölüm olabilir.
En sık görülen alerji sorunları
- Alerjiyi başlatan mekanizmalar genellikle aynı olmakla birlikte, etkilenen organa göre değişen klinik sorunlar ortaya çıkar.
- Deride ürtiker
- Genellikle yüz, göz kapakları, dudaklar ve genital bölgede anjioödem (derinin alt tabakalarında sıvı birikmesi yani ödem)
- Gözlerde kızarıklık ve kaşıntı
- Burunda kaşıntı, burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı ve hapşırma
- Alt solunum yollarında solunum zorluğu, hışırtılı solunum (wheezing), öksürük
- Kalp ve damar sisteminde çarpıntı, tansiyon düşüklüğü
- Mide-barsak sisteminde bulantı ve kusma, karın ağrısı ya da karın krampları
- Sinir sisteminde şuur bulanıklığı, bayılma
- Nadir de olsa tüm sistemlere ait bu bulguların hepsi bir arada görülebilir ve anafilaksi olarak adlandırılır. Alerjik reaksiyonların en ağır şeklidir.
Tanısı nasıl konulur?
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.Alerji ve astım tanısı için hangi tetkikler yapılır?
- Solunum fonksiyon testleri
- İlaçlı solunum fonksiyon testleri
- Helyum difüzyonlu solunum fonksiyon testleri
- Alerji deri testleri (Prick test)
- Kanda alerjene spesifik IgE bakılması
- Moleküler alerji testi
Tedavisi nasıl yapılır?
Tedavide korunma önlemleri ve ilaçların yanı sıra uygun hastalarda immünoterapi (alerji aşı tedavisi) subcutan (cilt altı enjeksiyon) sublingual (dil altı aşılama) şeklinde uygulanıyor. Alerjiye neden olan etkenlerden uzak durulması yani sakınma, tedavinin en önemli bölümüdür. Ancak tek başına yetmez. İlaç tedavisi de uygulanmalıdır. Alerji tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar antihistaminiklerdir. Bu tür ilaçlar, en çok kaşıntı, akıntı ve hapşırma üzerinde etkilidirler. Antihistaminiklerden sonra diğer bir faydalı ilaç türü de kortizonlardır. Aşıyla alerji tedavisi (immünoterapi) ise alerjenden kaçınmanın mümkün olmadığı ve (veya) çoklu alerjen yerine sınırlı alerjene reaksiyon verildiği durumlarda, alerjenin (aşının), düşük dozdan başlayarak, artan şekilde enjektörlerle cilt altına verilmesi yöntemi ile uygulanır. Bu şekilde, vücut bu maddeyi tanıyarak, alerjik reaksiyon göstermemeye programlanır.Öne Çıkan Hizmetler