Miyom Nedir?

Miyomlar, rahimde benign (kanser olmayan) tümörler olarak tanımlanır.
miyom, miyoma ne iyi gelir, benign

Son Güncelleme Tarihi 5.09.2025 12:44:13

Kadınların yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarından biri miyomlardır. Sık karşılaşılması nedeniyle kadınlarda miyom nedir sorusu pek çok kişinin bilgi almak istedigi bir konudur. Miyomlar, rahimde benign (kanser olmayan) tümörler olarak tanımlanır. Bu tümörler rahim duvarındaki kas tabakasından kaynaklanan büyümelerdir. Genellikle "uterin fibroidler" olarak adlandırılırlar. Miyomlar çoğunlukla iyi huylu yani kanser değil, ancak kadınların üreme sağlığını etkileyebilirler.

Rahimde Miyom Varsa Ne Olur?

Rahimde miyom olması, çoğu zaman iyi huylu (kanser olmayan) tümörlerin rahim duvarında geliştiği anlamına gelir. Her kadında farklı belirtiler gösterse de, bazı kadınlarda hiçbir belirti vermezken bazı kadınlarda yaşam kalitesini düşürebilecek semptomlara yol açabilir. İşte rahimde miyom varsa yaşanabilecek bazı durumlar:

Olası Belirtiler

  • Adet düzensizlikleri: Uzun süren, yoğun ve ağrılı adet kanamaları görülebilir.
  • Ara kanamalar: Adet dışı zamanlarda lekelenmeler ya da kanamalar olabilir.
  • Pelvik ağrı: Özellikle büyük miyomlar kasık bölgesinde baskı ve ağrıya neden olabilir.
  • İdrar sorunları: Mesaneye baskı yapan miyomlar sık idrara çıkma ya da idrar kaçırmaya yol açabilir.
  • Kabızlık: Kalın bağırsağa baskı yapan miyomlar bağırsak hareketlerini zorlaştırabilir.
  • Karında şişlik: Büyük boyuttaki miyomlar karında fark edilir bir büyümeye veya şişliğe neden olabilir.

Gebelikle İlişkisi

  • Doğurganlık sorunları: Rahim içinde yer alan veya tüplere yakın miyomlar, embriyonun rahme yerleşmesini engelleyebilir.
  • Düşük riski: Bazı miyomlar gebelik sırasında rahim yapısını bozarak düşük riskini artırabilir.
  • Erken doğum: Miyomun büyüklüğüne ve yerine bağlı olarak erken doğuma neden olabilir.

Miyomlar Tedavi Gerektirir mi?

Her miyom tedavi gerektirmez. Küçük ve belirti vermeyen miyomlar genellikle sadece düzenli takip edilir. Ancak aşağıdaki durumlarda tedavi gerekir:

  • Şiddetli adet kanamaları varsa
  • Ağrı ve bası belirtileri rahatsız edici düzeydeyse
  • Hızla büyüyorsa
  • Gebelik planı varsa ve miyom engel teşkil ediyorsa

Tedavi Seçenekleri

  • İlaç tedavisi: Miyomların büyümesini yavaşlatmak ve semptomları hafifletmek için hormon ilaçları kullanılabilir.
  • Cerrahi müdahale: Miyomların alınması (miyomektomi) veya rahmin tamamen çıkarılması (histerektomi) gerekebilir.
  • Minimal invaziv yöntemler: MR rehberli odaklanmış ultrason (MRgFUS), uterin arter embolizasyonu gibi daha az invaziv yaklaşımlar da mevcuttur.

Miyom Hamileliği Etkiler Mi?

Miyomlar, rahmin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir ve boyut, sayı ve rahimdeki yerleşim yerine göre farklı tiplerde olabilir; en yaygın olanları rahmin kas duvarının içine yerleşen intramural miyomlar, rahim iç zarına yakın olan ve en çok belirti veren submüköz miyomlar ile rahmin dış yüzeyine doğru büyüyen subseröz miyomlardır.

Submüköz miyomlar şiddetli kanama ve kısırlık yapabilirken, büyük subseröz miyomlar çevre organlara baskı yaparak ağrı ve idrar sorunlarına yol açabilir; nadiren görülen saplı miyomlar ise kendi etrafında dönerek ani ve şiddetli ağrıya neden olabilir. Miyomun tipi, boyutu ve yeri, neden olduğu şikayetleri ve uygulanacak tedavi yöntemlerini doğrudan etkilediğinden, doğru teşhis ve takip büyük önem taşır.

Miyom Çeşitleri Nedir?

Miyomlar, rahmin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Genellikle rahimde bulundukları yere göre sınıflandırılırlar. Miyomun tipi, yarattığı belirtileri ve tedavi yöntemlerini etkileyebilir.

İntramural Miyomlar (Rahim Duvarına Gömülü Miyomlar):

  • Rahmin kas duvarının içine yerleşmiş, en sık görülen miyom tipidir.
  • Boyutlarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Genellikle kanamada artışa, adet ağrısına ve pelvik bölgede dolgunluk hissine neden olabilirler. Büyük intramural miyomlar rahimin şeklini bozarak kısırlığa veya düşüklere yol açabilir.

Submüköz Miyomlar (Rahim İç Tabakasına Yakın Miyomlar):

  • Rahmin iç zarına (endometrium) yakın veya rahim boşluğuna doğru büyüyen miyomlardır. Bazen rahim boşluğuna doğru bir sapla uzanabilirler (intrakaviter miyom).
  • Boyutları küçük olsa bile en çok belirti veren miyom tipidir. Şiddetli ve uzun süren adet kanamalarına, ara kanamalara, kansızlığa (anemi) ve kısırlığa neden olabilirler. Gebe kalmayı zorlaştırabilir veya düşüklere yol açabilirler.

Subseröz Miyomlar (Rahim Dış Tabakasına Yakın Miyomlar):

  • Rahmin dış yüzeyine doğru büyüyen miyomlardır. Rahmin dış duvarında bir şişkinlik oluşturabilirler.
  • Genellikle kanamaya neden olmazlar. Daha çok büyük boyutlara ulaştıklarında çevre organlara baskı yaparak belirti verirler. Bu belirtiler arasında kasık ağrısı, karında şişkinlik, sık idrara çıkma, kabızlık veya sırt ağrısı bulunabilir.

Saplı (Pedinküllü) Miyomlar:

  • Submüköz veya subseröz miyomlar, rahme ince bir sap (pedikül) ile bağlı olabilirler.
  • Saplı miyomlar kendi etraflarında dönebilirler. Bu durum, miyomun kan akışını bozarak ani ve şiddetli ağrıya neden olabilir ve acil müdahale gerektirebilir.

Diğer Daha Nadir Miyom Çeşitleri

  • Servikal Miyomlar: Rahmin boyun kısmında (serviks) yerleşen miyomlardır.
  • İntraligamenter Miyomlar: Rahmi yerinde tutan bağlar arasında büyüyen miyomlardır.
  • Parazitik Miyomlar: Nadiren görülürler. Rahimden ayrılıp karın içinde başka bir organdan beslenerek büyüyen miyomlardır.

Miyom Tehlikeli Bir Hastalık mıdır?

Miyomlar (rahimdeki iyi huylu tümörler), genellikle tehlikeli bir hastalık olarak kabul edilmezler. Kadınlarda oldukça sık görülen, rahmin kas tabakasında oluşan bu tümörler, büyük çoğunlukla iyi huyludur ve kansere dönüşme olasılıkları oldukça düşüktür. Ancak, miyomlar bazı durumlarda çeşitli sorunlara ve rahatsızlıklara neden olabilir, bu da onları "tehlikesiz" kategorisinden çıkarabilir.

Miyomlar, boyutlarına, sayılarına ve rahimdeki yerleşim yerlerine göre farklı belirtilere yol açabilir ve bazı riskleri beraberinde getirebilir:

  • Şiddetli ve Uzun Süren Adet Kanamaları: Bu durum, kansızlığa (anemi) yol açarak halsizlik, yorgunluk ve nefes darlığı gibi belirtilere neden olabilir.
  • Ağrı ve Baskı Hissi: Özellikle büyük miyomlar, karın bölgesinde şişkinlik, kasık ağrısı, sırt ağrısı veya cinsel ilişki sırasında ağrı gibi şikayetlere yol açabilir.
  • İdrar ve Bağırsak Sorunları: Büyük miyomlar mesaneye baskı yaparak sık idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama veya idrar kaçırma gibi sorunlara neden olabilir. Bağırsaklara baskı yapması durumunda ise kabızlık gibi şikayetler görülebilir.
  • Kısırlık ve Gebelik Komplikasyonları: Rahmin iç yüzeyine yakın veya rahim boşluğunu bozan miyomlar, gebe kalmayı zorlaştırabilir, düşük riskini artırabilir, erken doğuma veya sezaryen gerekliliğine yol açabilir.
  • Kanserleşme Riski (Çok Nadir): Miyomların kansere dönüşme riski oldukça düşüktür (yaklaşık binde bir). Ancak, özellikle menopoz sonrası dönemde hızlı büyüyen veya düzensiz şekilli miyomlar detaylı değerlendirme gerektirir. Bu tür durumlar, miyom benzeri görünen ancak aslında farklı bir kanser türü olan leiomyosarkomu düşündürebilir.

Miyom Belirtileri Nelerdir?

Miyomların belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak yaygın belirtiler şunları içerebilir:

  • Ağır adet kanamaları
  • Adet dönemi dışında vajinal kanama
  • Pelvik ağrı veya basınç
  • Sık idrara çıkma
  • Kabızlık
  • Sırt ağrısı
  • İşeme güçlüğü
  • İnfertilite (kısırlık)

Rahimde Miyom Neden Olur?

Miyomların kesin nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak şu faktörler miyom gelişimini etkileyebilir:

  • Genetik yatkınlık
  • Hormonal değişiklikler
  • Obezite
  • Erken adet başlangıcı
  • İlaçlar veya doğum kontrol yöntemleri

Miyom Teşhisi Nasıl Olur?

Miyomların tanısı, genellikle bir jinekolog tarafından yapılan fiziksel muayene ve çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılarak konulur. Doğru tanı, miyomun boyutu, sayısı, yerleşim yeri ve neden olduğu belirtilere göre en uygun tedavi planını belirlemek için kritik öneme sahiptir.

Ultrasonografi

  • Miyom tanısında ilk başvurulan ve en yaygın kullanılan yöntemdir. Hem karın üzerinden (transabdominal ultrasonografi) hem de vajinal yoldan (transvajinal ultrasonografi) yapılabilir. Ses dalgaları kullanılarak rahmin ve miyomların gerçek zamanlı görüntüleri elde edilir.
  • Miyomların varlığını, boyutunu, sayısını ve rahimdeki genel yerleşimini belirlemede oldukça etkilidir. Özellikle vajinal ultrason, rahimdeki küçük miyomları bile tespit edebilir ve rahim iç zarına yakın olan (submüköz) miyomları daha net gösterir. Kolay uygulanabilir, ucuz ve hızlı bir yöntemdir.

Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme

  • Ultrasonografi ile yeterli bilgi elde edilemediğinde veya daha detaylı bir değerlendirme gerektiğinde kullanılır. Güçlü manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanarak rahmin ve miyomların çok detaylı, üç boyutlu görüntülerini oluşturur. Radyasyon içermez.
  • Miyomların tam yerleşimini (kas içinde, dış yüzeyde, iç boşlukta vb.), boyutlarını, sayılarını ve özelliklerini (dejenerasyon olup olmadığı gibi) en net şekilde gösterir. Ameliyat veya girişimsel tedavi (miyom embolizasyonu gibi) planlanmadan önce miyomların "haritasını" çıkarmak ve diğer jinekolojik durumlarla (örneğin adenomyozis veya leiomyosarkom gibi kötü huylu tümörler) ayırıcı tanı yapmak için altın standart kabul edilir.

Histerosonografi (Sonohisterografi / SIS - Saline Infusion Sonography)

  • Vajinal ultrasonun daha gelişmiş bir versiyonudur. Rahim ağzından ince bir kateterle girilerek rahim boşluğuna steril tuzlu su (salin) verilir. Bu sıvı rahim boşluğunu genişleterek, ultrasonla rahim iç zarının ve buradaki olası anormalliklerin (submüköz miyomlar, polipler gibi) daha net görüntülenmesini sağlar.
  • Özellikle rahim boşluğunu etkileyen submüköz miyomları ve poliplerin varlığını, boyutunu ve yerleşimini çok daha detaylı gösterir. Kısırlık veya anormal kanaması olan hastalarda rahim boşluğundaki sorunları tespit etmek için değerli bir yöntemdir.

Histerosalpingografi (HSG - Rahim Filmi)

  • Rahim ağzından bir kateterle girilerek rahim boşluğuna özel bir kontrast madde (boya) verilir ve bu madde rahim boşluğunu ve fallop tüplerini doldururken röntgen filmleri çekilir.
  • Esas olarak fallop tüplerinin açıklığını değerlendirmek için kullanılırken, rahim boşluğundaki anormallikleri (submüköz miyomlar, polipler, rahim içi yapışıklıklar gibi) de dolaylı olarak gösterebilir. Kısırlık değerlendirmesi sırasında önemli bir tanı aracıdır.

Histeroskopi

  • Rahim ağzından ince, ışıklı ve kameralı bir teleskop (histeroskop) ile rahmin içine doğrudan girilerek rahim boşluğu ve iç zarı gözle incelenir. Hem tanısal hem de tedavi amaçlı kullanılabilir.
  • Rahim boşluğundaki submüköz miyomları, polipler, rahim içi yapışıklıklar gibi sorunları doğrudan görme imkanı sunar. Aynı zamanda, görülen anormal dokulardan biyopsi alınmasına veya küçük miyomların veya poliplerin anında çıkarılmasına (operatif histeroskopi) olanak tanır. Kısırlık ve anormal kanamaların nedenini belirlemede en kesin yöntemlerden biridir.

Miyom Tedavisi Nasıl Yapılır?

Miyom tedavisi, hastanın yaşı, miyomun büyüklüğü, sayısı, konumu, semptomların şiddeti ve doğurganlık isteği gibi faktörlere göre planlanır. Her miyom tedavi gerektirmez; bazıları yalnızca düzenli takip edilerek izlenir. Ancak belirti veren, hızla büyüyen veya gebeliğe engel olan miyomlar için farklı tedavi seçenekleri uygulanabilir.

İlaç Tedavisi

Semptomları hafifletmek ve miyomun boyutunu küçültmek için kullanılır. Genellikle geçici çözümler sunar.

Hormonal tedaviler:

  • GnRH agonistleri (miyomları küçültür, geçici menopoz etkisi yapar)
  • Doğum kontrol hapları (adet kanamasını azaltabilir)
  • Progesteron içeren spiral (rahim içi kanamayı kontrol altına alabilir)

Ağrı kesiciler: Adet sancısını ve karın ağrısını azaltmak için kullanılır.

Cerrahi Yöntemler

Miyomektomi (Miyomun Alınması)

  • Rahim korunur, sadece miyomlar çıkarılır.
  • Gebelik planı olan kadınlar için tercih edilir.
  • Açık, laparoskopik (kapalı) veya histeroskopik (vajinal yolla) yöntemle yapılabilir.

Miyomektomi Sonrası Yaşanabilecek Sıkıntılar

Miyomektomi, rahimdeki miyomların cerrahi olarak çıkarılması işlemidir ve genellikle rahim korunarak yapılır. Ancak bu operasyon sonrası bazı istenmeyen durumlar yaşanabilir:

  • Yara Yeri Problemleri: Enfeksiyon, kanama veya dikiş yerinde açılma görülebilir. Laparoskopik (kapalı) ameliyatlarda bu risk daha düşüktür.
  • Yapışıklıklar: Karın içinde organlar arasında yapışıklıklar gelişebilir.. Bu durum ilerleyen dönemde ağrıya veya bağırsak hareketlerinde sorunlara neden olabilir.
  • Tekrarlayan Miyomlar: Miyomektomi, mevcut miyomları çıkarır ama yeni miyom oluşumunu engellemez. Özellikle genç yaşta yapılan cerrahilerde ilerleyen yıllarda miyom tekrar gelişebilir.
  • Doğurganlık ile İlgili Riskler: Rahim duvarında açılan kesi düzgün iyileşmezse gebelikte rahim yırtılması (uterin rüptür) gibi nadir ama ciddi komplikasyonlar olabilir. Bu nedenle miyomektomi sonrası bazı kadınlara sezaryen önerilir.
  • Adet Düzensizlikleri: Özellikle büyük ya da çok sayıda miyom çıkarılmışsa, ilk aylarda adet düzensizliği olabilir. Zamanla normale döner.
  • Ağrı ve Şişlik: Ameliyat sonrası karın ve kasık ağrısı, şişlik ve gaz sorunları birkaç hafta sürebilir.

Histerektomi (Rahmin Alınması)

  • Rahim tamamen alınır.
  • Miyomun tekrarlamasını önler.
  • Doğurganlık sona erer.
  • Genellikle ileri yaşta, çocuk istemeyen ve ağır şikayetleri olan hastalara uygulanır.

Minimal İnvaziv Yöntemler

Uterin Arter Embolizasyonu (UAE)

  • Kasık damarından girilerek miyomu besleyen damarlar tıkanır.
  • Miyom küçülür, şikayetler azalır.
  • Rahim korunur, ancak gebelik isteği olanlar için tartışmalıdır.

MR Rehberli Odaklanmış Ultrason (MRgFUS)

  • Yüksek yoğunluklu ultrason dalgalarıyla miyom dokusu ısıtılarak yok edilir.
  • Ameliyatsız bir yöntemdir.
  • Her miyom tipi için uygun değildir.

Bekle-Gör Yaklaşımı (İzlem)

  • Belirti vermeyen küçük miyomlar için uygulanır.
  • Belirli aralıklarla kontrol muayeneleri yapılır.
  • Miyom büyürse veya semptom gelişirse aktif tedaviye geçilir.

Miyom Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Her miyom tedavi gerektirmez; birçok kadın hayatı boyunca miyomu olduğunu fark etmeden yaşayabilir. Ancak tedavi edilmeyen miyomlar, özellikle büyükse veya hızlı büyüyorsa, zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. İşte tedavi edilmeyen miyomların yol açabileceği olası sonuçlar:

Artan Şikayetler

  • Şiddetli adet kanamaları: Uzun süren ve yoğun adetler kansızlığa (anemiye) neden olabilir. Bu da halsizlik, çarpıntı, baş dönmesi gibi şikayetlerle kendini gösterir.
  • Adet dışı kanamalar: Sürekli ara kanamalar yaşam kalitesini düşürür.
  • Pelvik ağrı ve baskı hissi: Özellikle büyük miyomlar karında şişlik, dolgunluk, baskı hissi, ilişki sırasında ağrıya neden olabilir.

İdrar ve Bağırsak Problemleri

  • Sık idrara çıkma veya idrar tutamama: Mesaneye baskı yapan miyomlar bu tür şikayetlere yol açar.
  • Kabızlık: Kalın bağırsağa baskı yapan miyomlar dışkılama zorluğuna neden olabilir.

Kısırlık ve Gebelik Problemleri

Rahim iç duvarına veya tüplerin yakınına yerleşmiş miyomlar:

  • Embriyonun yerleşmesini engelleyebilir
  • Düşük riskini artırabilir
  • Erken doğuma neden olabilir
  • Sezaryen ihtiyacını artırabilir

Hızlı Büyüme ve Nadir Riskler

  • Bazı miyomlar hormonlara bağlı olarak zamanla büyür ve semptomları şiddetlendirir.
  • Çok nadiren de olsa miyom gibi görünen kitleler leiomyosarkom adı verilen kötü huylu tümör olabilir; bu nedenle büyüyen ve hızlı değişen miyomlar mutlaka izlenmelidir.

Yaşam Kalitesinde Düşüş

  • Sürekli kanamalar, ağrı, yorgunluk ve sosyal hayata engel olan şikayetler hastanın günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri

Miyomlar iyi huylu olsa da, bazı durumlarda şiddetli kanama, ağrı, sık idrara çıkma gibi sorunlara yol açabilirler. Neyse ki, ameliyata gerek kalmadan bu sorunları giderebilecek çeşitli ameliyatsız tedavi yöntemleri bulunuyor. Bu yöntemler genellikle miyomların boyutuna, sayısına, rahimdeki yerine, hastanın yaşına ve gelecekte çocuk isteyip istemediğine göre belirlenir.

Miyom Embolizasyonu (Uterin Arter Embolizasyonu - UFE):

Girişimsel radyoloji uzmanları, kasıktaki bir damardan ince bir kateterle girerek miyomları besleyen atardamarlara ulaşır. Daha sonra, miyomlara giden kan akışını kesmek için bu damarlara çok küçük parçacıklar enjekte edilir. Kansız kalan miyomlar zamanla küçülür ve şikayetler azalır.

  • Avantajları: Ameliyat izi olmaz, genel anestezi gerekmez ve rahim korunur. İyileşme süresi genellikle kısadır. Birden fazla miyomu aynı anda tedavi etmek mümkündür.
  • Kimler İçin Uygun: Genellikle semptomatik miyomları olan ve ameliyattan kaçınmak isteyen hastalar için önerilir.

Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason (HIFU / MRgFUS):

Bu yöntemde, MR görüntüleme rehberliğinde yüksek frekanslı ultrason dalgaları kullanılır. Bu dalgalar, çevredeki sağlıklı dokulara zarar vermeden sadece miyom dokusunu ısıtarak yok eder.

  • Avantajları: Bıçak veya kesi gerektirmez, invaziv değildir ve hastanede kalış süresi kısadır.
  • Kimler İçin Uygun: Genellikle tek ve belirli boyuttaki miyomlar için uygundur.

Radyofrekans Ablasyon (RFA) ve Mikrodalga Ablasyon:

Ultrason rehberliğinde miyomun içine ince bir iğne yerleştirilir. Bu iğne aracılığıyla yayılan radyofrekans veya mikrodalga enerjisiyle miyom dokusu ısıtılarak tahrip edilir.

  • Avantajları: Minimal invazivdir, genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hasta aynı gün taburcu edilebilir.
  • Kimler İçin Uygun: Miyomun yerine ve boyutuna göre değerlendirilir.

İlaç Tedavileri:

İlaçlar, miyomların büyümesini durdurmak veya neden oldukları aşırı kanama ve ağrı gibi belirtileri kontrol altına almak için kullanılır.

  • Avantajları: Ameliyat gerektirmez.
  • Dezavantajları: Genellikle miyomları tamamen yok etmezler ve ilaç bırakıldığında miyomlar tekrar büyüyebilir. Yan etkileri olabilir.

Miyom Tedavisinde Yaklaşımlar

Eğer “Miyoma ne iyi gelir?” hakkında sorularınız varsa, yapabileceklerinizi bu bölümde bulabilirsiniz. Mevcut miyomlarınız yönetmek ve belirtileri hafifletmek için ise şunları yapabilirsiniz:

  • Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek: Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz miyomların büyümesini kontrol altına alabilir.
  • Doktorunuzla düzenli iletişim kurmak: Miyomlarınızı izlemek ve tedavi seçeneklerini değerlendirmek için doktorunuzla düzenli olarak görüşebilirsiniz.
  • Belirtileri takip etmek ve farkında olmak: Belirtilerinizi kaydedebilirsiniz ve hangi faktörlerin belirtileri artırabileceğini konusunda bilgi edinebilirsiniz.

Sonuç olarak, miyomlar kadınların sağlığını etkileyebilecek yaygın bir durumdur. Miyomlar hakkında bilgi sahibi olmak, belirtileri tanımak ve doktorunuzla işbirliği yapmak miyomların etkilerini azaltmada önemlidir. Eğer miyomlarınızla ilgili endişeleriniz varsa veya belirtileriniz kötüleşirse, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek her zaman en iyisi olacaktır. Düzenli kontroller sağlığınız için önemlidir.

Miyomların Menopozla İlişkisi ve Menopoz Sonrası Takibi

Miyomlar, kadınlık hormonu olan östrojenin etkisiyle büyüyen iyi huylu kitlelerdir. Menopozla birlikte östrojen düzeyleri belirgin şekilde düştüğü için, miyomlar da bu hormon eksikliğine bağlı olarak genellikle küçülmeye başlar. Bu süreçte pek çok kadında miyom kaynaklı şikayetler kendiliğinden azalır veya tamamen kaybolur.

Ancak menopoz sonrası dönemde miyomların küçülmemesi, aksine büyümeye devam etmesi dikkatle değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Çünkü bu yaş grubunda miyom benzeri görülen kitlelerin az da olsa kötü huylu olma ihtimali vardır. Bu nedenle menopoz sonrası büyüyen ya da yeni ortaya çıkan miyomlar, jinekolojik onkoloji açısından araştırılmalıdır.

Menopoz döneminde miyomu olan hastalar genellikle yılda bir kez düzenli jinekolojik muayene ile takip edilir. Şikayeti olmayan, küçülen ya da sabit boyutta kalan miyomlar için ek müdahale gerekmez. Ancak menopoz sonrası kanama, pelvik ağrı, karında kitle hissi gibi bulguların ortaya çıkması durumunda ultrasonografi, MR veya gerekirse biyopsi gibi ileri tetkiklerle detaylı inceleme yapılmalıdır.

Miyom Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Miyomlar belirli yaş gruplarında daha sık görülmektedir, teşhis sonrasında miyomların adet ve büyüklüğüne göre tedavi doktor tarafından belirlenmektedir. Bu bölümde miyomların kimlerde görüldüğü, miyomlar ile kanamanin ilişkisi ve ameliyati ile ilgili sık sorulan bazı sorulara yanıt bulabilirsiniz.

Miyom Kimlerde Görülür?

Genellikle 30 ila 40 yaşları arasındaki kadınlarda daha sık görülürler, ancak her yaş grubunda meydana gelebilirler. Ayrıca, aile geçmişi, obezite ve hormonal değişiklikler miyom gelişimini etkileyebilir. Miyomlarla ilgili belirtiler yaşayan veya bu tür bir tümör riski taşıyan kadınlar, düzenli sağlık kontrolünden geçmelidirler. Erken teşhis ve yönetim, miyomların olası etkilerini en aza indirebilir.

Hormonal değişiklikler, özellikle östrojen seviyelerinin yüksek olduğu dönemlerde (örneğin, hamilelik sırasında veya hormon replasman tedavisi alırken), miyomların büyümesine neden olabilir. Ayrıca obezite, miyom riskini artırabilecek bir faktör olabilir.

Miyom Kanaması Nedir?

Miyomlar, bazı kadınlarda aşırı adet kanamalarına, adet dönemi dışı kanamalara veya adet süresinin uzamasına neden olabilirler. Bu kanama sorunları, miyomların büyüklüğüne, konumuna ve sayısına bağlı olarak değişebilir.

Miyomların neden olduğu kanama sorunları, kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve anemi (kansızlık) riskini artırabilir. Bu nedenle, belirtileri olan kadınlar bir sağlık profesyoneli ile görüşmelidir.

Miyomlarla ilişkilendirilen kanama sorunları ciddi bir sorun olabilir ve profesyonel bir tıbbi değerlendirme gerektirebilir. Tedavi seçenekleri kişinin belirtilerine ve sağlık durumuna bağlı olarak değişir ve bir sağlık uzmanı tarafından belirlenmelidir.

Miyom Ameliyatı Nedir?

Belirtileri şiddetli ise veya miyomlar büyümeye devam ediyorsa, doktorlar miyom ameliyatını düşünebilirler. Miyom ameliyatı, belirtileri hafifletmek veya miyomları tamamen kaldırmak için yapılabilir. En yaygın miyom ameliyatı türlerinden biri, miyomektomi olarak bilinir. Bu ameliyat sırasında sadece miyomlar çıkarılır ve rahim korunur. Bu, ileride gebelik isteyen kadınlar için önemlidir. Büyük veya çok sayıda miyom varsa ve çıkarmak mümkün değilse, histerektomi düşünülebilir. Histerektomi, rahmin tamamen alındığı bir ameliyattır ve bu nedenle kalıcı bir sonuç doğurur.

Sıkça sorulan sorulardan bir tanesi de “Miyom ameliyatı ne kadar sürer?” şeklindedir. Cerrahi müdahalenin süresi, miyomların boyutuna, sayısına, yapılan ameliyat türüne ve yerlerine bağlı olarak değişebilir.

Miyom Ameliyati Ne Kadar Sürer?

Miyom ameliyatının süresi miyomların boyutuna, lokasyonuna ve hangi tür ameliyat yapıldığına göre değişkenlik gösterir. Miyom ameliyatı sonrası iyileşme dönemi kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle hasta birkaç hafta içinde normal yaşamına dönebilir.

Miyom ve Polip Arasındaki Farklar

Miyomlar ve polipler, kadınların üreme sağlığını etkileyebilen iki yaygın rahatsızlıktır. İşte bu iki durumun tanımı ve temel farkları şu şekildedir:

  • Miyomlar (Rahim Fibroidleri): Miyomlar, rahim içinde veya üzerinde büyüyen kanser olmayan tümörlerdir. Genellikle rahim kaslarından kaynaklanırlar ve birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişen boyutlarda olabilirler. Miyomlar, adet dönemi sırasında ağrılı adet kanamaları, pelvik ağrı ve basınç gibi belirtilere yol açabilirler.
  • Polipler: Polipler, vücudun birçok farklı bölgesinde oluşabilen küçük, et benzeri büyümelerdir. Rahim içi polipler, rahim boşluğunda büyüyen poliplerdir ve genellikle adet kanamasının düzensizliği veya ağrıya yol açarlar. Servikal polipler, rahim ağzının içinde oluşurlar ve bazen vajinal kanamaya neden olabilirler.

Her iki durum da, bir doktor tarafından teşhis edilmelidir. Teşhis sonrası tedavi seçenekleri, belirtilerin şiddetine ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Tedavi, ilaçlar, cerrahi müdahale veya gözlem altında izleme gibi farklı yöntemleri içerebilir.

Miyom Tehlikeli midir?

Genellikle rahim içinde veya üzerinde büyürler ve çeşitli belirtilere yol açabilirler, ancak, miyomlar genellikle tehlikeli değildir. Miyomlar ile diğer rahatsızlıkların ilişkisi şu şekildedir:

  • Kanser Riski Düşüktür: Miyomlar, genellikle kanserle ilişkilendirilmezler. Nadir durumlarda, miyomlar malign (kanserli) dönüşebilir, ancak bu olaylar oldukça nadirdir.
  • Üreme Üzerinde Etkileri Kontrol Edilmelidir: Miyomlar, büyüklükleri ve konumlarına bağlı olarak üreme sağlığına etki edebilir, ancak çoğu kadın miyomlarla gebelik yaşar ve sağlıklı bebekler doğurur.

Miyomların tehlikelilik derecesi, belirtiler ile yakından ilişkilidir. Ağır adet kanamaları, pelvik ağrı veya basınç gibi şiddetli belirtiler varsa, tedavi gerekebilir. Miyomlar genellikle belirti vermedikleri sürece sıkıntı yaratmazlar. Belirtiler şiddetleniyorsa veya miyomlar büyümeye devam ediyorsa, cerrahi müdahale veya diğer tedavi seçenekleri düşünülebilir.
Sonuç olarak, miyomlar genellikle tehlikeli değildir, ancak belirtilere, büyüklüğe ve konumlarına bağlı olarak tedavi gerekebilir.

Miyom Patlarsa Ne Olur?

Miyom kitleleri hormonların etkisiyle büyüyebilir fakat kas yapıda ve sert oldukları için bir patlama söz konusu değildir. Miyomlar kistler ile karıştırılmamalıdır.

Miyom Ağrısına Ne İyi Gelir?

Miyomların büyüklüğü ve lokasyonuna göre bel ve kasık bölgesinde ağrı olabilir. Eğer ağrılar kuvvetli ise doktor kontrolünde ağrı kesici tedavisi uygulanabilir. Ağrılar ilaç tedavisi ile hafiflemiyorsa ameliyat düsünülebilir.

Miyom Ameliyat Olmazsa Ne Olur?

Miyomlar her zaman tedavi gerektirmezler, ancak, miyomlar bazı sorunlara yol açabilir. Eğer belirtileri şiddetli ise ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, miyomların alınması gerekebilir. Alınmazlarsa, şiddetli adet kanamaları, pelvik ağrı, basınç, ve doğurganlık sorunları gibi sorunlar devam edebilir. Nadir durumlarda, miyomlar büyüyebilir ve komplikasyonlara yol açabilir.

Miyom Kanserleşir Mi?

Miyomlar, yani rahimdeki iyi huylu urlar, genellikle kanserleşmezler. Miyomların kansere dönüşme riski oldukça düşüktür; bu risk yaklaşık binde bir veya daha azdır. Nadiren de olsa, miyoma benzer belirtiler gösteren ancak aslında farklı bir kanser türü olan leiomyosarkom denilen kötü huylu bir tümör ortaya çıkabilir. Bu durum, özellikle menopoz sonrası dönemde hızlı büyüyen miyomlar veya şüpheli görünümleri olan kitleler için dikkatle değerlendirilmelidir. Ancak genel kural olarak, miyomlar iyi huylu olup kanser riski taşımazlar.

Miyomlar Kendiliğinden Geçer mi?

Miyomlar, genellikle kendiliğinden tamamen kaybolmazlar. Ancak, özellikle menopoz döneminde vücuttaki östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte miyomların boyutlarında küçülme görülebilir. Bazı miyomlar, kan akışları bozulduğunda (dejenerasyon) küçülebilir ve bu duruma ağrı eşlik edebilir. Hamilelik sonrası da miyomlarda bir miktar küçülme gözlenebilir. Yani miyomlar tamamen yok olmasa da, belirli hormonal değişiklikler veya kanlanma bozuklukları sonucunda boyutlarında küçülme meydana gelebilir.

Miyomların Büyümesini Önlemek Mümkün mü?

Miyomların oluşumunu veya büyümesini tamamen önlemek için kesin ve kanıtlanmış bir yöntem bulunmamaktadır. Miyomların gelişiminde genetik faktörler ve hormonal etkiler önemli rol oynar. Ancak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, hormonal dengenin korunmasına yardımcı olabilir ve dolayısıyla miyom büyümesini yavaşlatma potansiyeli taşıyabilir. Bu, ideal kiloyu korumak, dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve stresten kaçınmak gibi faktörleri içerir.

İletişim Formu Talep / Bilgi Alma
Tümü Chevron Down

Gönder