Çocuklarda Obezite Nedir? Nedenleri ve Nasıl Tedavi Edilir?
Çocuklarda obezite, günümüzde tüm dünyada giderek artan ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlanan bu durum, çocukların sağlıklı gelişimini olumsuz etkileyebilir ve beraberinde birçok sağlık problemine yol açabilir. Değişen beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite eksikliği ve modern yaşam tarzı gibi faktörler, çocuklarda obezite görülme sıklığını artırmaktadır. Bu yazıda, çocuklarda obezite nedenleri ve yol açtığı risklerden başlayarak obezitenin belirtileri ile tanı yöntemlerine değineceğiz. Yazının devamında ise çocuklarda obezite tedavisi için uygulanan güncel yaklaşımları ve önleyici stratejileri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Erken müdahale ve doğru yönlendirme ile çocuklarımızın sağlıklı bir geleceğe adım atması hedeflenmektedir.
Çocuklarda Obezite Nedir?
Çocuklarda obezite nedir sorusuna yanıt arayan aileler, öncelikle vücut kitle indeksi ve persentil tablolarının nasıl yorumlanacağını öğrenmelidir. Çocuklarda obezite, bir çocuğun yaşına ve boyuna göre olması gerekenden fazla vücut yağına sahip olması durumudur. Bu durum, estetik bir sorundan çok daha fazlasını ifade eder; çocuğun hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını tehdit eden karmaşık bir tıbbi problemdir. Konuyu daha iyi anlamak için obezitenin nedenlerini, belirtilerini ve yol açtığı riskleri detaylı olarak ele alalım.
Obezite Tanımı ve Çocukluk Çağındaki Önemi
Obezite, basitçe fazla kilolu olmak değil, vücuttaki yağ oranının sağlığı tehdit edecek düzeyde artmasıdır. Bu durum, yalnızca estetik bir kaygı olmanın ötesinde, birçok kronik hastalığa zemin hazırlayan ciddi bir sağlık sorunudur.
Bu durum, çocukluk çağı obezitesi olarak adlandırıldığında daha da kritik bir hal alır. İlerleyen yaşlarda diyabet, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve eklem problemleri gibi ciddi rahatsızlıkların ortaya çıkma riskini artıran çocuklarda obezite, aynı zamanda akran zorbalığı, düşük benlik saygısı ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlara da yol açabilir. Bu nedenle, çocuklarda obezite ile mücadelede sağlıklı beslenme alışkanlıklarının ve düzenli fiziksel aktivitenin erken yaşta kazandırılması, çocukların hem bugünkü hem de gelecekteki sağlığını korumak için hayati önem taşır.

Çocuklarda Obezite Nedenleri Nelerdir?
Çocuklarda obezite, tek bir faktöre bağlı olarak ortaya çıkan bir durum değildir; aksine, karmaşık ve çok yönlü bir sağlık sorunudur. Çocuklarda obezite nedenleri arasında genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite eksikliği ve çevresel faktörler gibi birçok etken bulunur. Bu nedenle, obeziteyle mücadelede bütüncül bir yaklaşım benimsemek ve bu faktörleri ayrı ayrı ele almak, etkili çözümler geliştirmek için büyük önem taşır. Sağlıklı bir nesil yetiştirmek adına, okul kantinlerindeki gıda denetimlerinden fiziksel aktivite imkanlarına kadar pek çok alanda çocuklarda obezite nasıl önlenir stratejileri geliştirilmelidir.
Genetik Faktörler ve Aile Öyküsü
Çocuklukta obezitenin gelişiminde rol oynayan etkenler arasında genetik faktörler önemli bir yer tutar. Ailesinde obezite öyküsü bulunan çocukların obezite geliştirme olasılığı daha yüksektir. Araştırmalara göre, ebeveynlerden birinde obezite varsa çocuğun riski %25-50 oranında artarken her iki ebeveynin de obez olması durumunda bu oran %80'lere ulaşabilmektedir. Bu durum, genlerin metabolizma hızı, iştah kontrolü ve yağ depolama gibi eğilimleri etkilemesinden kaynaklanır.
Ancak genetik yatkınlık, obezitenin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmez. Genler yalnızca bir yatkınlık yaratır ve bu eğilimin ortaya çıkıp çıkmaması büyük ölçüde çevresel koşullara bağlıdır. Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı gibi çocuklukta obezite risk faktörleri, genetik olarak yatkın bireylerde obeziteyi tetikler.
Beslenme Alışkanlıkları ve Hareketsizlik
Fazla kilo sorunu yaşayan ebeveynlerin en çok merak ettiği konu, büyüme ve gelişmeyi aksatmadan obez çocuklar nasıl beslenmeli sorusunun bilimsel cevabıdır.
Çocukluk çağı obezitesinin temel nedenlerinden biri, modern yaşamın getirdiği yanlış beslenme alışkanlıklarıdır.
- Günümüzde çocuklar, yüksek kalorili, besin değeri düşük ve işlenmiş gıdalara daha kolay erişmektedir. Fast food ürünleri, paketlenmiş atıştırmalıklar ve şekerli içecekler gibi seçenekler, çocukların günlük kalori alımını önemli ölçüde artırır. Bu tür bir beslenme düzeni, obez çocukların nasıl beslenmesi gerektiği konusundaki sağlıklı yaklaşımların tam tersini oluşturur ve vücutta yağ depolanmasını hızlandırarak obeziteye zemin hazırlar.
- Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra, artan hareketsizlik de obeziteyi tetikleyen önemli bir faktördür. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklar, dışarıda oyun oynamak yerine ekran başında (telefon, tablet, televizyon) daha fazla zaman geçirmektedir. Bu durum, fiziksel aktivite düzeylerinin düşmesine ve harcanan enerjinin azalmasına yol açarak spor alışkanlıklarının gelişmesini engeller. Uzun süreli ekran başında kalma, yalnızca fiziksel aktiviteyi azaltmakla kalmaz, aynı zamanda sağlıksız atıştırmalık tüketimini de teşvik edebilir.
Hormonal ve Metabolik Faktörler
Çocuklarda obezitenin gelişiminde yaşam tarzı faktörleri başat rol oynasa da bazı durumlarda hormonal faktörler de etkili olabilir. Özellikle tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi), metabolizma hızını yavaşlatarak kilo alımına neden olabilir. Benzer şekilde, böbrek üstü bezinden salgılanan kortizol hormonunun aşırı üretimiyle karakterize Cushing sendromu da obeziteye yol açabilen bir diğer hormonal bozukluktur. Bu tür durumlar, vücudun enerji dengesini ve yağ depolama mekanizmalarını doğrudan etkiler.
Ancak hormonal ve metabolik rahatsızlıklar, genel obezite vakaları içinde nadir görülen nedenlerdir. Bu nedenle obezite tanısı konulan bir çocuğun, altta yatan bir hormonal bozukluk olup olmadığını belirlemek için mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Doğru teşhis konulduğunda, bu rahatsızlıklar uygun tedavilerle kontrol altına alınabilir ve kilo yönetimi süreci desteklenebilir.
Çocuklarda Obezite Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda obezite, sadece fiziksel görünümü etkileyen bir durum olmanın ötesinde, çocuğun psikolojik ve sosyal yaşamında da önemli yansımaları olan bir sağlık sorunudur. Bu nedenle çocuklarda obezite belirtileri geniş bir yelpazede değerlendirilmelidir. Fiziksel olarak yaşına ve boyuna göre aşırı kilo, eklem ağrıları ve boyun çevresinde görülebilen koyu renkli lekeler (akantozis nigrikans) dikkat çekerken, psikolojik ve sosyal belirtiler de göz ardı edilmemelidir. Fazla kilolu çocuklar akran zorbalığına maruz kalabilir; bu da düşük benlik saygısı, sosyal izolasyon, depresyon ve anksiyete gibi sorunları tetikleyebilir.
Fiziksel Belirtiler
Çocuklarda obezitenin anlaşılması, yalnızca gözle görülür kilo artışıyla sınırlı değildir.
- En belirgin işaret, çocuğun vücut ağırlığının yaşına ve boyuna göre beklenenden fazla olmasıdır ancak bu durum, günlük yaşamda farklı fiziksel zorlukları da beraberinde getirir. Bu çocuklarda obezite belirtileri ebeveynler tarafından dikkatle izlenmelidir. Örneğin, normalde enerjik olması beklenen bir çocuk, oyun oynarken çabuk yorulabilir veya yaşıtlarının aktivitelerine katılmakta isteksiz davranabilir. Basit koşu gibi efor gerektiren durumlarda nefes darlığı yaşanması ise fazla kilonun kalp ve akciğerlere bindirdiği yükü gösteren önemli bir işarettir.
- Ayrıca vücudun taşıdığı ekstra ağırlık, diz ve kalça gibi yük binen eklemlerde ağrıya yol açarak çocuğun hareket kabiliyetini kısıtlayabilir.
- Dikkat çeken bir diğer fiziksel belirti, özellikle boyun, koltuk altı ve kasık gibi kıvrım yerlerinde görülen derideki koyulaşma ve kadifemsi dokudur. Tıpta “akantozis nigrikans” olarak adlandırılan bu cilt değişimi, genellikle obeziteyle ilişkili insülin direncinin bir habercisidir.
Psikolojik ve Sosyal Belirtiler
Çocuklarda obezitenin etkileri yalnızca fiziksel değildir; psikolojik ve sosyal sonuçları da oldukça ciddidir.
- Fazla kiloları nedeniyle akran zorbalığına maruz kalabilen çocuklar, bu durumdan derinlemesine etkilenebilir. Sürekli eleştiri veya dışlanma, çocuğun benlik saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Benlik saygısı düşen çocuk, zamanla sosyal ortamlardan uzaklaşarak içe kapanabilir. Bu izolasyon, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlara zemin hazırlar.
- Sürekli endişe hali, okul başarısında düşüş, uyku bozuklukları ve enerji kaybı, obezitenin yol açtığı başlıca psikolojik belirtiler arasındadır. Bu tür durumlarda profesyonel destek almak büyük önem taşır. Bir uzman desteği, çocuğun yaşadığı zorluklarla başa çıkmasına, sosyal becerilerini geliştirmesine ve benlik saygısını yeniden kazanmasına yardımcı olur.
Özellikle çocuk psikolojisi alanında alınacak profesyonel destek, bu zorlu süreçte ailelere ve çocuklara yol gösterir. Erken müdahale, obezitenin uzun vadeli psikolojik etkilerini en aza indirmek ve çocuğun sağlıklı gelişimini desteklemek için kritik öneme sahiptir.

Çocuklarda Obezite Tanısı Nasıl Konulur?
Çocuklarda obezite tanısı, uzman bir hekim tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme ile konulur. Bu süreçte hekim, çocuğun yaşını, cinsiyetini, boyunu ve kilosunu kullanarak Beden Kitle İndeksi’ni (BKİ) hesaplar, ardından bu değeri standart büyüme eğrileriyle karşılaştırır. Tanı yalnızca BKİ’ye dayanmaz; çocuğun beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi, aile öyküsü ve eşlik eden sağlık sorunları da detaylı olarak incelenir. Gerekli durumlarda altta yatan nedenleri araştırmak için kan testleri gibi ek tetkikler de istenebilir. Bu bütüncül yaklaşım, doğru tanı koymak ve çocuğa özel bir tedavi planı oluşturmak için kritik önem taşır.
Fizik Muayene ve Ölçümler
- Çocuklarda obezite tanısı sürecinde fizik muayene, hekimin ilk değerlendirme adımıdır. Bu aşamada, çocuğun genel sağlık durumu hakkında bilgi edinmek amacıyla boy, kilo ve bel çevresi gibi temel ölçümler yapılır.
- Boy ve kilo ölçümleri kullanılarak Beden Kitle İndeksi (BKİ) hesaplanır. Bu indeks, çocuğun yaşına ve cinsiyetine göre zayıf, normal kilolu, fazla kilolu veya obez kategorilerinden hangisinde yer aldığını gösterir.
- Bel çevresi ölçümü ise karın bölgesindeki yağlanma düzeyini belirlemek için önemlidir ve diyabet gibi kronik hastalık risklerine işaret edebilir.
- Bu ölçümlerin yanı sıra hekim, kan basıncı ile nabız gibi yaşamsal bulguları kontrol eder.
- Ayrıca kalp ve akciğer seslerini dinleyerek, karın muayenesi yaparak genel bir fiziksel değerlendirme gerçekleştirir.
Tüm bu veriler, çocuğun sağlık durumuna dair kapsamlı bir tablo oluşturarak obeziteye eşlik edebilecek olası sorunların erken teşhisini sağlar.
Vücut Kitle İndeksi (VKİ) Hesaplama
Vücut Kitle İndeksi (VKİ), bir kişinin kilosunun boyuna oranını gösteren ve genel sağlık durumunu değerlendirmede kullanılan önemli bir ölçüttür. Yetişkinlerden farklı olarak çocuklarda vücut kitle indeksi değerlendirmesi, sürekli büyüme ve gelişim içinde olmaları nedeniyle yaşa ve cinsiyete özel persentil (yüzdelik) eğrileri kullanılarak yapılır.
Bu eğriler, bir çocuğun VKİ değerinin kendi yaş ve cinsiyet grubundaki diğer çocuklara kıyasla hangi yüzdelik dilimde yer aldığını gösterir. Örneğin; 95. persentil, çocuğun kendi akran grubunun %95’inden daha yüksek bir VKİ değerine sahip olduğu anlamına gelir. 95. persentil ve üzeri bir vücut kitle indeksi değeri obezite olarak kabul edilir. Bu yöntem, çocukların sağlıklı gelişimini izlemek ve olası riskleri erken belirlemek için ebeveynlere ve hekimlere yol gösterir.
Ek Testler ve Değerlendirmeler
Obezite tanısının ardından hekim, çocuğun genel sağlık durumunu değerlendirmek ve obeziteye eşlik edebilecek diyabet, yüksek kolesterol ve karaciğer yağlanması gibi durumları kontrol etmek için kan testleri isteyebilir. Bu testler; diyabet riskini anlamak için açlık kan şekeri ve HbA1c, kalp-damar hastalıkları riskini görmek için kolesterol seviyeleri (lipid profili) ve karaciğerin durumunu kontrol etmek için karaciğer enzimlerini (ALT, AST) içerebilir. Gerekli durumlarda, obeziteye neden olabilecek tiroid gibi hormonal bozuklukları araştırmak için ek hormonal testler de yapılabilir. Tüm bu değerlendirmeler, çocuğa özel bütüncül bir tedavi planı oluşturulmasına yardımcı olur.
Çocuklarda Obezite Tedavi Yöntemleri
Çocukluk çağında görülen obezite, multidisipliner bir yaklaşım gerektiren karmaşık bir sağlık sorunudur. Etkili bir çocuklarda obezite tedavisi, genellikle bir ekip işidir ve bu ekip hekim, diyetisyen ve psikolog gibi farklı uzmanları içerir. Çocuğunuzun kilo artışını kontrol altına almak ve sağlıklı bir gelişim süreci planlamak için en kısa sürede bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurarak obezite ile mücadele adımlarını başlatmalısınız. Tedavinin başarısında ailenin aktif katılımı kritik öneme sahiptir. Aile bireylerinin beslenme alışkanlıklarını düzenlemesi, fiziksel aktiviteyi teşvik etmesi ve çocuğa psikolojik destek sağlaması, tedavi sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu bütünsel yaklaşım çocuğun sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesine yardımcı olur ve uzun vadeli başarı şansını artırır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Çocuklarda obezite tedavisinin temelini, tüm ailenin katılımıyla hayata geçirilen yaşam tarzı değişiklikleri oluşturur. Bu değişiklikler, tedavinin ilk ve en önemli adımıdır; çünkü diğer tüm müdahalelerin başarısı bu temel üzerine inşa edilir. Sağlıklı alışkanlıkların benimsenmesi, çocuğun yalnızca kilo kontrolünü sağlamakla kalmaz, aynı zamanda genel sağlığını ve yaşam kalitesini de kalıcı olarak iyileştirir.
Beslenme Danışmanlığı ve Diyet
Çocuklarda kilo yönetimi, yetişkinlere uygulanan şok diyetler veya aşırı kısıtlayıcı programlardan kesinlikle uzak durulması gereken hassas bir süreçtir. Bu tür yaklaşımlar, çocukların büyüme ve gelişimini olumsuz etkileyebilir, besin eksikliklerine yol açabilir ve ilerleyen yaşlarda yeme bozukluklarına zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, obez çocukların nasıl beslenmesi gerektiği sorusunun cevabı, katı diyetler yerine tüm ailenin benimseyeceği sağlıklı ve sürdürülebilir alışkanlıklar kazanmaktır. Porsiyon kontrolü, işlenmiş gıdalardan kaçınma, taze sebze-meyve tüketimini artırma ve yemek saatlerini keyifli hale getirme gibi adımlar, bu sürecin temelini oluşturur.
Sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturulurken her çocuğun yaş, gelişim düzeyi ve bireysel ihtiyaçları farklı olduğu için profesyonel destek almak büyük önem taşır. Bu noktada, obez çocukların nasıl beslenmesi gerektiği konusunda en doğru rehberliği uzman bir diyetisyen sağlayacaktır.
Diyetisyen, çocuğun büyümesi için gerekli tüm besin ögelerini içeren, kişiye özel, dengeli ve yeterli bir program oluşturur. Aynı zamanda aileye sağlıklı tarifler ve beslenme eğitimi konularında yol göstererek kalıcı bir yaşam tarzı değişikliğinin temelini atar. Süreç hakkında daha fazla bilgi ve profesyonel destek için bir beslenme ve diyetetik uzmanına danışmak en doğru adımdır.
Egzersiz ve Fiziksel Aktivite
Obeziteyle mücadelede düzenli fiziksel aktivite, tedavinin en önemli parçalarından biridir. Çocuğun sporu bir zorunluluk olarak görmemesi için sevdiği ve keyif aldığı aktivitelere yönlendirilmesi kritik önem taşır.
- Yüzme, bisiklet sürmek, dans etmek veya futbol gibi takım sporları, çocuğun enerjisini atarken eğlenceli vakit geçirmesine olanak tanır.
- Ailece yapılacak yürüyüşler veya oyunlar da bu alışkanlığı pekiştirir. Bu tür düzenli hareketlilik yalnızca kilo kontrolünü desteklemekle kalmaz, aynı zamanda kemik ve kas gelişimini güçlendirir, disiplin ve takım çalışması gibi sosyal becerileri de geliştirir.
- Fiziksel aktiviteyi artırırken ekran süresini yönetmek de büyük önem taşır. Telefon, tablet ve bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, hareketsizliğe yol açarak obezite riskini artırır. Bu nedenle ailece belirli ekran süresi kuralları koymak ve bu zamanı bilinçli bir şekilde yönetmek gerekir.
Ekran başında geçirilen süreyi azaltıp çocuğu dışarıda oynamaya, parklara gitmeye veya hareketli oyunlara teşvik etmek, sağlıklı bir yaşam tarzının temelini oluşturur.
Aile Desteği ve Eğitimi
Çocukluk çağı obezitesi ile mücadelede aile desteği ve eğitimi kritik bir rol oynar. Anne ve babalar, çocuklarının beslenme alışkanlıklarını ve fiziksel aktivite düzeylerini doğrudan şekillendiren en önemli rol modellerdir. Bu nedenle sağlıklı yaşam alışkanlıklarının evde başlaması ve tüm aile bireyleri tarafından benimsenmesi büyük fark yaratır. Peki, çocukluk çağı obezitesi anne babalar nelere dikkat etmeli?
- Ebeveynlerin sağlıklı beslenmesi ve düzenli egzersiz yapması, çocuğun bu davranışları doğal olarak benimsemesini sağlar.
- Evde sağlıklı yemekler pişirmek, işlenmiş gıdalardan ve şekerli içeceklerden uzak durmak temel adımdır.
- Yemek saatlerini düzenli tutmak, kahvaltıyı atlamamak ve ailece sofraya oturmak da önemli alışkanlıklardır.
- Çocukları mutfak hazırlıklarına dahil etmek, onların sebzelerle tanışmasını ve yemek sürecini eğlenceli bulmasını sağlayarak sağlıklı gıdalara karşı olumlu bir tutum geliştirmesine yardımcı olur.
Beslenmeyle birlikte, ailecek yapılan fiziksel aktiviteler de çocukların hareketli bir yaşam tarzı edinmesi için kritik rol oynar.
- Birlikte yürüyüşe çıkmak, bisiklete binmek veya parkta oynamak, çocukların hem enerjilerini atmasını hem de fiziksel becerilerini geliştirmesini sağlar.
- Ekran başında geçirilen süreyi sınırlandırarak çocuğu fiziksel oyunlara teşvik etmek, obezite riskini azaltmanın etkili bir yoludur.
- Bu süreçte çocukluk çağı obezitesi anne babalar nelere dikkat etmeli sorusunun bir diğer yanıtı ise çocuğun kilosuna veya bedenine yönelik olumsuz yorumlardan kaçınmaktır. Ebeveynlerin bilinçli tutumu, çocuğun benlik saygısını koruyarak sağlıklı bir beden algısı geliştirmesine destek olur.
İlaç Tedavisi ve Cerrahi Yaklaşımlar
İlaç tedavisi ve cerrahi yaklaşımlar, çocuklarda obezite yönetiminde ilk tercih edilen yöntemler değildir. Bu tedaviler; yalnızca yaşam tarzı değişikliklerinin yetersiz kaldığı, obezitenin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı ileri vakalarda ve mutlaka uzman bir hekimin detaylı değerlendirmesi sonucunda gündeme gelebilir. Çocukların büyüme ve gelişme sürecinde olmaları nedeniyle bu tür müdahaleler büyük bir hassasiyetle yönetilir.
İlaç tedavisi, ergenlik dönemindeki bazı özel durumlarda hekim kontrolünde kullanılabilir ancak potansiyel yan etkileri nedeniyle çok dikkatli bir takip gerektirir. Benzer şekilde, obezite cerrahisi gibi müdahaleler de ancak obeziteye bağlı hayati riskler taşıyan ve diğer tüm yöntemlerin başarısız olduğu ergenlerde son çare olarak düşünülür. Her iki yaklaşımın da riskleri ve faydaları aile ile detaylı bir şekilde konuşulmalı, karar multidisipliner bir ekibin onayıyla alınmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular
Çocuğumun Obezite Riski Altında Olup Olmadığını Nasıl Anlarım?
Çocuklarda obezite riski, yaş ve cinsiyete göre hesaplanan VKİ persentil eğrileriyle değerlendirilir; 85. persentilin üzeri fazla kilo, 95. persentilin üzeri obezite kabul edilir. Düzenli doktor kontrolleri bu ölçümlerin doğru yapılmasını sağlar. Evde de beslenme alışkanlıklarını, porsiyon büyüklüklerini ve ekran süresini gözlemleyerek risk hakkında fikir edinebilirsiniz.
Obezitenin Çocukların Sağlığı Üzerindeki Uzun Vadeli Etkileri Nelerdir?
Çocukluk çağı obezitesi ilerleyen yıllarda tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve eklem ağrısı gibi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. Ayrıca uyku apnesi, karaciğer yağlanması ve özgüven problemleri gibi etkiler de görülebilir. Erken müdahale bu riskleri önemli ölçüde azaltır.
Ailece Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Kazanmak İçin Neler Yapabiliriz?
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları tüm ailenin birlikte hareket etmesiyle daha kalıcı hâle gelir. Pazar alışverişini ve yemek hazırlığını çocuklarla birlikte yapmak, yiyeceklerle olumlu ilişki kurmalarını destekler. Evde işlenmiş gıdalar yerine sağlıklı seçenekler bulundurmak ve mümkün olduğunda birlikte sofraya oturmak bilinçli beslenmeyi güçlendirir.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .