Backrgound Image
Home Icon
Arrow
Arrow
Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı

Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı

Calendar Icon
02 Haziran 2025
İçindekiler
  • Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı Nedir?
  • FMF Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
  • FMF Ataklarının Özellikleri ve Süresi
  • FMF Hastalığı Neden Olur?
  • FMF Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
  • FMF Hastalığı Tedavi Yöntemleri
  • FMF Hastalığının Olası Komplikasyonları
  • FMF Hastalığı ve Yaşam Kalitesi
  • FMF Hastalarının Günlük Yaşamda Karşılaştığı Zorluklar
  • Sıkça Sorulan Sorular
Copy Icon
Twitter Icon
Facebook Icon
Lınkedin Icon

Tekrarlayan ateş atakları, periyodik karın ve göğüs ağrılarıyla seyreden bazı klinik tablolar, özellikle genç yaş gruplarında tanı koymayı güçleştiren bir belirsizlik oluşturabilir. Semptomların aralıklı görülmesi ve sistemik inflamasyon bulgularının zaman zaman kaybolması, bu hastalıkların teşhis edilmesini geciktirebilir. 

Özellikle genetik yatkınlığın belirgin olduğu popülasyonlarda, bazı inflamatuar durumlar uzun vadede ciddi organ hasarlarına zemin hazırlayabilir.

Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı Nedir?

FMF hastalığı, tekrarlayan ateş atakları, karın ve göğüs ağrısı, eklem şişliği gibi semptomlarla kendini gösteren otoinflamatuar bir hastalıktır. Genetik geçişli bir tabloya sahiptir ve esas olarak iltihabi ataklarla karakterizedir. FMF, İngilizce “Familial Mediterranean Fever” ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçeye “ailevi Akdeniz ateşi hastalığı” olarak çevrilmiştir. Hastalığın temel nedeni, vücutta iltihap süreçlerini düzenleyen proteinlerden birinin bozulmasıdır.

Bu bozulma, MEFV geni olarak bilinen gende meydana gelen mutasyon sonucu oluşur. Mutasyon nedeniyle vücut, enfeksiyon olmaksızın iltihap tepkisi verir. Bu durum, belirli aralıklarla şiddetli ataklara yol açar. En sık karın, göğüs ve eklem bölgelerinde hissedilen bu ataklar birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir.

FMF, erken tanı ve düzenli tedaviyle kontrol altına alınabilir. Ancak tedavi edilmediğinde böbreklerde ciddi hasarlara ve amiloidoz gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir.

Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) Yaygınlığı

Ailevi Akdeniz ateşi, özellikle Akdeniz havzasında yaşayan toplumlarda sık görülür. Türkiye, Ermenistan, Arap ülkeleri, Yunanistan ve Yahudi kökenli topluluklar, hastalığın en sık izlendiği popülasyonlardır. Türkiye’de yaklaşık 1.000 kişiden 1’i bu hastalıkla yaşamaktadır. Taşıyıcılık oranları ise çok daha yüksektir.

Bu yaygınlık, hastalığın sadece bireysel değil, toplumsal sağlık açısından da dikkate alınması gerektiğini gösterir. Özellikle taşıyıcı evliliklerinde çocuklarda hastalığın görülme riski belirgin şekilde artmaktadır. Bu nedenle FMF genetik mi? sorusu sıklıkla gündeme gelir.

FMF Hastalığının Genetik Kökenleri

Akdeniz ateşi genetik geçiş gösteren bir hastalıktır. Otozomal resesif kalıtım özelliği taşır, yani hastalığın ortaya çıkabilmesi için bireyin her iki ebeveynden de bozuk geni alması gerekir. MEFV geni, 16. kromozom üzerinde yer alır ve pirin adı verilen bir proteini kodlar. Bu protein, vücuttaki iltihaplanma süreçlerinde önemli rol oynar.

Bozuk pirin üretimi nedeniyle, bağışıklık sistemi gereksiz ve aşırı şekilde iltihap yanıtı verir. Bu durum, tekrarlayan ateş, ağrı ve organ tutulumlarına yol açar. Genetik testler sayesinde bu mutasyonlar tespit edilerek erken tanı konulması mümkündür.

FMF Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

FMF hastalığı belirtileri, tekrarlayan ataklar şeklinde ortaya çıkar ve genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak bu ataklar, zamanla yaşam kalitesini ciddi biçimde etkileyebilir. Belirtiler kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte en sık karşılaşılan bulgular vücudun karın, göğüs, eklem ve deri gibi çeşitli bölgelerini etkiler.

 Akdeniz Ateşi atakları, bu otoinflamatuar hastalığın en belirgin özelliğidir.

Karın Ağrısı

Akdeniz ateşi hastalığı belirtileri arasında en sık görülen belirti karın ağrısıdır. Genellikle alt karın bölgesinde hissedilir ve yoğun, kramp tarzı bir ağrıdır. Bu ağrı, periton adı verilen karın zarı iltihaplandığında ortaya çıkar. Bu nedenle akut apandisit ile karıştırılabilir ve bazı hastalar gereksiz ameliyat geçirebilir.

Göğüs Ağrısı

Göğüs ağrısı, plevra adı verilen akciğer zarlarının iltihaplanmasına bağlı olarak gelişir. Nefes alıp verirken bıçak saplanır gibi hissedilen bu ağrı, bazen nefes darlığıyla birlikte seyreder. Bu belirti, kalp krizi ile karıştırılabileceği için mutlaka ayırıcı tanı yapılmalıdır.

Eklem Ağrısı ve Şişlik

FMF hastalarında sık görülen bir diğer belirti eklem ağrılarıdır. Özellikle diz, ayak bileği ve dirsek eklemlerinde ortaya çıkar. Atak sırasında eklemler şiş, sıcak ve ağrılı hale gelir. Bu durum birkaç gün içinde kendiliğinden geçebilir ancak tekrarlar halinde kronik eklem hasarına yol açabilir.

Kas Ağrıları ve Halsizlik

Ataklar sırasında yaygın kas ağrıları görülebilir. Kaslar ağrılı, sert ve dokunmaya hassastır. Bu duruma sıklıkla halsizlik, iştahsızlık ve genel bir yorgunluk hali eşlik eder.

Ateş Atakları

Akdeniz ateşi hastalığı adını da bu belirtiyle almıştır. Yüksek ateş genellikle 38-40°C arasında seyreder ve ani başlar. Ateşe sıklıkla karın ya da göğüs ağrısı eşlik eder. Atak bitiminde ateş düşer ve kişi normale döner.

Deri Belirtileri

Bazı hastalarda diz altı bölgede kırmızımsı, döküntülü cilt lezyonları ortaya çıkabilir. Bu döküntüler çoğunlukla ağrılıdır ve ataklarla birlikte görülür.

FMF Hastalığında Görülen Diğer Belirtiler ve Bulgular

  • Skrotal ağrı: Erkek hastalarda testis çevresinde ağrı ve şişlik oluşabilir.
  • Bulantı ve kusma: Karın zarı iltihabına bağlı olarak mide bulantısı eşlik edebilir.
  • İdrar renginde koyulaşma: Atak sırasında vücutta iltihaplanma artar ve bazı hastalarda idrar renginde koyulaşma görülür.

Çocuklarda ve Yetişkinlerde FMF Belirtileri

Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, FMF’nin özellikle 5-15 yaş arasında ilk belirtilerini gösterdiğini belirtmektedir. Çocuklarda karın ağrısı ve tekrarlayan ateş en sık bulgudur. Yetişkinlerde ise eklem ve kas ağrıları daha ön plandadır.

FMF Ataklarının Özellikleri ve Süresi

FMF hastalarında görülen ataklar, genellikle ani başlar ve 1 ila 3 gün arasında sürer. Atak sırasında ateş yükselir, hastada belirgin halsizlik, kas ve eklem ağrıları, karın ya da göğüs bölgesinde keskin ağrılar oluşur. Ataklar genellikle:

  • Fiziksel yorgunluk
  • Enfeksiyon
  • Adet dönemi
  • Soğuk hava
  • Stres gibi tetikleyici faktörlerle ortaya çıkabilir. 

FMF hastalığı olan bireylerde bu ataklar düzensiz aralıklarla tekrar eder.

FMF Hastalığı Neden Olur?

FMF hastalığı, temelinde bağışıklık sisteminin yanlış ve aşırı tepki vermesiyle karakterize bir otoinflamatuar hastalıktır. Vücut, gerçek bir enfeksiyon ya da dış tehdit olmaksızın iltihabi yanıt üretir. Bu süreç, çoğu zaman genetik kökenlidir ve hastalığın ortaya çıkmasında belirli gen mutasyonları büyük rol oynar. Özellikle akdeniz ateşi hastalığı nedenleri incelendiğinde genetik yapının etkisi belirgindir.

FMF Hastalığında Genetik Mutasyonların Rolü

FMF genetik mi? sorusunun cevabı net bir şekilde evettir. FMF hastalığı, otozomal resesif (çekinik) kalıtılan genetik bir hastalıktır. Bu da demektir ki hastalığın ortaya çıkabilmesi için bireyin hem annesinden hem babasından bozuk geni alması gerekir.

Mutasyon geçiren gen, bağışıklık sistemini düzenleyen bazı proteinlerin işleyişini bozar. Bu bozulma, vücudun enfeksiyon olmaksızın iltihap üretmesine neden olur. Dolayısıyla hastada FMF atakları gelişir. Bu mutasyonlar, belirli ailelerde sık görülür ve genellikle Akdeniz kökenli toplumlarda yaygındır.

MEFV Geni ve FMF

MEFV geni, FMF hastalığı ile en yakından ilişkili olan gendir. Bu gen, vücutta “pyrin” adlı proteinin üretiminden sorumludur. Pyrin, iltihaplanma süreçlerinde düzenleyici bir rol üstlenir. Ancak MEFV geninde mutasyon meydana geldiğinde bu düzen bozulur ve bağışıklık sistemi gereksiz yere aktifleşir.

  • MEFV genindeki en sık görülen mutasyonlar: M694V, V726A, M680I
  • Bu mutasyonlar ne kadar güçlü ise hastalığın şiddeti de genellikle o kadar fazladır.
  • Aynı genetik yapıyı taşıyan bireylerde bile semptom şiddeti farklı olabilir.

FMF Hastalığında Risk Faktörleri

Her genetik yatkınlığı olan bireyde hastalık ortaya çıkmayabilir. FMF hastalığı nedenleri arasında çevresel tetikleyiciler ve bireysel faktörler de yer alır. Aşağıdaki durumlar FMF riskini artırabilir:

  • Akdeniz kökenli olmak (Türk, Ermeni, Arap, Yahudi kökenli bireylerde daha sık)
  • Ailede FMF hastalığı öyküsü bulunması
  • İki ebeveynin de MEFV taşıyıcısı olması
  • Travmalar, enfeksiyonlar ve stres gibi tetikleyici faktörlere sık maruz kalmak
  • Genç yaşta başlayan tekrarlayan ateş ve karın ağrıları

FMF Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

FMF hastalığı, diğer birçok hastalıkla benzer belirtiler gösterebildiği için tanısı karmaşık olabilir. Özellikle tekrarlayan karın ağrısı, ateş ve eklem şişliği gibi belirtiler farklı hastalıklarla karıştırılabilir. Bu nedenle doğru ve hızlı teşhis, hastanın gereksiz işlemlere maruz kalmaması açısından kritik öneme sahiptir. Tanı süreci hem klinik gözleme hem de laboratuvar ve genetik analizlere dayanır.

FMF Tanısında Kullanılan Klinik Kriterler

FMF tanısı nasıl konulur sorusuna ilk yanıt, doktorun hastanın şikayetlerini detaylı dinlemesi ve klinik kriterlere göre değerlendirme yapmasıdır. Klinik değerlendirmede aşağıdaki bulgular göz önünde bulundurulur:

  • Tekrarlayan ateş atakları (genellikle 38–40°C)
  • Karın, göğüs veya eklem bölgelerinde ani başlayan ağrılar
  • Atakların birkaç saat ile birkaç gün arasında sürmesi
  • Ataklar arasında tamamen sağlıklı dönemlerin olması
  • Ailede benzer hastalık öyküsünün bulunması
  • Kolşisin tedavisine olumlu yanıt alınması

Laboratuvar Testleri ve Görüntüleme Yöntemleri

Tanıyı desteklemek ve benzer hastalıkları dışlamak amacıyla bazı laboratuvar testleri yapılır. FMF atakları sırasında vücutta sistemik inflamasyon artar, bu da bazı değerlerde yükseklikle kendini gösterir:

  • Sedimantasyon ve CRP düzeyleri yükselir
  • Fibrinojen, lökosit ve serum amiloid A düzeyleri artar
  • İdrar tahlilinde protein kaçağına dikkat edilir (özellikle amiloidoz şüphesinde)

Genetik Testlerin FMF Tanısındaki Önemi

FMF hastalığında en belirleyici yöntemlerden biri genetik testlerdir. Bu testler sayesinde MEFV geni üzerindeki mutasyonlar tespit edilebilir. Özellikle aile öyküsü olan, belirtileri klasik olan ancak laboratuvar bulguları net olmayan bireylerde genetik testler tanıyı kesinleştirmede büyük rol oynar.

  • MEFV genindeki M694V, V726A, M680I mutasyonları en sık tespit edilenlerdir.
  • Genetik test sonucunda çift mutasyon taşıyan bireylerde tanı neredeyse kesindir.
  • Tek mutasyon taşıyıcılarda semptomlar görülebilse de, tanı destekleyici kriterlerle birlikte değerlendirilmelidir.

FMF Hastalığı Tedavi Yöntemleri

FMF hastalığı tedavisi, belirtileri kontrol altına almak ve uzun vadeli komplikasyonları önlemek amacıyla planlanır. FMF’nin kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, düzenli ilaç kullanımı ile hastalık kontrol altına alınabilir. Tedaviye erken başlanması, organ hasarı riskini azaltır ve yaşam kalitesini artırır. Özellikle akdeniz ateşi hastalığı tedavisi, hastanın bireysel durumuna göre şekillendirilir.

FMF Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

FMF tedavisinde en temel yaklaşım, atakları önlemek ve iltihaplanmayı kontrol altına almaktır. Bu amaçla ilk tercih edilen ilaç kolşisindir. Ayrıca bazı durumlarda kolşisine ek ilaçlar da kullanılabilir:

  • Kolşisin (standart tedavi)
  • İnterlökin inhibitörleri (IL-1 veya IL-6 baskılayıcılar)
  • Kortikosteroidler (nadir durumlarda kısa süreli kullanım)
  • NSAID’ler (atak sırasındaki ağrıyı hafifletmek için)

Bu ilaçlar sayesinde atakların sıklığı ve şiddeti azaltılabilir, ayrıca komplikasyonların gelişimi önlenebilir.

Kolşisin Tedavisi ve Yan Etkileri

Kolşisin tedavisi, FMF hastalarının büyük çoğunluğunda başarılı sonuç verir. Günde 1-2 mg arasında dozlarla kullanılır ve ömür boyu devam edilmesi gerekebilir. Kolşisin:

  • Atakların önlenmesinde %90’a varan başarı sağlar
  • Amiloidoz riskini ciddi oranda azaltır
  • Hastalığın ilerlemesini yavaşlatır

Ancak her ilaçta olduğu gibi kolşisin kullanımında da dikkat edilmesi gereken bazı yan etkiler vardır:

  • Mide bulantısı, ishal
  • Karın krampları
  • Karaciğer enzimlerinde yükselme
  • Nadir durumlarda kas zayıflığı (özellikle yüksek dozlarda)

Diğer Tedavi Seçenekleri

Kolşisin tedavisine yanıt alınamayan veya ilaca karşı intoleransı olan hastalarda alternatif tedavi yaklaşımları gündeme gelir. Bu grup hastalarda şu ilaçlar denenebilir:

  • Anakinra, Canakinumab: IL-1 inhibitörleri, ileri vakalarda etkili olabilir
  • Tocilizumab: IL-6 baskılayıcı olarak kullanılır
  • Biyolojik ajanlar: Özellikle çocuk hastalarda güvenli şekilde uygulanabilir

Bu ilaçlar genellikle romatoloji uzmanları tarafından reçetelendirilir ve yakın takip gerektirir.

FMF Hastalığında Yaşam Tarzı Değişiklikleri

FMF hastalığı, sadece ilaçlarla değil; yaşam tarzında yapılan bazı düzenlemelerle de daha etkili şekilde yönetilebilir. Atak sıklığını azaltmak ve genel sağlığı korumak için şu değişiklikler önerilir:

  • Düzenli uyku ve stres yönetimi
  • Aşırı fiziksel yorgunluktan kaçınmak
  • Dengeli beslenme (lifli, az tuzlu, antiinflamatuar gıdalar)
  • Sigara ve alkol kullanımının bırakılması
  • Doktor kontrollerinin aksatılmaması

Bu yaşam tarzı değişiklikleri, fmf hastalığı tedavisi sürecinde ilacın etkinliğini artırır ve komplikasyon gelişimini engeller.

FMF Hastalığının Olası Komplikasyonları

Erken tanı konulup tedavi başlanmadığında, FMF hastalığı ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Özellikle kolşisin tedavisinin düzenli alınmadığı durumlarda, iltihap süreçleri zamanla organlarda kalıcı hasarlara yol açar. Komplikasyonların bazıları yaşamı tehdit edebilirken, bazıları da günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür. Bu nedenle hastalığın sadece ataklarla değil, uzun vadeli sonuçlarıyla da yakından izlenmesi gerekir.

Amiloidoz ve Böbrek Yetmezliği Riski

FMF’nin en ciddi komplikasyonlarından biri amiloidozdur. Bu durum, iltihap sırasında üretilen “Serum Amiloid A” adlı proteinin vücut dokularında birikmesiyle oluşur. Özellikle böbreklerde biriken amiloid proteini zamanla böbrek fonksiyonlarının bozulmasına yol açar.

Amiloidoz belirtileri:

  • İdrarda protein kaçağı (proteinüri)
  • Ayak bileklerinde ödem
  • İdrar miktarında azalma
  • Böbrek yetmezliği bulguları

Tedavisiz vakalarda son evre böbrek yetmezliği gelişebilir ve diyaliz gerekebilir. Kolşisin tedavisinin düzenli alınması, amiloidoz gelişimini büyük ölçüde önler. 

Eklem Problemleri ve Artrit

Akdeniz ateşi hastalığı, ataklar sırasında tekrarlayan eklem iltihaplarına yol açar. Bu durum uzun vadede kalıcı eklem hasarlarına neden olabilir. FMF’ye bağlı olarak ortaya çıkan eklem problemleri genellikle aşağıdaki şekilde seyreder:

  • Monoartrit: En sık diz ya da ayak bileği tek taraflı tutulur.
  • Artrit: Uzun süren ataklarda kalıcı eklem deformitelerine yol açabilir.
  • Sakroileit: Kalça ve bel bölgesinde ağrıya neden olan özel bir tutulumdur.

Diğer Komplikasyonlar ve Önleme Yolları

FMF, bazı hastalarda daha nadir görülen ancak yine de dikkat edilmesi gereken başka komplikasyonlara da yol açabilir:

  • Perikardit: Kalp zarında iltihaplanma
  • İnfertilite: Özellikle erkeklerde, testis tutulumu sonrası kısırlık
  • Psikolojik sorunlar: Sürekli ağrı ve yorgunluk hali depresyon ve anksiyeteye yol açabilir
  • Gelişme geriliği: Çocuk hastalarda uzun süreli inflamasyon büyüme sürecini olumsuz etkileyebilir

Akdeniz ateşi hastalığı tedavisi, bu komplikasyonların çoğunu önlemeye yardımcı olur. Kolşisin tedavisine uyum, düzenli doktor kontrolleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile komplikasyon riski büyük ölçüde azaltılabilir.

FMF Hastalığı ve Yaşam Kalitesi

FMF hastalığı, yalnızca fiziksel belirtilerle değil; psikolojik, sosyal ve mesleki yaşam üzerinde de belirgin etkiler oluşturabilir. Özellikle atakların düzensiz aralıklarla ve ani şekilde ortaya çıkması, hastaların planlı bir yaşam sürmesini zorlaştırır. Bu durum zamanla sosyal izolasyona, iş gücü kaybına ve psikolojik gerilime neden olabilir. Etkin tedavi ve destekle bu zorluklar büyük oranda yönetilebilir.

FMF Hastalarının Günlük Yaşamda Karşılaştığı Zorluklar

Ailevi Akdeniz ateşi hastalığı, sık tekrarlayan ataklar nedeniyle günlük işlevselliği azaltabilir. Hastalar sıklıkla aşağıdaki problemlerle karşılaşır:

  • Okul ve iş hayatında devamsızlık: Ani gelişen ateş ve ağrılar eğitim veya mesai sürekliliğini bozabilir.
  • Fiziksel kısıtlılıklar: Eklem ve kas ağrıları nedeniyle hareket kabiliyeti azalabilir.
  • Sosyal izolasyon: Sürekli yorgunluk hissi ve atak endişesi bireyleri sosyal yaşamdan uzaklaştırabilir.
  • İlaç yan etkileriyle baş etme: Özellikle kolşisin kullanan bazı bireylerde mide-bağırsak şikayetleri ortaya çıkabilir.

FMF Hastalığı ile Başa Çıkma Stratejileri

FMF hastalığıyla baş etmek, sadece ilaç kullanımıyla sınırlı kalmamalıdır. Psikososyal destek ve sağlıklı alışkanlıklar da tedavinin bir parçası olarak ele alınmalıdır. İşte etkili başa çıkma yöntemleri:

  • Düzenli takip ve doktor iletişimi: Atak sıklığı, ilaç yan etkileri ve yeni belirtiler yakından izlenmelidir.
  • Hasta eğitimi: FMF hakkında bilgi sahibi olan bireyler tedaviye daha kolay uyum sağlar.
  • Destek grupları ve hasta toplulukları: Benzer deneyime sahip bireylerle iletişim, yalnızlık hissini azaltır.
  • Kişisel atak günlüğü tutmak: Atakların zamanını ve tetikleyicilerini izlemek, önleyici tedbirlerin planlanmasını kolaylaştırır.

FMF Hastalığında Psikolojik Destek ve Önemi

FMF hastalığı, özellikle kronik yorgunluk, belirsizlik ve ağrı gibi faktörler nedeniyle psikolojik yıpranmaya yol açabilir. Sürekli tekrarlayan ataklar, bireyde kaygı, çaresizlik ve depresyon hissine neden olabilir. Bu nedenle psikolojik destek sürecin ayrılmaz bir parçası olmalıdır.

  • Bireysel psikoterapi: Hastaların hastalıkla baş etme becerilerini güçlendirir.
  • Aile danışmanlığı: Aile içi iletişimi destekler, özellikle çocuk hastalarda önemlidir.
  • Stres yönetimi teknikleri: Nefes egzersizi, meditasyon ve gevşeme teknikleri hastaların içsel denge kurmasına yardımcı olabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

FMF hastalığı bulaşıcı mıdır?

Hayır, FMF hastalığı kesinlikle bulaşıcı değildir. Bu hastalık genetik geçişli bir otoinflamatuar rahatsızlıktır. Sadece kalıtsal olarak, yani genetik mutasyon taşıyan bireylerde görülür. Başka bir kişiden temas ya da hava yoluyla geçmesi mümkün değildir.

FMF hastalığı tamamen iyileşir mi?

Günümüzde FMF hastalığı tedavisi, hastalığı tamamen ortadan kaldırmasa da atakları büyük ölçüde kontrol altına alabilir. Özellikle kolşisin tedavisine düzenli şekilde devam eden bireylerde atak sıklığı azalır, komplikasyon riski düşer ve yaşam kalitesi yükselir.

FMF atağı nasıl anlaşılır?

FMF atakları, genellikle aniden başlayan yüksek ateşle birlikte karın, göğüs veya eklemlerde ağrıyla seyreder. Ataklar birkaç saat ile birkaç gün sürebilir. Bu ataklar arasında kişi genellikle tamamen sağlıklıdır. Ataklar sırasında halsizlik, iştahsızlık ve cilt döküntüleri de eşlik edebilir.

FMF hastaları hamile kalabilir mi?

Evet, FMF hastaları uygun medikal takip altında hamile kalabilir ve sağlıklı gebelik süreci geçirebilir. Ancak gebelik planlayan hastaların mutlaka doktor kontrolünde olması gerekir. Kolşisin tedavisi çoğu zaman gebelik boyunca güvenle sürdürülebilir.

FMF hastaları hangi besinlerden uzak durmalıdır?

Akdeniz ateşi hastalığı olan bireyler için özel bir diyet zorunlu değildir. Ancak şunlardan kaçınılması önerilir:

  • Aşırı yağlı ve işlenmiş gıdalar
  • Tetikleyici olabilecek alkol ve kafein
  • Tuz oranı yüksek yiyecekler (özellikle böbrek sağlığı için)

Genel olarak antiinflamatuar beslenme prensiplerine uygun bir diyet atak kontrolüne katkı sağlayabilir.

FMF hastalığı Türkiye'de ne kadar yaygındır?

FMF hastalığı, Türkiye’de özellikle Akdeniz kökenli topluluklarda sık görülür. Ülkemizde taşıyıcılık oranı %20’lere kadar çıkabilirken, hastalığın görülme sıklığı yaklaşık her 1000 kişide 1’dir. Bu nedenle toplumsal farkındalık büyük önem taşır.

FMF’ye hangi bölüm bakar?

FMF tanısı ve tedavisi ile ilgilenen branşlar şunlardır:

  • Romatoloji: Hastalığın takip ve ilaç yönetimi genellikle bu bölüm tarafından yapılır.
  • Genetik: Genetik testlerin yorumlanması ve aile danışmanlığı bu uzmanlık alanındadır.
  • Çocuk sağlığı ve hastalıkları: Çocuk hastalarda erken tanı süreci burada başlar.
* Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu Katkı Sağlamıştır .
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .
tag Icon
fmf
akdeniz
ateş
Talep & Bilgi Alma
Tümü
Chevron Down

Versiyon Geçmişi
Güncel Versiyon
02 Haziran 2025 14:25:15
Liv Yayın Kurulu
Sayfanın linki başarıyla kopyalandı!