Kemik Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
.webp)
Son Güncelleme Tarihi 11.07.2025 10:04:46
Kemik kanseri, aynı zamanda kemik tümörü olarak da bilinen, vücudu oluşturan en büyük yapılardan biri olan kemiklerde meydana gelen bir kanser türüdür. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi dokuda görev alan hücrelerin mutasyon geçirerek kanser hücresine dönüşmesi sonucunda meydana gelir.
Kemik Kanseri Nedir?
Kemik kanseri, aynı zamanda kemik iliği kanseri olarak da bilinir. Son derece nadiren gözlemlenen bir kanser türüdür. Kemik iliği kanseri nedir, sorusuna kabaca kemiklerde oluşan tümörler nedeniyle gelişe bir kanser türü cevabını vermek mümkündür. Vücuttaki hemen tüm kemiklerde tümör oluşması olasıdır. Bununla birlikte her tümör kötü huylu değildir. Kemiklerde oluşan tümörlerde bazı durumlarda kötü huylu olmayabilir.
Kemik iliği kanserinde mutasyona uğrayan hücreler, kötü huyludur. Dolayısıyla kansere sebebiyet verir. Kemik kanseri vücuttaki tüm kemik ve kemik gruplarında oluşabiliyor olsa da daha yaygın şekilde kol ve bacaklarda yer alan uzun kemiklerde ve leğen kemiğinde gözlemlenir.
Kemik İliği Kanseri Ölüm Oranı
Kemik iliği kanseri ölüm oranı, geçmişte yüksek olsa da günümüzde yapılan çalışmalar ve tıbbi teknolojilerdeki ilerlemeler doğrultusunda bu oran önemli ölçüde düşmüştür. Öyle ki günümüzde kemik kanseri hastalarının yaklaşık olarak %60’ı uzun süreli yaşam sürmektedir. Bununla birlikte çocukluk döneminde gelişen kemik iliği kanserinde ise bu oran %90’lara kadar çıkmıştır. Dolayısıyla kemik kanseri kaç yıl yaşar, sorusuna; etkili bir tedavi planı ile kemik kanseri hastalarının uzun süreler boyunca yaşam sürmeleri mümkündür cevabı verilebilir.
Kemik kanseri, kemikte başlayan ve kemik dokusunu etkileyen kötü huylu (malign) tümörlerdir. Kemik kanserleri iki ana gruba ayrılır: birincil kemik kanserleri (kemikte doğrudan oluşan) ve ikincil kemik kanserleri (vücudun başka bir bölgesinden kemiklere yayılan metastazlar).
Kemik Kanseri Türleri
Kemik kanserleri, köken aldıkları yere göre birincil (primer) ve ikincil (sekonder/metastatik) olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Bu ayrım, hastalığın seyri, tedavi yöntemleri ve prognozu açısından oldukça önemlidir.
Birincil (Primer) Kemik Kanserleri
Birincil kemik kanserleri, doğrudan kemik dokusunun kendi hücrelerinden köken alan kanserlerdir. Genellikle daha nadir görülürler ve özellikle çocukluk, ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkma eğilimindedirler. En yaygın birincil kemik kanseri türleri şunlardır:
Osteosarkom
- En sık görülen birincil kemik kanseri türüdür.
- Genellikle kemik üreten hücrelerden kaynaklanır.
- En sık çocuklarda ve genç yetişkinlerde (20 yaş altı) görülür.
- Vücuttaki uzun kemiklerin (uyluk kemiği, kaval kemiği, kol kemiği) uç kısımlarında, özellikle diz ve omuz çevresinde ortaya çıkar.
- Agresif seyirli olabilir ve erken evrede bile metastaz yapma potansiyeline sahiptir.
- Tedavisinde cerrahi, kemoterapi ve bazen radyoterapi kombinasyonu kullanılır.
Kondrosarkom
- Kıkırdak dokusu üreten hücrelerden kaynaklanan bir kanser türüdür.
- Genellikle yetişkinlerde, özellikle 40 yaş ve üzeri kişilerde görülür.
- En sık pelvis (leğen kemiği), omuz, kaburgalar, uyluk ve üst kol kemiklerinde ortaya çıkar.
- Genellikle yavaş büyüyen bir tümördür ancak bazı alt tipleri daha agresif olabilir.
- Kemoterapiye ve radyoterapiye genellikle iyi yanıt vermez, bu nedenle cerrahi tedavi ana seçenektir. Tümörün tamamen çıkarılması kritik öneme sahiptir.
- Kondrosarkomlar primer (doğrudan kemik ve yumuşak dokudan çıkan) veya sekonder (daha önce var olan iyi huylu bir kıkırdak tümöründen gelişen) olabilir.
Ewing Sarkomu
- Kemik veya çevresindeki yumuşak dokudan kaynaklanabilen, agresif bir tümördür.
- Genellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde (5-20 yaş arası) sık görülür.
- En sık kalça, kaburgalar, pelvis, kürek kemiği ve uzun kemiklerde (uyluk ve kaval kemiği gibi) görülür.
- Genellikle radyoterapiye duyarlı bir tümördür ve kemoterapiye de iyi yanıt verir.
- Tedavisi genellikle cerrahi, kemoterapi ve radyoterapinin bir kombinasyonunu içerir.
- Bazen ateş, halsizlik gibi enfeksiyon benzeri belirtilerle de kendini gösterebilir.
İkincil (Sekonder/Metastatik) Kemik Kanserleri
İkincil kemik kanserleri (kemik metastazları), vücudun başka bir yerinde (primer odak) başlayan bir kanserin, kan dolaşımı veya lenf sistemi aracılığıyla kemiklere yayılması sonucu oluşur. Yani, kemiğin kendisinden kaynaklanmazlar; kemikte görülen kanser hücreleri aslında orijinal tümörün hücreleridir.
- Ortaya Çıkış Şekli: Başka bir organdaki (örneğin meme, akciğer, prostat, böbrek, tiroid) kanser hücrelerinin kemiğe ulaşarak burada yeni tümör odakları oluşturmasıyla gelişir.
- Yaygınlık: Özellikle yetişkinlerde, birincil kemik kanserlerinden çok daha sık görülürler. İleri yaşlarda kemik ağrısı yaşayan kişilerde, daha önce bilinen veya bilinmeyen bir kanserin kemiğe yayılımı olasılığı düşünülmelidir.
En Sık Metastaz Yapan Kanserler:
- Meme kanseri
- Prostat kanseri
- Akciğer kanseri
- Böbrek kanseri
- Tiroid kanseri
Belirtiler: En sık görülen belirti, genellikle istirahatle geçmeyen ve giderek artan kemik ağrısıdır. Kemiğin zayıflamasına bağlı olarak patolojik kırıklar da (minimal bir travmayla oluşan kırıklar) görülebilir.
Tedavi: Tedavi, metastazın kaynağı olan primer kanserin türüne göre belirlenir ve genellikle kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi ve ağrı kontrolünü içerir. Cerrahi, patolojik kırıkları önlemek veya tedavi etmek amacıyla nadiren uygulanabilir.
Ayrım Neden Önemli?
Birincil ve ikincil kemik kanserleri arasındaki ayrım, doğru tanı ve tedavi planı için hayati öneme sahiptir:
- Prognoz Farkı: Birincil kemik kanserlerinin prognozu (hastalığın seyri ve sonucu), türüne ve evresine göre değişir. İkincil kemik kanserlerinde ise prognoz, primer kanserin tipi, yayılım derecesi ve tedaviye yanıtı ile yakından ilişkilidir.
- Tedavi Yaklaşımı: Her iki kanser türünün de tedavisi temelde farklıdır. Birincil kemik kanserlerinde genellikle tümörün tamamen çıkarılmasına yönelik cerrahi ön plandayken, ikincil kemik kanserlerinde sistemik tedaviler (kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler) ve ağrı kontrolü daha merkezi bir rol oynar.
- Tanı Yöntemleri: Tanısal süreçte kullanılan görüntüleme yöntemleri ve biyopsi teknikleri benzer olsa da, ikincil kanserde primer odağın belirlenmesi için ek araştırmalar gerekebilir.
Kemik Kanseri Neden Olur?
Kemik kanseri neden olur, sorusuna tam olarak kesin bir yanıt vermek mümkün değildir. Keza her hasta biricik olmakla birlikte hangi hastada hangi sebeple kemik iliği kanserinin oluştuğunun bilinmesi son derece zorlayıcıdır. Her ne kadar kemik kanserinin nedenleri bilinmiyor olsa da bazı risk faktörleri olduğunu söylemek olanaklıdır.
Genetik yatkınlık, çocukluk çağında hızlı kemik gelişimi, daha önce başka bir kanser hastalığı nedeniyle yapılan tedavi sonucunda vücuda radyasyon alınması, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme gibi durumlar kemik kanserine yakalanma riskini artıran unsurlardır. Bununla birlikte kemiklerinin yapısında ya da görünümünde bozukluk olan kişilerde de yine kemik kanserinin gelişmesi olasıdır. Fakat kemik kanserinin son derece nadiren gözlemlenen bir kanser türü olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Kemik Kanserinin Belirtileri
Kemik kanseri belirtisi, hastalığın teşhis edilmesinde ve tedavi sürecine hızla başlanmasında son derece önemlidir. Buna karşın genellikle kemik kanserinin belirtileri geç dönemde ortaya çıkar. Başlangıç evrelerinde ve hastalığın gelişim gösterdiği ilk dönemlerde kemik iliği kanseri belirtileri çok fazla belirgin değildir.
Dolayısıyla kemik iliğinden şüphe eden birçok kişinin en çok merak ettiği konulardan biri kemik kanseri ağrısı nasıl olur, sorusudur. Genellikle kol ve bacaklarda şiddetli ağrılar şeklinde belirti veren kemik kanserinin türü de komplikasyonlar konusunda belirleyicidir. Özellikle çocukluk ve gelişim çağında gözlemlenen kemik kanserinde çoğunlukla belirtiler büyüme çağında yaşanan olağan komplikasyonlarla karıştırılır.
Bu noktada kötü huylu kemik tümörü nedeniyle ortaya çıkan ağrıların şiddetli bir şekilde ve artarak devam ettiği bilinmelidir. Çocuklarda gelişim döneminde büyüme nedeniyle oluşan ağrılar ise genellikle gece geç saatlerde ve uyku esnasında ortaya çıkar. Genel anlamda kemik kanseri belirtileri şu şekildedir:
- Tümörün oluştuğu bölgenin dış yüzeyinde gelişen şişlik ve ağrılar
- Kemiklerin olağandan farklı biçimde çok daha kolay kırılması
- Gece geç saatlerde oluşan terlemeler ve buna eşlik eden yüksek ateş
- Sürekli olarak yorgunluk ve halsizlik hissi
- Kemiklerde kütle kaybının oluşması nedeniyle aniden ve hızlı kilo verme
- Tümörün oluştuğu bölgede meydana gelen his kaybı
- Geceleri artarak devam eden, zamanla şiddetini artıran kemik ağrıları
Kemik kanseri son evre belirtileri ise daha çok hareket işlevinin yitirilmesine yöneliktir. Özellikle tümörün oluştuğu bölgenin eklemlere yakın olması durumunda hareket kısıtlılığının ortaya çıkması olasıdır.
Kemik Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Kemik kanseri teşhisi, hastanın şikayetleri, fizik muayene bulguları ve çeşitli görüntüleme ile laboratuvar testlerinin bir araya getirilmesiyle konur. İşte bu sürecin detayları:
Tıbbi Öykü ve Fizik Muayene
- Hastanın şikayetleri dinlenir: Kemikte ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, kırık öyküsü.
- Aile öyküsü ve geçmişteki hastalıklar değerlendirilir.
- Şüpheli bölgede şişlik, hassasiyet, kitle ya da ısı artışı araştırılır.
Görüntüleme Yöntemleri
- Röntgen (X-ray): Kemik tümörlerinde ilk başvurulan görüntüleme yöntemidir. Tümörün büyüklüğü, şekli ve kemikte oluşturduğu hasar hakkında bilgi verir.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Tümörün kemik içindeki yayılımını ve çevre yumuşak dokularla ilişkisini detaylı gösterir. Özellikle cerrahi planlamada önemlidir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Kemik yapısını detaylı gösterir, özellikle metastaz ya da akciğer tutulumunu değerlendirmek için kullanılır.
- Kemik Sintigrafisi: Tüm vücut kemiklerinde anormal hücre aktivitesini gösterebilir. Tümörün yayılımını saptamakta kullanılır.
- Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-BT): Tümörün metabolik aktivitesini ölçer. Hem tanı hem de evreleme için tercih edilebilir.
Biyopsi (Kesin Tanı İçin Gereklidir)
- İnce iğne aspirasyon biyopsisi veya cerrahi biyopsi ile tümörden doku örneği alınır.
- Patolojik inceleme ile tümörün malign (kötü huylu) olup olmadığı ve hangi türde olduğu belirlenir.
Laboratuvar Testleri
Kan testleri: Alkalen fosfataz (ALP), laktat dehidrogenaz (LDH) gibi tümör varlığında yükselebilecek bazı enzimler ölçülür.
Genetik ve moleküler testler: Özellikle Ewing sarkomu gibi bazı tümörlerde tanı koydurucu genetik belirteçler araştırılabilir.
Kemik Kanserinin Risk Faktörleri
Kemik kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli risk faktörlerinin kemiklerde kanser oluşumunu tetiklediği bilinmektedir. Bu doğrultuda kemik kanserinin risk faktörleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Özellikle geçmişte farklı bir kanser hastalığı nedeniyle radyasyona maruz kalma
- Çocukluk döneminde kemik büyüme hızının normale göre daha fazla olması
- Birinci derece akrabalarda geçmiş kemik kanseri öyküsünün bulunması
- Kemik yenileme döngüsünü etkileyen başka bir sağlık sorununun bulunması
- Çocukluk döneminde gelişen göz kanseri
- Nadiren gözlemlenen Li-Fraumeni adı verilen genetik hastalık
Bunlara ek olarak kemik kanserinde yaş ve cinsiyet faktörleri de belirleyici bir unsudur. Belirli türden kemik iliği kanseri gibi kemik kanseri türlerinin belirli yaşlarda daha yaygın şekilde gözlemlendiğini söylemek mümkündür. Aynı zamanda kemik kanseri, kadınlara oranla erkeklerde daha yaygın olarak meydana gelen bir kanser türüdür.
Kemik Kanseri Tedavisi
Kemik kanseri (kemik tümörü) tedavisi, tümörün türüne, boyutuna, yayılımına (evreye) ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenen kapsamlı bir yaklaşımdır. Genellikle cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler birlikte veya tek başına uygulanabilir.
Cerrahi Müdahale (Ameliyat)
Kemik kanseri tedavisinde ilk ve en önemli seçenektir. Tümörlü dokunun sağlıklı doku sınırlarıyla birlikte tamamen çıkarılmasıdır.
- Uzuv Koruyucu Cerrahi: Gelişen cerrahi teknikler sayesinde, çoğu vakada kol veya bacak kesilmeden (ampütasyon olmadan) tümör çıkarılabilmektedir. Çıkarılan kemik dokusunun yerine yapay protezler, hastanın kendi sağlıklı dokusundan alınan kemik greftleri (allogreft) veya 3D baskılı kişiye özel implantlar kullanılabilir.
- Ampütasyon: Tümörün çok büyük olduğu, ana damar ve sinirleri sardığı veya uzuv korumanın mümkün olmadığı durumlarda nadiren gerekebilir. Ancak protez teknolojisindeki gelişmeler, bu durumda bile hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır.
- Rekonstrüksiyon: Tümör çıkarıldıktan sonra hem işlevselliği hem de görünümü eski haline getirmek için rekonstrüktif cerrahi uygulanır.
Kemoterapi
- Kanser hücrelerini öldürmek için ilaç tedavisidir. İlaçlar genellikle damar yoluyla veya hap şeklinde verilir.
- Özellikle Osteosarkom ve Ewing sarkomu gibi yüksek dereceli kemik kanserlerinde tedavinin önemli bir parçasıdır.
- Genellikle ameliyat öncesi (tümörü küçültmek ve cerrahiyi kolaylaştırmak için) ve ameliyat sonrası (vücutta kalmış olabilecek kanser hücrelerini yok etmek için) uygulanır.
- Kondrosarkom gibi bazı kemik kanseri türlerinde kemoterapi etkili olmayabilir.
Radyoterapi (Işın Tedavisi)
- Yüksek enerjili X ışınları kullanarak tümör hücrelerini yok etmeyi veya büyümelerini durdurmayı amaçlar.
- Bazı kemik kanseri türlerinde (örneğin Ewing sarkomu) tek başına veya diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.
- Ameliyat öncesi tümörü küçültmek veya ameliyat sonrası kalıntı hücreleri temizlemek için kullanılabilir.
- Kemik metastazlarında (kanserin başka bir organdan kemiğe yayılması) ağrıyı gidermek ve kırık riskini azaltmak amacıyla sıklıkla tercih edilir.
Yeni ve Gelişen Tedavi Yöntemleri
Kemik kanseri tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler yaşanmaktadır:
- Hedefe Yönelik Tedaviler: Kanser hücrelerinin genetik yapısındaki belirli mutasyonları hedef alarak çalışan ilaçlardır. Bu tedaviler, yan etkileri azaltırken daha etkili sonuçlar sunabilir.
- İmmünoterapi: Vücudun kendi bağışıklık sistemini kanser hücreleriyle savaşması için güçlendiren tedavilerdir. Özellikle CAR T hücre tedavisi ve kontrol noktası inhibitörleri gibi yöntemler kemik kanseri tedavisinde umut vadeden yaklaşımlardır.
- Kriyoablasyon: Tümör hücrelerini dondurarak yok etme yöntemidir. Bazı durumlarda tek başına, genellikle kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte kullanılabilir.
- 3D Baskılı Kemik İmplantları: Cerrahi sonrası oluşan kemik boşluklarını doldurmak için hastaya özel olarak tasarlanmış, biyouyumlu malzemelerden üretilen ve hatta kemik büyümesini destekleyen implantlar kullanılabilmektedir.
Tedavi Başarısı ve Önemli Faktörler
Kemik kanserinde tedavi başarısı; kanserin türü, evresi, tümörün vücuttaki yeri, hastanın yaşı ve genel sağlık durumu gibi birçok faktöre bağlıdır. Erken tanı, tedavi başarısını önemli ölçüde artıran kritik bir faktördür. Açıklanamayan ve uzun süren kemik ağrıları, şişlik veya kırıklar durumunda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak büyük önem taşır.
Kemik Kanseri Evreleri
Kemik kanseri evreleri, tümörün boyutu, çevre dokulara yayılımı, lenf bezleri ve uzak organlara metastaz durumu gibi faktörlere göre belirlenir. Bu evreleme, tedavi planlaması ve hastalığın gidişatını öngörmek için kritik öneme sahiptir.
Kemik kanserlerinde genellikle AJCC TNM evreleme sistemi kullanılır:
- T (Tümör): Tümörün boyutu ve kemiğe yayılım durumu
- N (Lenf nodu): Bölgesel lenf bezlerine yayılım
- M (Metastaz): Uzak organlara yayılım
- G (Grade): Tümör hücrelerinin ne kadar anormal göründüğü (derece)
Buna göre 4 ana evre tanımlanır:
Evre 1 (Düşük Dereceli Lokalize Tümör)
- Tümör yalnızca kemikle sınırlıdır, çevre dokulara yayılmamıştır.
- Düşük dereceli (Grade 1-2) hücrelerden oluşur.
- Metastaz yoktur (M0).
- Tedaviye en iyi yanıt alınan evredir.
Evre 2 (Yüksek Dereceli Lokalize Tümör)
- Tümör hala kemikle sınırlıdır, ancak hücreler daha agresif yapıdadır (Grade 3-4).
- Lenf nodu veya uzak metastaz bulunmaz.
- Cerrahi ve kemoterapi kombinasyonu genellikle uygulanır.
Evre 3 (Kemik İçinde Yaygın Tümör)
- Tümör aynı kemik içinde birden fazla alana yayılmıştır.
- Yine de lenf nodu tutulumu veya uzak metastaz yoktur.
- Tedavide cerrahiye ek olarak agresif kemoterapi ve/veya radyoterapi gerekir.
Evre 4 (Metastatik Kemik Kanseri)
- Tümör uzak organlara (akciğer, karaciğer, diğer kemikler gibi) yayılmıştır.
- Lenf nodları da tutulmuş olabilir.
- Prognoz diğer evrelere göre daha kötüdür.
- Tedavi, tümörü küçültmeye ve yaşam süresini uzatmaya yöneliktir (kemoterapi, radyoterapi, palyatif cerrahi).
Kemik Kanseri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kemik kanseriyle ilgili birçok merak edilen konu vardır. Bunlardan en önemlisi kemik kanserinin nasıl teşhis edildiğine ilişkindir. Özellikle çocukluk döneminde gelişim gösteren kemik tümörüne karşı ebeveynlerin son derece dikkatli ve hassas hareket etmesi önemlidir.
Kemik Kanseri Ölümcül müdür?
Kemik kanseri şüphesi olan kişiler tarafından en çok merak edilen sorulardan biri, kemik kanseri ölümcül müdür, sorusudur. Diğer kanser türlerinde de olduğu gibi kötü huylu kemik kanserinin ölümle sonuçlanması olasıdır. Fakat doğru bir tedavi programı ile hastaların büyük oranda uzun ömür sürmeleri de mümkündür.
Kemik Kanseri Röntgen ile Belli Olur mu?
Kemik kanseri röntgende belli olur mu, sorusuna kesin olarak kemik kanserinin röntgende belli olduğu yanıtı verilebilir. Özellikle çocuklarda kemik kanseri röntgen, en önemli teşhis yöntemidir.